WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nin son ödemesini 31.03.2011 tarihinde yaptığı ve dosyanın bu tarihin üzerinden 1 yıl geçtikten sonra yasal süresi içinde arşive sevk edildiğini, davalının ipoteklerin fekki için şirketle irtibata geçtiğini, davalının 8 yıl sonra talep ettiği fek işlemleriyle ilgili olarak dosyaların arşivden çıkartılarak incelenmesi, masraf ve emek harcamayı gerektirdiğinden hizmet bedeli talep edilmesinin hukuk ve hakkaniyete uygun olduğunu, yapılacak inceleme neticesinde ipoteklerin kaldırılmasının uygun görülmesi halinde talep edilen bir hizmet bedeli olduğunu, ipoteklerin fekkinin ön şartı hizmet bedelinin ödenmesi değil, davalıların imzaladıkları protokollere göre ödemelerini zamanında ve tam olarak yapıp yapmadığının belirlenmesi olduğunu, yapılan incelemede, müvekkili şirket tarafından bir ibraname verilmediğini, yapılan protokollerde ipoteklerin fek edileceğine dair bir hüküm bulunmadığını, protokollerde ipoteklerin fekki için masraf alındığına ya da bundan sonra alınmayacağın dair bir hüküm bulunmadığını...

Eldeki davada da aynen bu şekilde tüketici davayı sözleşmenin tarafı olan satıcıya da yöneltmiş, satın aldığı ve tapuda adına tescil edilen konut niteliğindeki taşınmazların tapu kaydındaki sınırlandırmalar (ipotek-haciz) nedeni ile hukuki ayıplı bulunduğunu ileri sürerek bu hukuki ayıbın giderilmesini istemiştir. Bu hukuki ayıp niteliği gereği sınırlandırma alacaklılarını etkilediğinden zorunlu olarak dava bu kişilere de yöneltilmiştir....

Eldeki davada da aynen bu şekilde tüketici davayı sözleşmenin tarafı olan satıcıya da yöneltmiş, satın aldığı ve tapuda adına tescil edilen konut niteliğindeki taşınmazın tapu kaydındaki sınırlandırmalar (ipotek-haciz) nedeni ile hukuki ayıplı bulunduğunu ileri sürerek bu hukuki ayıbın giderilmesini istemiştir. Bu hukuki ayıp niteliği gereği sınırlandırma alacaklılarını etkilediğinden zorunlu olarak dava bu kişilere de yöneltilmiştir. Bu durumda davalı yüklenicinin hukuki ayıpsız bağımsız bölüm devri yükümlülüğünü yerine getirdiğinden bahsedilemeyeceğinden davalılar arasındaki finansal sözleşmelerin ve bunun sonucu olarak oluşturulan ipoteklerin T.T.K 4....

Mahkemece toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda, 30.11.2011 tarihli hisse devir vaadi sözleşmesinde ipoteklerin hisse devir tarihinden sonra 90 gün içinde kaldırılacağının kararlaştırıldığı, davalı şirkete ait ticaret sicil dosyasına göre, dava tarihinde halen sözleşmede belirtilen ipoteklerin kaldırılması için öngörülen şartların gerçekleşmediğini, bu nedenle davalının bu hususta sorumlu tutulamayacağını, dava sırasında da ipoteğin fek edildiği gerekçesiyle ipoteğin fekki hakkında karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat talebinin ise reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davaya konu ipotek bankadan kullandırılan kredinin teminatı olarak dava dışı banka yararına tesis edilmiştir. Yargılama aşamasında da banka tarafından ipotek kaldırılmıştır....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yüklenicinin temlikine dayalı davacı adına satış vaadi sözleşmesine göre tescili yapılan taşınmazdaki hukuki ayıp niteliğinde bulunan ipoteklerin fekki istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Davada istem, davacı ile davalı T7 Koza İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi arasında imzalanan gayrimenkul satış vaadi ve borçlanma sözleşmesi gereğince mülkiyeti tapuda davacı adına devir ve tescil edilen dava konusu konut niteliğindeki taşınmaz üzerindeki iddiaya göre hukuka aykırı tesis edilen ipoteklerin fekki yani hukuki ayıbın giderilmesi istemine ilişkindir. Dava dosyası içerisinde mevcut dava konusu taşınmaza ait tapu senedi ve tapu kaydının incelenmesinde; dava konusu taşınmazın davacı adına tescil edildiği anlaşılmaktadır....

