WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Türk Medeni Kanununun 725. maddesi gereğince açılan temliken tescil davalarında tescil talebinde bulunabilmesi bazı koşulların varlığına bağlıdır; a) Birinci koşul, taşkın inşaatı yapan kişinin iyiniyetli olmasıdır. Taşınmaz mülkiyetinin yapı sahibine verilebilmesi için öncelikli koşul iyiniyettir. Öngörülen iyiniyetin Türk Medeni Kanununun 3. maddesinde hükme bağlanan sübjektif iyiniyet olduğunda da kuşku yoktur. Bu kural, malzeme sahibinin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesini veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmamasını ya da taşkın yapıyı yapmakta haklı bir sebebinin bulunmasını ifade eder. Malzeme sahibinin tescil istemi ile açtığı davada iyiniyetin varlığı iddia ve savunmaya bakılmaksızın mahkemece re’sen araştırılmalıdır....

    TMK’nın 725. maddesinde ise bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş, böylece muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine bazı koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için, tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Taşılan arazi malikinin devir borcu eşyaya bağlı bir borç olduğundan, inşaat maliki hakkını taşılan arazinin her malikine karşı kullanabilir. Yeni malikler de Türk Medeni Kanununun 725. maddesinde belirtilen haklardan yararlanabilecekleri gibi borçlardan da sorumlu olur....

    Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Taşılan arazi malikinin devir borcu eşyaya bağlı bir borç olduğundan inşaat maliki hakkını taşılan arazinin her malikine karşı kullanabilir. Yeni malikler de Türk Medeni Kanununun 725. maddesinde belirtilen haklardan yararlanabilecekleri gibi borçlardan da sorumlu olur. Bu tür davalarda taşkın yapıyı yapan kişinin taşınmazı lehine, taşırılan arazi üzerinde bir irtifak hakkı yoksa durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde taşkın yapıyı yapan kimse, taşan kısım için uygun bir bedel karşılığında irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir. TMK’nın 725. maddesine dayanılarak tescil talebinde bulunulabilmesi bazı koşulların varlığına bağlıdır; a) Birinci koşul, malzeme sahibinin iyiniyetli olmasıdır....

      Böyle bir irtifak hakkı yoksa zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, Taşkın yapıyı iyi niyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devrini isteyebilir" şeklindedir. Böylece, muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine aşağıdaki koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir....

        Davalı ..., davacıların kötü niyetli olduklarını, bilerek taşkın bina yaptıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı-birleştirilen dava davacısı ... vekili, temliken tescil davacıları aleyhine açtığı davada 57 ada 70 parsel sayılı taşınmazdaki binanın yola taşkın olduğunun anlaşılması nedeniyle elatmanın önlenmesi kal ve ecrimisil isteminde bulunmuş, 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2014/134 Esas sayılı dosya ile açılan bu dava eldeki dava ile birleştirilmiştir. Dahili davalılar ... ve ... taşan bina kısmının yıkılmasını istemişlerdir. Yargılama sırasında, ... Belediyesince 17.03.2015 tarihli ve 2015/60 No'lu karar ile 70 parsele komşu ve krokide A harfi ile gösterilen yol bazları arsanın belediye adına ihdasına ve 3.360,00TL bedelle 70 parsel maliklerine satılmasına karar verilerek, belirtilen satış işlemi gerçekleştirilmiştir....

          Mahkemece, çekişme konusu taşınmaza davalının taşkın yapılanmak suretiyle müdahale ettiği, çapa bağlanan taşınmazda sonradan taşkın yapılanmada davalının iyi niyetli kabul edilemeyeceği, ifrazın mümkün olmadığı, davalının temliken tescil isteğinin reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının temliken tescil isteğinin reddine karar verilmiştir. Çekişme konusu 1415 ada 5 parsel sayılı taşınmazın davacılar adına kayıtlı olduğu, davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı, komşu 1419 ada 6 parsel sayılı taşınmazda ise davalının ve dava dışı kişi kişilerin paydaş oldukları sabittir. Davacılar elatmanın önlenmesi isteği yanında yıkım isteğinde de bulunmuş olup, taşkın yapının yıkılmasına karar verildiği taktirde 1419 ada 6 parsel sayılı taşınmazın dava dışı diğer paydaşlarının hukukunun olumsuz etkileneceği ve telafisi imkansız zararlar doğacağı muhakkaktır. ./.....

            Dairemizce yapılan incelemede, temyizin yalnızca temliken tescil kararına ilişkin olduğu anlaşılmakla temyiz taleplerinin incelenmesine geçilmiştir. Yasal ayrıcalıklar dışında, TMK’nin 684/1 ve 718/2 maddeleri hükümlerine göre, arazinin mülkiyeti ve buna bağlı olan tasarruf hakkı o arazide kalıcı olmak koşuluyla yapılan şeyleri de kapsar. TMK’nin 725. maddesinde bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş, böylece muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine bazı koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için, tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ,YIKIM Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 61 ada, 152 parsel sayılı taşınmaza, komşu parsel maliki olan davalının bina, dam kümes gibi yapılar yaparak müdahale ettiğini ileri sürüp yıkım suretiyle elatmanın önlenmesine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur. Davalı, iyiniyetli olarak yapıları 26 yıl önce yaptığını, davacının taşınmazına tecavüzlü olup olmadığını bilmediğini, davacının TMK'nun 725/2. maddede öngörülülen yasal süre içinde bir dava açmadığını, davanın reddi gerektiğini, dava reddedilmez ise taşkın kısmın uygun bir bedel karşılığında adına tesciline, bu mümkün olmazsa adına irtifak hakkı tesisine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, temliken tescil şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davalının temliken tescil ve irtifak hakkı tesisi isteğinin reddine, elatmanın önlenmesi, yıkım isteğinin ise kabulüne karar verilmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.09.2006 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, kal birleşen davada temliken tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne birleşen davanın reddine dair verilen 14.07.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava, çaplı taşınmaza taşkın bina yapmak suretiyle oluşan haksız elatmanın kal suretiyle kaldırılması istemine ilişkindir. Birleşen davada ise davalı, davacının 347 sayılı parseli üzerine taşkın bina yaptıklarını, taşan kısımların Türk Medeni Kanununun 725.maddesi uyarınca adlarına tescilini istemiştir....

                  Böylece, muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine aşağıdaki koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için: 1-Tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. 2-Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Taşılan arazi malikinin devir borcu eşyaya bağlı bir borç olduğundan inşaat maliki hakkını taşılan arazinin her malikine karşı kullanabilir....

                    UYAP Entegrasyonu