Öte yandan borçlu şirket, yapılan takibe karşı imzaya itiraz edip müşterek çift imza ile temsil edildiğinin ve senetlerdeki imzaların şirket temsilcilerinden ...’ya ait olduğunun anlaşılması karşısında itirazının İİK 169/a-5 maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olduğunun kabulünün gerektiği, kabulü göre de, itirazın kabulü halinde İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken; takibin iptali yönünde hüküm tesisi de doğru görülmemiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar itirazın iptali arasındaki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili; Akıllı kart ödeme sistemleri ile alışveriş kolaylığı getiren müvekkil şirketin, davalı şirket çalışanlarına multınet kartları dağıtarak, yemek ve bunlara ilişkin hizmetler satmak konusunda davalı şirket ile sözleşme imzaladıklarını, ödemelerin fatura tarihinden 30 günlük vadelerle davalı tarafından yapılacağı sözleşmede belirlenmiş olmasına rağmen, davalının ödemeleri gerçekleştirmemesi nedeni ile sözleşmede belirtilen aylık %10 vade farkı faturasının davalıya tebliğ edildiği ve davalı aleyhine girişilen icra takibine davalının yaptığı haksız itiraz ile takibin durduğunu ileri sürerek borçlunun yetki ve borca itirazının iptaline takibin devamına, davalı...
Hukuk Dairesi HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret Taraflar arasındaki borca ve imzaya itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile davacı borçlu yönünden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. Kararın davalı alacaklı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde; imzaya ve borca itiraz etmiş, takibin iptalini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı vekilince verilen cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir. III....
İcra Müdürlüğü'nün 2008/5507 Esas sayılı dosyası ile davalı hakkında alacaklarının tahsili için başlattıkları ilamsız icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, hakkında başlatılan icra takibine karşı hem yetkiye ve borca itiraz dilekçesi verdiğini hem de icra hukuk mahkemesinde şikayet yoluna başvurduğunu, şikayetinin kabulü ile ödeme emrinin iptaline karar verildiğini, yeniden çıkartılan ödeme emrine karşı da yetkiye ve borca itiraz ettiğini, davacı tarafından itirazın iptali davası açıldığını, ancak daha sonra davacının yetki itirazını kabul ederek dosyasının ... İcra Müdürlüğüne gönderilmesini istediğini, ... 2....
O halde davacı borçlunun yetki itirazının geçersiz olması nedeni ile yetki itirazının reddi ile imzaya ve borca itirazlarının esasının incelenmesi gerekir iken, mahkemece yetki itirazının kabulü yönünde yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Ayrıca, İİK'nın 168 ve devamı maddeleri uyarınca yetkiye, borca ve imzaya itirazın duruşma açılarak incelenmesi gerekirken davalı vekiline dava dilekçesi tebliğ edilmeden, davalıya cevap hakkı tanınmadan, davalının hukuki dinlenilme ve adil yargılanma hakkını ihlal eder şekilde karar verilmesi de doğru değildir. Açıklanan nedenlerle, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile Mahkeme kararının HMK'nın 353/1- a-6. bendi gereğince kaldırılmasına, dosyanın Mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- a-6. bendi gereğince KABULÜ ile Küçükçekmece 1....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/2972 KARAR NO : 2021/1017 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : OSMANİYE İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/09/2019 NUMARASI : 2018/359 ESAS 2019/359 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|Yetki İtirazı|Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Osmaniye İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/359 Esas 2019/359 Karar sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna davalı banka vekili tarafından başvurulması üzerine dosya incelendi; DAVA: Davacı (borçlu Akyıl Meşrubat ... Ltd. Şti) vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili hakkında Osmaniye 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlu tarafından, yetki ve borca itiraz ile birlikte bononun tanzim tarihi ile vade gününün aynı gün olması nedeniyle senedin kambiyo senedi olmadığı ileri sürülerek takibin iptalinin istenildiği mahkemece, bononun tanzim tarihi ile vade gününün aynı gün olmasının senedin teminat senedi olduğuna işaret ettiği ve her ne kadar imza borçluya aitse de borçlanma iradesi mevcut olmadığından şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verildiği görülmüştür. 1-6100 sayılı HMK'nun "Hükmün Kapsamı" başlığını taşıyan 297/2. maddesinde hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar...
İcra Müdürlüğü'nün 2017/7189 E sayılı dosyası ile icra takibine başladığını, ancak icra dosyasına yapmı olduğu yetkiye, borca ve takibe itiraz sebebi ile takibin durduğunu, davalı borçlu aleyhine ödenmeyen toplam alacağın 5.580,38 TL olduğunu, toplam alacağın takip tarihinden itibaren %28,08 temerrüt faiz oranı üzerinden işleyecek temerrüt faizi ile tahsilinin talep edildiğini, bu miktar üzerinde takibe geçildiğini, öncelikle borçlunun yasaya ve usule uygun olmayan yetki itirazının reddi gerektiğini, davalı borçlunun borca ve takibe yapmış olduğu itirazlarının da hukuki mesnetten yoksun ve tamamen kötü niyetli ve takibin sürüncemede bırakılmasına sebebiyet vermek kasdıyla yapılmış itirazlar olduğunu belirterek, davalı borçlunun yasaya ve usule uygun olmayan yetki itirazının reddi ile takibin açıldığı yer icra müdürlüğünün yetkili olduğuna, haksız ve de yasal dayanaktan yoksun bulunan borca ve takibi de yapılan tüm itirazlarının iptali ile takibin devamına, kötü niyetli olarak itirazda...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından üç adet bonoya dayalı olarak borçlu "... Ltd. Şti." aleyhine başlatılan kambiyo takibinde, "... Ltd. Şti." tarafından imzaya ve borca itiraz edilmiştir. İmzaya ve borca itiraz eden şirket, ticaret sicil ünvanlarının başında... harflerinin olmadığını, ancak takibin sehven ... Ltd. Şti. olarak yapıldığını, buna bir itirazlarının olmadığını, bir amblem gibi bu harfleri şirket kaşesinde ve basılı evraklarında kullandıklarını, takipte isim yanlış belirtilmiş olmakla birlikte kastedilenin kendi şirketleri olduğunun açıkça anlaşıldığını beyan etmiştir....
Borçluya yeni bir ödeme emri gönderilmesi gerektiği anlaşıldığından davacının imzaya itirazları ve borca itirazları yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarla birlikte davacı Gülsüm'ün dava dilekçesi ile ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edildiğini ikrar ettiğini, ödeme emrinin iptalini açmakta hukuki yararının bulunmadığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Tüm dosya kapsamına göre; borçlu tarafından imzaya ve borca itiraz edilmesinin borçlunun ödeme emrinin iptalini istemesine engel olmayacağı, ödeme emrinin iptali ile imzaya itirazın farklı hukuki sonuçları olduğundan, takibin kesinleşme tarihi ve takibe ilişkin bir kısım hususlar ödeme emrinin tebliği ile sonuç doğuracağından davacının ödeme emrinin iptalini istemesinde hukuki yararının bulunduğu, davacının dava dilekçesindeki beyanlarının ikrara yönelik olmadığı anlaşılmıştır....