Bunun için, tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Taşılan arazi malikinin devir borcu eşyaya bağlı bir borç olduğundan inşaat maliki hakkını taşılan arazinin her malikine karşı kullanabilir. Yeni malikler de Türk Medeni Kanununun 725. maddesinde belirtilen haklardan yararlanabilecekleri gibi borçlardan da sorumlu olur....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, tapu iptali ve tescil talebinin hak düşürücü süre nedeniyle reddine, dava konusu taşınmaz üzerindeki yapıların ruhsatsız olması nedeniyle taşkın inşaat hükümlerinin uygulanamayacağına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz edenden alınmasına, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.04.2021 gününde oybirliği ile karar verildi....
Böyle bir irtifak hakkı yoksa zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyi niyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devrini isteyebilir" şeklindedir. Görüldüğü üzere, Türk Medeni Kanununun 725.maddesi gereğince taşkın inşaat nedeniyle temliken tescil istenebilmesi için davacının taşkın inşaatın bulunduğu taşınmazın maliki olması gerekir. Davacı ise bu taşınmazın maliki olmayıp, halen belediye adına kayıtlı olan taşınmaza inşa etmiş bulunduğu gecekondusu nedeniyle tapu tahsis belgesi sahibidir....
Bu kural, taşkın inşaatı yapan kimsenin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesini veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmamasını ya da taşkın inşaat yapmakta haklı bir sebebinin bulunmasını ifade eder. İyiniyetin varlığı iddia ve savunmaya bakılmaksızın mahkemece re'sen araştırılmalıdır. Ne var ki, 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan taşkın inşaat sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir. Çünkü bu gibi durumlarda kötüniyet karşı tarafın ispatı gerekmeden belirlenmiş olur. Ayrıca iyiniyet inşaatın ba...
Somut uyuşmazlıkta; davacı, davalıların bayisi tarafından yapılan taşkın inşaat nedeniyle elatmanın önlenmesi ve kal talebi yanında davalılara ait binanın tecavüzlü kısmının ifrazı ile bedeli karşılığında davalılar adına tescilini de istemiştir. Belediye Başkanlığından alınan cevabi yazıya göre, 37 ada 77 parsel sayılı taşınmaz üzerine inşa edilmiş olan binanın, 37 ada 78 sayılı parsele taşkın bulunan 38,05 m2 lik kısmının bu parselden ifraz edilerek davalıların taşınmaz ile tevhidinde 3194 sayılı İmar Kanunun hükümlerine göre herhangi bir sakınca bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, davacının talebi doğrultusunda 37 ada 78 sayılı parsele taşkın bulunan 38,05 m2 lik bölümünün bu parselden ifrazı ve davalıların taşınmazı ile tevhit edilmek suretiyle tescili yönünde hüküm kurulmalıdır....
belediyesinden gelen yazıyla da teyit edildiği, yapının mevcut durumuyla ruhsatına aykırı olduğu ve henüz ikmal edilmediği, bu hali ile yapı kullanma izin belgesi verilemeyeceğinin açık olduğu, ne var ki, bilirkişi görüşü doğrultusunda ruhsata aykırı şekilde yapılan dördüncü katın yıkılması ve diğer proje dışı hususların giderilmesi ve taşkın inşaat sorununun halledilmesi sonrasında, yapının yasal hale getirilip getirilmeyeceği konusu üzerinde durulması gerektiği, dosya kapsamındaki bilgilere göre, yüklenici tarafından komşu parsel maliki aleyhine taşkın inşaat nedenine dayalı tapu iptali ve tescili davası açıldığı ve halen derdest olduğunun anlaşıldığı, anılan davanın, yerel mahkemenin kabulünün aksine mevcut davayı doğrudan etkiler nitelikte olduğu, bu itibarla, öncelikle, taşkın inşaata ilişkin davanın bekletici mesele yapılarak, davacısı lehine sonuçlanması halinde, sözleşmeye konu yapının dördüncü katı ile diğer bölümlerde yapılacak yıkım işlemleri nedeniyle binanın statik güvenliğinin...
TMK’nın 725. maddesinde ise bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş, böylece muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine bazı koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için, tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Taşılan arazi malikinin devir borcu eşyaya bağlı bir borç olduğundan, inşaat maliki hakkını taşılan arazinin her malikine karşı kullanabilir. Yeni malikler de Türk Medeni Kanununun 725. maddesinde belirtilen haklardan yararlanabilecekleri gibi borçlardan da sorumlu olur....
Böyle bir irtifak hakkı yoksa zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyi niyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devrini isteyebilir" şeklindedir. Böylece, muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine aşağıdaki koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için: 1-Tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. 2- Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.07.2008 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin önlenmesi, birleşen dava ile taşkın inşaat nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; müdahalenin men'i isteminin reddine, birleşen tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne dair verilen 11.05.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı/birleşen davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi istemiyle açılmıştır. 4 sayılı parselin maliki olan davalılar davanın reddini savunmuş, karşı davalarında ise Türk Medeni Kanununun 725.maddesine dayanarak temliken tescil, olmadığı takdirde irtifak hakkı tesisi talebinde bulunmuşlardır....
Davacı idare vekili dava dilekçesinde, davacıya ait 23 parseldeki taşınmaza komşu olan davalıların kendilerine ait 29 parsele bina yapmaları sırasında davacının taşınmazına taşkın inşaat nedeniyle zarar verdiklerini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.932 TL tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiştir. Mahkemece; davanın kabulü ile (talep gibi) 1.932 TL'nın davalılardan tahsiline karar verilmiş, hükmü davalılar vekili temyiz etmiştir. Tapu kaydına göre 23 parseldeki taşınmazın davacı Hazine'ye, 29 parseldeki taşınmazın ise davalılar adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalıların 29 parselde yaptıkları inşaatın 6.65 m2 lik kısmının davacıya ait 23 parsele tecavüz ettiği ve işgal edilen 6.65 m2 lik yerin dava tarihi itibariyle değerinin 5.795 TL olduğu açıklanmıştır. Davada, taşkın inşaat nedeniyle uğranılan zarar bedeli talep edilmektedir....