İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; söz konusu taşkın yapının dava konusu taşınmazlar tapuya tescil edildikten sonra 1980'li yıllarda inşa edildiği, bir başka deyişle taşkın yapının çaplı taşınmazlar üzerinde bulunduğu, davalının üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği için iyi niyetli sayılamayacağı gerekçesiyle davacının maliki olduğu 16 numaralı parselin fen bilirkişisi tarafından düzenlenen 05.11.2021 tarihli raporda bulunan aplikasyon krokisinde gösterilen 3.12 m²'lik alanına bina inşa edilerek yapılan el atmanın bina yıkılarak önlenmesine, temliken tescil talebinin ise reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
Yasal ayrıcalıklar dışında, TMK’nın 684/1 ve 718/2 maddeleri hükümlerine göre, arazinin mülkiyeti ve buna bağlı olan tasarruf hakkı o arazide kalıcı olmak koşuluyla yapılan şeyleri de kapsar TMK’nın 725. maddesinde bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş, böylece muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine bazı koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için, tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir....
Yasal ayrıcalıklar dışında, TMK’nın 684/1 ve 718/2 maddeleri hükümlerine göre, arazinin mülkiyeti ve buna bağlı olan tasarruf hakkı o arazide kalıcı olmak koşuluyla yapılan şeyleri de kapsar TMK'nın 725. maddesinde bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş, böylece muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine bazı koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için, tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir....
Bu nedenle gerek asıl davanın davacısı gerekse birleştirilen davanın davacısı yönünden TMK’nın 725. maddesi gereğince açılan temliken tescil davalarında aranan iyiniyet koşulu gerçekleşmediğinden temliken tescil taleplerinin reddi gerekir. Bu itibarla mahkemece, asıl davanın davacısı...’nin yasal koşulları oluşmayan davasının tümden reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Birleştirilen davanın davacısı temliken tescil talebinin mümkün olmaması halinde elatmanın önlenmesi ve kal talebinde de bulunmuştur. Yukarıda açıklanan kullanım biçimine göre 1517 ve 1518 sayılı parsellerin müşterek sınırı dikkate alındığında asıl davanın davacısı ...'...
(Objektif koşul) c) Üçüncü koşul ise taşkın inşaat yapanın, taşınmaz malikine bu bedeli ödemesidir. d)Yukarıda değinilen üç koşulun yanısıra, mahkemece iptal ve tescile karar verilebilmesi için taşkın yapının zeminindeki arazi parçasının ana taşınmazdan ifrazının da mümkün olması gereklidir. Savunma yoluyla temliken tescil isteyen 14 sayılı parselin maliki davacı ..., elatmanın önlenmesi ve kal isteyen davacı ...'nın babası ile anlaşarak onun muvafakati ile komşu 15 parsele taşkın inşaat yaptığını, iyiniyetli olduğunu belirterek bu davayı açmış ise de bu konuda tanık beyanları dışında herhangibir delil sunamamıştır. Çaplı taşınmazlarda kural olarak iyiniyet iddiası dinlenemez. Dosya kapsamına, toplanan delillere göre de temliken tescil isteyen davacı iyiniyetli olduğunu kanıtlayamadığından temliken tescil talebinin reddine, elatmanın önlenmesi ve kal talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 26.8.2003 gününde verilen dilekçe ile tapulu taşınmaza elatmanın önlenmesi ve kal talep edilmiş, davalı da karşı davasında taşkın bina nedeniyle temliken tescil talep etmiş yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi ve kal isteminin kabulüne, temliken tescil isteminin reddine dair verilen 27.9.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı (k.davacı) ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 6.4.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2016/449 ESAS- 2021/113KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Taşkın Bina Yapımı Nedeniyle)|Haksız İşgal Nedenli KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Müvekkilinin, İstanbul İli, Maltepe İlçesi, Başıbüyük Mahallesinde kain, 15415 ada, 3 parsel sayılı taşınmazın sahibi olduğu ve bu taşınmazın üzerinde yapılmış müvekkile ait bir bina bulunduğu; davalıların müvekkilin binasının bitişiğinde bulunan 4 parsel sayılı taşınmazın malikleri olduğu, müvekkilin binasının inşaatı sırasında davalıların, "iki bina arasına pislik birikmesin" diyerek kendilerine ait arada kalan ve atıl durumdaki 8,54 m2'lik yerlerini bağımsız bölüm başına 500 TL olmak üzere toplamda 5.000,00 TL bedelle müvekkile vereceklerini beyan etmiş oldukları, müvekkilinin de bu öneriyi kabul ederek, tevhit ve ifraz işlemlerinin yapılması için gereğini yaptığını, davalılardan sadece T8 sonradan fikir değiştirerek taahhütte...
TMK’nin 725. maddesinde bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş, böylece muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine bazı koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Ancak kamu tüzel kişiliğine ait taşınmazların temliken tescil yolu ile iktisabı mümkün değildir. Kaldı ki dava konusu taşınmaz hem Orman İşletme Müdürlüğüne (Kamu tüzel kişiliğine) ait hemde 1955 yılında, davalı tarafından bina inşa edilmeden önce kadastro tespiti yapılarak çapa bağlanmıştır. Çaplı taşınmaza bina inşa edilmesi halinde iyiniyet iddiası dinlenemeyeceğinden temliken tescil talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulü doğru olamıştır....
Ancak, taşkın olan bölümle ilgili olarak davalı tarafından Türk Medeni Kanununun 725. maddesi hükmü uyarınca temliken tescil istekli dava açıldığı ve ayrı bir esasta derdest bulunduğu anlaşılmaktadır. Davada yıkım isteği de bulunduğuna göre, açılan temliken tescil isteğinin kabulle sonuçlanması ve kesinleşmesi halinde, davalı bakımından telafisi imkansız bir zarar meydana geleceği kuşkusuzdur. O halde, yıkım isteği yönünden açılan temliken tescil davasının bekletici sorun olarak kabulü ile orada belirlenecek durum gözetilerek bir karar verilmesi için karar bozulmalıdır” gerekçesiyle bozulması üzerine bozma ilamına uyularak mahkemece, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, tetkik hakimi ...’ın raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi....
Bunun için, tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Taşılan arazi malikinin devir borcu eşyaya bağlı bir borç olduğundan inşaat maliki hakkını taşılan arazinin her malikine karşı kullanabilir. Yeni malikler de Türk Medeni Kanununun 725. maddesinde belirtilen haklardan yararlanabilecekleri gibi borçlardan da sorumlu olur....