Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında müvekkilince davalıya teslim edilen damacanalara karşılık toplam 4810 TL tutarlı iki adet bononun davalı yanca ciro edilerek müvekkiline teslim edildiğini, sonrasında bu bonoların ödenmemesi üzerine yerine yeni bonolar verilmek üzere 26.09.2007 tarihli teslim belgesi ile davalıya teslim edilmiş ise de, davalının yeni bir bono vermediğini, aleyhine girişilen takibe davalının itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek itirazın iptali, takibin devamı ve % 40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

    Somut olayda, alacaklının şikayeti takibin durdurulması kararının iptali istemine ilişkindir. Bölge Adliye Mahkemesince istinaf isteminde bulunanın sıfatına göre istinaf başvurusunun esastan reddi ile yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi'nin 06/02/2019 tarih ve 2019/170 E. - 2019/189 K. sayılı kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 22.09.2020 gününde oy birliği ile karar verildi....

      O halde borçlunun bu yöndeki şikayeti yerinde olmayıp diğer şikayetler incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/01/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi. ........

        Borçlu vekilinin tebligat usulsüzlüğü şikayeti dışındaki diğer talepleri borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre İİK' nun 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerekir. İcra dairesi yerine, icra mahkemesine yapılan itiraz sonuç doğurmaz. O halde mahkemece borçlunun talebinin tebligat usulsüzlüğü yönünden kısmen kabulü gerekirken borca itiraz niteliğindeki diğer talepleri de kapsar şekilde tümden kabulü isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/10/2021 NUMARASI : 2021/428 ESAS - 2021/603 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti, Takibin İptali, Borca İtiraz, Yetkiye İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı vekili tarafından Manisa 4....

          İİK'nun 168/3. maddesi gereğince; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte, takibin müstenidi olan senet kambiyo senedi vasfına haiz değilse ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içerisinde icra mahkemesine şikayet edilmesi zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir. Bununla birlikte; İİK.’nun 170/a-2 maddesi gereğince icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir....

            1705 SAYILI KANUNA AYKIRILIK 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 526 ] 1705 S. TİCARETTE TAĞŞİŞİN MEN’İ VE İHRACATIN MURAKABES... [ Madde 6 ] "İçtihat Metni" Yetkili mercilerin emirlerine uymamak suçundan sanık Mustafa'nın yapılan yargılaması sonucunda; mahkumiyetine dair (Gaziantep ikinci Sulh Ceza Mahkemesi)nden verilen 22.1.2002 tarihli hükmün Yargıtayca incelenmesi o yer C.Savcısı tarafından istenmekle ve dosya C.Başsavcılığının 44141 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gelmekle yapılan inceleme sonunda gereği düşünüldü, 1- Sanayi ve Ticaret Bakanlığının tebliğine rağmen markasız asansör montajı ve imalatı yapan sanığın eyleminin 1705 sayılı Kanunun 6. maddesine uyduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm tesisi, 2- Kabul ve uygulamaya göre de, 24..8.2001 olan tutanak tarihinin suç tarihi olduğu gözetilmeden 4.2.2000 olarak kabul edilerek noksan ceza tayini, Bozmayı gerektirmiş, o yer C....

              "İçtihat Metni"Daire : SEKİZİNCİ DAİRE Karar Yılı : 1983 Karar No : 2236 Esas Yılı : 1982 Esas No : 159 Karar Tarihi : 24/11/983 3 YIL SÜRE İLE VERİLEN KUM OCAĞI İŞLETME RUHSATININ, ALANIN İŞLETİLMESİNİN SAKINCALI OLACAĞININ SAPTANMASI NEDENİYLE SONRADAN İPTALİNDE MEVZUATA AYKIRILIK BULUNMADIĞI HK. Davacı, 3 yıl süre ile verilen kum ocağı işletme ruhsatının, ocak işletilmesinin sakıncalı olacağının anlaşılması nedeniyle iptaline ilişkinİl Daimi Encümeninin kararının iptalini istemektedir. Taşocakları Nizamnamesinin 10.maddesine göre, taşocağı işletme ruhsatı verilebilmesi için o yerde ocak açılıp işletilmesinde hiçbir sakıncanın bulunmaması gereklidir. Dava dosyasının incelenmesinden, yapılan şikayetler sonucu DSİ....

                Mahkemece, borçlunun takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı kabul edildiğine ve zamanaşımı itirazı da İİK'nun 169a maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olduğuna göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ......

                  Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK'nun 71. maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayetidir. İİK'nun 71/2. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 33/a-l. maddesi gereğince, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun zamanaşımına uğradığının belirlenmesi halinde icranın geri bırakılmasına karar verilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 04.11.1998 tarih ve 1998/12-753 E. 1998/797 K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere, borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayeti süreye bağlı değildir. Somut olayda, alacaklının haciz talep ettiği 11.10.2010 tarihi ile yenileme talep ettiği 27.05.2015 tarihi arasında zamanaşımını kesen bir işlem yapılmadığı görülmektedir....

                    UYAP Entegrasyonu