Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 03.09.2007 gününde verilen dilekçe ile taşkın inşaat sebebi ile tapu iptali tescil olmaz ise üst hakkı ve geçit hakkı tesisi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın görevsizlik sebebi ile reddine dair verilen 29.07.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava ,taşkın inşaat sebebi ile tapu iptali ve tescil, kademedeki istek ise üst hakkı veya geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir. Mahkemece davaya konu tapu iptali ve tescili istenen arz ve muhdesat değerinin mahkemenin görev sınırı üzerinde olması nedeni ile görevsizlik kararı verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.07.2007 ve 30.05.2007 gününde verilen dilekçeler ile elatmanın önlenmesi ve kal, birleşen dava ile taşkın inşaat nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi davasının kabulüne tazminat, tapu iptali ve tescil isteminin reddine dair verilen 08.07.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı/birleşen davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 04.05.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      TMK’nin 725. maddesinde bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş, böylece muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine bazı koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için, tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Taşılan arazi malikinin devir borcu eşyaya bağlı bir borç olduğundan inşaat maliki hakkını taşılan arazinin her malikine karşı kullanabilir. Yeni malikler de TMK'nin 725. maddesinde belirtilen haklardan yararlanabilecekleri gibi borçlardan da sorumlu olur....

        Bu kural, taşkın inşaatı yapan kimsenin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesini veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmamasını ya da taşkın inşaat yapmakta haklı bir sebebinin bulunmasını ifade eder. İyiniyetin varlığı iddia ve savunmaya bakılmaksızın mahkemece re'sen araştırılmalıdır. Ne var ki 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan taşkın inşaat sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir. Çünkü bu gibi durumlarda kötüniyet karşı tarafın ispatı gerekmeden belirlenmiş olur. Ayrıca iyiniyet inşaatın başladığı andan tamamlandığı ana kadar devam etmelidir....

          Somut olayda; takip dayanağı ilamda, davanın, ıslah sonrası taşkın inşaat nedeniyle tapu iptali tescil ve arsa bedeli ile ecrimisil istemine ilişkin olduğunun belirtildiği ve ilamda tapu iptali ile birleştirilmeye yönelik hüküm kurulduğu görülmekte olup, temelde dava, gayrimenkulün aynına taalluk ettiğinden, ilam kesinleşmeden takibe konulamaz. İlamın esası, kesinleşmeden infaz edilemeyeceğine göre, eklenti ve ayrıntıları da doğal olarak kesinleşmeden infaz olunamaz. O halde mahkemece, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlular ... ve ...'un temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/11/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ, TERKİN,TAZMİNAT Taraflar arasındaki davadan dolayı Bakırköy Asliye 3. Hukuk Hakimliğinden verilen 12/04/2011 gün ve 2007/289 Esas, 2011/165 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü. -KARAR- Dava; taşkın inşaat nedeniyle tazminat karşılığında iptal ve tescil isteğine ilişkin olup mahkemece dava konusu 7744 parsel sayılı taşınmazda davacının kayıt maliki olmadığı gerekçesiyle hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....

              TMK’nın 725. maddesinde bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş, böylece muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine bazı koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için, tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Taşılan arazi malikinin devir borcu eşyaya bağlı bir borç olduğundan inşaat maliki hakkını taşılan arazinin her malikine karşı kullanabilir. Yeni malikler de Türk Medeni Kanununun 725. maddesinde belirtilen haklardan yararlanabilecekleri gibi borçlardan da sorumlu olur....

                Somut olayda; dosya içinde toplanan tüm deliller incelendiğinde yukarıda genel ilkeleri belirtilen taşkın inşaat nedeniyle tescil şartlarının gerçekleşmediği anlaşılmaktadır.Tescile karar verilebilmesi için öncelikle tecavüzlü binanın davacı tarafından kendi malzemeleri ile iyiniyetli olarak yapılması gerekir. Davacı taşınmazı bina ile birlikte 2002 tarihinde satın aldığına göre bayiine ait kişisel hakka dayanarak tescil isteyemez. Diğer taraftan davalılara ait tapu kaydı incelendiğinde dava konusu taşınmazların bulunduğu bölgede imar uygulaması yapıldığı anlaşılmaktadır. Dava konusu tecavüzlü bina imar uygulaması sonucu tecavüzlü hale gelmiş ise bina sahibinin kendi arzu ve iradesi dışında idari kararla oluşan bir durum söz konusu olduğundan, kusurlu sayılmamış ve imar parseli malikine karşı yapı sahibini koruma zorunluluğu duyulmuştur (3194 s.k nun 18/9m). Ancak bu koruma bina sahibine tescil hakkı vermemektedir....

                  Böyle bir irtifak hakkı yoksa, zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyiniyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir." Belirtilen kanun hükmünde bir yapıdan bahsedilmektedir. Kendi malzemesi ile başkasının arsası üzerine inşaat yapan kişinin tapu iptali ve tescil talep edebilmesi için başkasının taşınmazına bir yapı yapılmış olması gerekmektedir. Somut olayda, davacı TMK'nın 725. maddesi anlamında bir yapı nedeniyle değil komşu taşınmaza taşkın olarak inşa ettiği duvardan dolayı temliken tescil istemektedir....

                    Madde uygulaması nedeniyle bu kısmın yolda kaldığını, belediyenin kamulaştırmadan ve herhangi bir ücret ödemeden merdiveni yıkıp vekil edeni mağdur edeceğinden bahisle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Dava, taşkın inşaat nedeniyle tapu iptal ve tescil, olmazsa taşkın kısım için irtifak hakkı tesisi ile tapu tescili talebinden ibarettir....

                    UYAP Entegrasyonu