Mahkemece iddia savunma ve dosya kapsamına göre; davanın düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin olduğu, Asliye Ticaret Mahkemesi'nin görev sahası ticari davalar ile sınırlandırıldığı, düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve tazminat taleplerine ilişkin davanın mutlak ticari dava olmadığının açık olduğu arsa sahibi davacılar ile davalılardan M.. S..'ın tacir olmadıkları ve ticari işletmelerinin bulunmadığı, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin ihlali dolayısıyla uğranılan zararlarla ilgili davranışların davacılar ve davalı M.. S.. yönünden ticari işletme kapsamında değerlendirilemeyeceği, davaya Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılması gerektiği gerekçesiyle, HMK'nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine, karar verilmiştir. Kararı davacılar vekili temyiz etmiştir....
SATIŞ VAADİ SÖZLEŞMESİTERDİTLİ DAVA 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 1009 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 162 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 172 ] "İçtihat Metni" Dava dilekçesinde, 06.11.2000 tarihli satış vaadi sözleşmesine konu taşınmazın tapusunun iptali ile davacı adına tescili, olmadığı takdirde sözleşmeyle ödenen bedelin davalıdan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 15.000 YTL'nin davalıdan tahsili cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada, 16.11.2000 tarihli satış vaadi sözleşmesine konu taşınmazın, tapusunun iptali ile davacı adına tescili, olmadığı takdirde sözleşme ile ödenen bedelin davalıdan tahsili istenilmiştir....
sadece T4 ve T3'ın bahsi geçen satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan alacak haklarının, T4 ve T3 tarafından Albaraka'ya rehnedildiğini, bu sebeple Albaraka tarafından davacı şirketten rehin sözleşmesi uyarınca sadece satışa konu taşınmazın mülkiyetinin T4 ve T3'a devredilmesinin talep edilebileceğini, ancak söz konusu mülkiyet hakkının devredilebilmesi için de öncelikle T4 ve T3'ın satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan borçlarının hepsini ifa etmiş olması gerektiğini, nitekim bu hususun ilgili satış vaadi sözleşmesinin 3.3 maddesinde "Alıcı, satış bedelinin tamamını ve işbu sözleşmeye nedeniyle doğan borçlarını ödememiş ise taşınmazı fiilen teslim almış olması durumunda dahi Satıcı'dan bağımsız bölümün tapusunun devrini talep edemeyecektir....
DOLANDIRICILIKDÜZENLEME ŞEKLİDE GAYRİMENKUL SATIŞ VAADİ SÖZLEŞMESİHAKSIZ MENFAATKAT KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMESİ 5320 S. CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ... [ Madde 8 ] 1412 S. CEZA MUHAKEMELERİ USULÜ KANUNU (MÜLGA) [ Madde 321 ] "İçtihat Metni" Gerekçeli karar başlığına yanlış yazılan katılanın isminin "E.... A..." olarak mahalinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür. Dolandırıcılık suçunda unsur olan hileli hareketlerle kişinin aldatılıp, kendi veya bir başkasının mal varlığı aleyhine bir işlemde bulunmaya yöneltilmesi ve bu işlem sonucunda sanığa veya başkalarının yararına haksız bir menfaat sağlanması gerekir.Somut olayda; müteahit olan sanığın arsa sahibi M..... K.... ile Beşiktaş 1....
Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan ve fazlaya ilişkin alacak istemine ilişkin olup, ilk davada verilen karar Yargıtay ....Hukuk Dairesi tarafından onararak kesinleşmiştir.) ....Hukuk Dairesinin görevli olmasına rağmen dosya dairemize gönderilmiştir. 14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun 8.maddesiyle Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2012 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararının Yüksek ....Hukuk Dairesi için Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (istisna akdi hariç akdin muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar bakımından Sulh ve Asliye ayrımının yapılmadığı ve incelemenin bu nedenlerle Yüksek ....Hukuk Dairesince yapılacağından uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır....
SATIŞ VAADİ SÖZLEŞMESİTAPU SİCİLİNİN AÇIKLIĞI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 716 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 1020 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 511 ] "İçtihat Metni" Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.04.2007 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali, tescil, olmadığı takdirde raiç değerin ödenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 25.12.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede taşınmaz değerinin tahsili istemlerine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 06.09.2005 tarihinde arsa sahibine karşı açılan taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi niteliğindedir. 4077 Sayılı Yasada değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa'nın 3/f maddesinde; satıcı "kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişiler" olarak tanımlanmış, 3/c maddesinde ise “KONUT VE TATİL AMAÇLI TAŞINMAZ MAL SATIŞLARI DA” Tüketici Yasası kapsamına alındığı anlaşılmıştır....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile davalı arsa sahibinden alınan konut için tapu iptali tescil, geç teslim edilme nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. 4077 Sayılı Yasada değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa'nın 3/f maddesinde; satıcı "kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişiler" olarak tanımlanmış, 3/c maddesinde ise “KONUT VE TATİL AMAÇLI TAŞINMAZ MAL SATIŞLARI DA” Tüketici Yasası kapsamına alındığı anlaşılmıştır....
Asliye Hukuk ile Kayseri Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ile senedin iptali istemine ilişkindir. 4077 Sayılı Yasada değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa'nın 3/f maddesinde; satıcı "kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişiler" olarak tanımlanmış, 3/c maddesinde ise “KONUT VE TATİL AMAÇLI TAŞINMAZ MAL SATIŞLARI DA” Tüketici Yasası kapsamına alındığı anlaşılmıştır. Somut olayda; davacının davalının gelini olduğu, evlenirken taşınmazın vaadinin istendiği, davalının taşınmaz maliki olup, yüklenici ve bu işi profesyonelce meslek edinen kişi konumunda olmadığı anlaşılmakla 4077 Sayılı Yasa kapsamında değerlendirilemeyecek olan uyuşmazlığın genel hükümlere göre görülüp sonuçlandırılması gerekir....