      Mahkemece yapılan yargılama sonunda, taraflar arasında akdedilen gayrimenkul satım vaadi sözleşmesinde iki taşınmazın satım bedelinin 750.000 USD olarak kararlaştırıldığı, ayrıca satım işleminin taşınmaz üzerindeki ipoteklerin kaldırılmasından sonra yapılacağı hususunun kabul edildiği, ipoteklerin kaldırılması yükümlülüğünün davalıya ait olmasına rağmen davalının bu yükümlülüğünü yerine getirmediği, bunun üzerine davacı tarafından ipoteklerin fekki için ipotek alacaklısı bankalar adına hareket eden dava dışı İş Bankasına 53.000 YTL gönderildiği ve bunun üzerine ipoteklerin kaldırılıp satımının gerçekleştirildiği, dava konusu bu bedelin satım tutarına dahil olmayıp, davalı tarafından iade edilmesi gerektiği nedeni ile davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yüklenicinin temlikine dayalı davacı adına tescili yapılan taşınmazdaki hukuki ayıp niteliğinde bulunan ipoteklerin fekki istemine ilişkindir. Beylikdüzü Kaymakamlığı Tapu Müdürlüğü'nden Beylikdüzü ilçesi .... mahallesi .. ada ... parsel B Blok 4 nolu bağımsız bölümün aktif pasif tapu kaydı ile satışlara ve ipoteğe esas resmi senetler, ... bankasından ... Mah., ... Ada, ... Parsel , B Blok, 4 No'lu taşınmaz hakkında araştırma yapılarak Kredi Ödeme Planı,Genel Kredi Sözleşmesi ,Kredi Hesap hareketleri celbedilerek incelenmiştir. 492 Sayılı Harçlar Kanunun "Noksan tesbit edilen değer üzerinden harcın ödenmesi" başlıklı 30. maddesinde; "Muhakeme sırasında tesbit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, hukuki ayıp niteliğindeki ipoteğin fekki, olmazsa ödenen bedel ve masrafların iadesi istemine ilişkindir. 6502 Sayılı Kanunun 8. maddesinde ayıplı mal tanımlanmış olup 11. maddesinde ayıplı mal halinde tüketicinin seçimlik hakları ve ayıplı maldan sorumluluk düzenlenmiştir. Buna göre tüketici aldığı malın ayıplı olduğu iddiasında ise ayıbın giderilmesini ve giderilmemesi halinde de sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir. Eldeki davada da; Tüketicinin aldığı mal ya da hizmetten faydalanma olanağını azaltan ya da tamamen ortadan kaldıran hukuki yasaklama ya da sınırlamaların varlığı halinde hukuki ayıp söz konusu olur. s Somut olay bakımından: davalı banka tarafından satıcı şirketin şeklen malik göründüğü tapu kaydına, satış sözleşmesi olan 23/03/2016 tarihinden önce 23/07/2012 yılında ipotek konulduğu anlaşılmıştır....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yükleniciden temlik alınan konut niteliğindeki taşınmaz üzerinde bulunan hukuki ayıp niteliğindeki ipoteğin fekki istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. 6502 sayılı kanunun 8. maddesinde ayıplı mal tanımlanmış olup 11. maddesinde ayıplı mal halinde tüketicinin hakları ve ayıplı maldan sorumluluğu düzenlenmiştir. Buna göre tüketici aldığı malın ayıplı olduğu iddiasında ise ayıbın giderilmesini ve giderilmemesi halinde de sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir....

          Şirketi arasındaki bayiilik ilişkisi nedeniyle babasının muhtemel borçlarına karşılık teminat olarak verilen ipoteklerin davalı şirketin faaliyetlerini sona erdirmesi, babasının borcunun bulunmaması ve ipoteğin fekkinin zamanında unutulduğu için yapılmaması nedeniyle ipoteğin fekki talep edilmiştir. Davacının nüfus kaydının incelenmesinde söz konusu taşınmazdaki ipotek işlenme tarihinde taşınmaz sahibi olan .... 'ın davacının babası olduğunun ve dava tarihinden önce ölmüş olduğunun ve dava tarihinde taşınmazın davacı adına kayıtlı olduğunun tespiti ve lehine ipotek tesis edilen ... Şirketi'nin unvan değişikliği ile ... adını aldığı anlaşıldığından tarafların aktif ve pasif dava ehliyetine sahip oldukları kabul edilmiştir. Davalı şirketin kendisine yapılan tebligata rağmen herhangi bir cevap vermemesi, ticaret sicil kayıtlarına göre davalı şirketin ve unvan değişikliği öncesinde ipotekte adı geçen .... Şirketi'nin yönetim kurulu üyesi olan ...'...

            UYAP Entegrasyonu