Somut olayda, borçlunun başvurusu bu hali ile İİK'nun 168/5 ve 169. maddelerine dayalı borca itiraz niteliğindedir. Bu durumda, itiraz hakkında İİK'nun 169/a maddesinin uygulanması gerekmekte olup; anılan maddenin 5. fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece, borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... ....
Bu durumda itiraz hakkında İİK'nun 169/a maddesinin uygulanması gerekmekte olup, anılan maddenin 5. fıkrasında "itirazın kabulü kararı ile takip durur" hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece, borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a -5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından Dairemizce, kararın düzeltilerek onanması gerekirken, doğrudan onandığı anlaşılmakla karar düzeltme isteminin kısmen kabulü gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının karar düzeltme isteminin kısmen kabulü ile Dairemizin 25/10/2017 tarih ve 2016/21455 E. - 2017/12993 K. sayılı onama ilamının kaldırılmasına, ......
Bu durumda, itiraz hakkında İİK'nun 169/a maddesinin uygulanması gerekmekte olup, anılan maddenin 5. fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, takibe konu senetlerin, taraflar arasında 07.05.2015 tarihinde düzenlenen sözleşmeye dayalı olarak teminat amacıyla verildiği ve kayıtsız şartsız bir bedel ödeme vaadi taşımadıkları ve alacağın tahsilinin yargılamayı gerektirdiği gerekçeleriyle borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca borçlu hakkındaki takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, mahkeme kararının belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 2....
Somut olayda, borçlunun başvurusu bu hali ile İİK'nun 168/5 ve 169. maddelerine dayalı borca itiraz niteliğindedir. Bu durumda, itiraz hakkında İİK'nun 169/a maddesinin uygulanması gerekmekte olup; anılan maddenin 5. fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece, borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir....
Somut olayda, takip konusu çeki imzalayanın ... olduğu ve keşide tarihi itibariyle şirketi temsile yetkili olmadığı hususu ihtilafsız olup, borçlunun başvurusu bu hali ile İİK'nun 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğindedir. Bu durumda, itiraz hakkında İİK'nun 169/a maddesinin uygulanması gerekmekte olup; anılan maddenin 5. fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmüne yer verilmiştir. Hal böyle olunca, mahkemece, borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ......
CEVAP : Davalı vekili mahkememize sunduğu ----- tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davacı şirket lehine herhangi bir borcu bulunmadığından borca itiraz ettiklerini, icra takibine konu edilen davacı şirket tarafından işletilen köprü ve otoyoldan, müvekkile ait ------ plakalı araç ile gerçekleştirilen ihlalli geçişler nedeniyle doğduğu yasal süresi içinde ödenmediği iddia edilen geçiş tutarının ve yasadan kaynaklı para cezasının tahsili talebinin hukuka aykırı olduğunu, herhangi bir geçiş ihlali söz konusu olmadığını, dava dilekçesinde belirtildiği üzere borca itiraz dilekçesinde borcun olmadığının belirtilmesi ve ihlale ilişkin bir itiraz yapılmamasının esası etkileyen bir durum olmadığını, borca itirazın İİK 62....
Borçlunun başvurusu, İİK'nun 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğindedir. Bu durumda, itiraz hakkında İİK'nun 169/a maddesinin uygulanması gerekmekte olup, anılan maddenin 5. fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece, borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca, takibin davacı borçlu yönünden durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçluların icra mahkemesine başvurusunda; kambiyo şikayeti yanında, dayanak senedin teminat senedi olduğunu iddia ederek takibin iptalini talep ettikleri, mahkemece talebin kabulü ile takibin iptaline karar verildiği görülmüştür. Borçluların başvurusu, bu hali ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğindedir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki taşıma sözleşmesinden kaynaklı, faturaya dayalı alacağın tahsili için davalı aleyhine Trabzon İcra Müdürlüğünün 2021/7662 Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibine başlatıldığını, söz konusu takibin davalının icra müdürlüğünün yetkisine, borca ve fer'ilerine yönelik haksız ve kötü niyetli itirazı uyarınca durduğunu, ancak davalı tarafından takibe itiraz edilmesine karşın ödeme emrinin tebliği sonrasında asıl alacağa mahsuben müvekkilinin hesabına 2900,00 USD yatırıldığını, ancak takip sonrasında ödenen paranın mahsubu ile vekalet ücreti, icra giderleri ve sair feriler yönünden itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesinin gerektiğini ileri sürerek davalının icra takibine vaki itirazının iptali ile takibin devamına karar verilemesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; dayanak senedin teminat senedi olduğunu iddia ederek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece itirazın kabulü ile takibin iptaline karar verildiği görülmüştür. Borçlunun başvurusu, bu hali ile İİK'nun 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğindedir....