Bozmaya uyan mahkemece; bilirkişiden alınan raporda taşınmazdaki eksik ve ayıplı işler ile bunların bedellerinin ayrıntılı olarak belirtildiği, mevcut onaylı projeye göre eksik ve ayıplı işler bedelinin toplam 15.000,00 TL olduğu, davacıların davaya konu taşınmazı satın aldıkları tarihten taşınmazı kiraladıkları tarihine kadar taşınmazın durumunda değişiklik olmadığı, mevcut haliyle kiraya verilmesinde davalıların herhangi bir kusurunun bulunmadığı gerekçeleriyle, eksik ve ayıplı işler bedeli olarak hesaplanan 15.000,00 TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar ... ve ... İnşaat..Ltd.Şti. tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık; taşınmazdaki ayıptan kaynaklı alacak davasına ilişkindir. Dava konusu taşınmaz iş yeri niteliğinde olduğundan 4077 sayılı Kanun hükümlerine tabi değildir. Genel hükümlere göre bu konudaki 6098 sayılı TBK'nın 223. maddesi uygulanacaktır....
noktalar şeklini aldığı, yüzeyde çok fazla olan bu siyah noktaların kullanıcı gözüyle lekelenmeler şekilde göründüğü, bu lekelenmelerin uygulama ile oluşamayacağının tespit edildiği, yüzeyde olmaması gereken ve istenmeyen bu gözenekli yapının uygulama öncesi veya uygulama sonrası (kullanım olmaksızın) görülmesi veya tespit edilmesinin son kullanıcı tarafından mümkün olmamakla birlikte, oluşan bu yüzey hatasının üretim kaynaklı olduğu, dolayısıyla yüzeyin uygun sırlanmaması veya uygun üretim prosesi koşullarının yerine getirilmemesi kaynaklı olabileceği, yapılan inceleme neticesinde kullanılan malzemenin özellikle ayakkabı ile temas eden bölgelerinde yoğunlukla istenmeyen yüzey lekelenmelerinin görüldüğü ve ürünün üretimden kaynaklı gizli ayıplı olduğunun değerlendirildiği, fatura tarihi üzerinden bu gizli ayıplı malzemelerin toplam değerinin 2.574,00 TL (KDV Dahil) + 3.000,00 TL (KDV Dahil)= 5.574,00 TL olarak belirlendiği, ayrıca bu ayıplı malzemelerin yerine döşenmesi için harcanan...
İlk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda, taraflar arasındaki tüm sözleşmeler kapsamı dikkate alınmak suretiyle cari hesap alacağının tespit edildiği, oysa ki, davacının icra takibindeki cari hesap alacak talebini yalnızca Silivri ... AVM sözleşmesine dayandırdığından, bu kapsamda alacak-borç tespitinin yapılarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekir. Davalı alıcı takas talebinde, davacı satıcının ayıba karşı tekeffülü hükümlerine dayanmaktadır. Taraflar tacir olup, dava tarihinde yürürlükte bulunan, TTK'nun 23. maddesi uyarınca, malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Ayıp açıkça belli değil ise, alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek veya incelettirmek ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğunun ortaya çıkması halinde hakkını korumak için durumu aynı süre içinde satıcıya ihbar ile yükümlüdür....
Noterliği’nin 17.01.2018 tarihli ... yevmiye numaralı ihtarnamesi ile de bildirildiğini, söz konusu ihtarnamede müvekkili şirketin elinde ilk projeden kaynaklı 9,725 m2 ve ikinci projeden kaynaklı olarak da 12,350 m2 lik ayıplı/hatalı ürün olduğu, yine bu ayıplı ürünlerden kaynaklı olarak müvekkili şirketin kullanmış olduğu bant sarfiyatı ve işçilik maliyeti olarak toplam 110.000,000 TL zararı bulunduğu belirtilerek bu tutarın eğer var ise (kanıtlanabilir olan) müvekkili borcundan mahsubu ile arta kalacak olan meblağın müvekkili şirkete ödenmesi gerektiğinin bildirildiğini, Bursa 3....
Sayfalarında siparişlerin geciktiğinin belirtildiğini, ayrıca kumaşların bozuk olduğu ve iade edildiği, yeniden yapılanlarında ayıplı olduğu, yine geç teslim edildiğinin ispat edildiğini ve davacı tarafından da geç ve ayıplı teslimin kabul edildiğini, kanunen eser sözleşmeleri karşılıklı taahhütleri içeren ve iki tarafa borç yükleyen akitlerden olduğundan sözleşmede hüküm bulunmasa dahi B.K.'nın 106/1. Maddesine göre temerrüt halinde diğer tarafın ifayı bekleyerek gecikmeden kaynaklı zararlarını talep edebileceğini, B.K.'nın 107/1....
İcra Müdürlüğünün 2018/1056 Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 31.492,45TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden tahsil gününe kadar yürütülecek avans faizi, icra masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte devamına, fazlaya dair istemin reddine, alacak likit olduğundan asıl alacak miktarı olan 31.492,45TL üzerinden %20 oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2018/1056 Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 31.492,45TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden tahsil gününe kadar yürütülecek avans faizi, icra masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte devamına, fazlaya dair istemin reddine, alacak likit olduğundan asıl alacak miktarı olan 31.492,45TL üzerinden %20 oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....
DAVA : Eser sözleşmesinden kaynaklı alacak talebi HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi İSTİNAF EDEN : Davacı vekili Taraflar arasındaki Eser sözleşmesinden kaynaklı alacak davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin kararı davacı vekili tarafından istinaf edilmekle; kesinlik, süre, istinaf şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, istinaf dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Bu itibarla, davacı vekilinin bedel artırım dilekçesi de gözetilerek ayıplı imalattan kaynaklı 19.200 TL zararının Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun emsal 2015/9-3162 e ve 2018/369 k sayılı kararında da belirtildiği üzere, davanın HMK’nın 107. maddesi uyarınca belirsiz alacak davası olduğu gözetilerek, alacağın tamamı olan 19.200 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili gerekmiş, davacı vekilinin taşınmazdaki değer kaybına ilişkin isteminin yukarıdaki gerekçe ile reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
konusu malların ayıplı olduğuna dair davacının yazılı ikrarı olduğu halde ne bilirkişilerin ne de mahkemenin bunu dikkate almadığını , davaya konu ... adlı üründen en az 1/6 sının yani 1.300 adedinin ayıplı olduğu davacı yanın yazılı kabulü ile sabit olduğunu , ilk derece mahkemesinin 8.000 adet üründen en az 1/6'sının ayıplı çıkmış olmasını satıcının ayıba karşı tekeffül borcu için yeterli görmediğini , 10,15 adet ürünün ayıplı olması durumunda o partinin iadesi için yeterli olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....