"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 12.11.2003 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.01.2002 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece satış vaadi sözleşmesinin yapıldığı 03.02.1987 tarihinden dava tarihi olan 12.11.2003 tarihleri arasında 10 yıllık zamanaşımı süresi geçtiğinden istem reddedilmiş, Hükmü davacı temyiz etmiştir. 03.02.1987 tarihli biçimine uygun düzenlenen sözleşmenin konusu 33 ve 38 parsel sayılı taşınmazlardaki miras yoluyla davalıların miras bırakanına intikal edecek paylara ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Terme 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/50 esas, 2021/46 karar sayılı dava dosyasında verilen taşınmaz satış vaadine dayalı tapu iptali ve tescil talebinin kısmen kabulüne karşı, davalı T5 tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; taşınmaz satış vaadine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "......
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 11.10.2013 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne, temyiz talebinin reddine yönelik ek karara dair verilen 01.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, taşınmaz satış vaadine dayalı tapu iptal ve tescil davasıdır. Davacılar vekili, 107 ada 1, 2, 3, 4, 5, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26 ve 27 parsel sayılı taşınmazlardaki davalıya ait hisselerin 1/2’sinin iptali ile davacılar adına tescilini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir....
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.Kaynağını Borçlar Kanunu’nun 22. maddesinden ... taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanunu’nun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanunu’nun 706 (önceki Medeni Kanunun 634) ve Noterlik Kanunu’nun 89. madde hükümleri uyarınca noter önünde resen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaad alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Medeni Kanunun 716 (önceki Medeni Kanun 642) maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Davacıların tescil isteğinin dayanağını oluşturan satış vaadi sözleşmeside noterde resmi şekil şartlarına uygun olarak düzenlenmiş olup geçerlidir....
Noterliğinin 16.11.1979 Tarih ve 22148 yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi sözleşmeleri dava dilekçesi ekinde taraflarına tebliğ edilmediğini, delillerin taraflarına tebliğ edilmemesinin HMK'ya aykırı olup adil yargılanma ve savunma hakkının ihlali niteliğinde olduğunu, Taşınmaz Satış Vaadine konu taşınmazlarda zilyetliğin devralındığının iddia edilmiş olup bu iddianın gerçek dışı olduğunu, dava konusu Taşınmaz Satış Vaadine konu olan taşınmazların zilyetliğinin devredilmediğini, zilyetliğin devredilmesinin hukuken ve fiilen mümkün olmadığını, dava dilekçesinde de iddia edildiği ve açıklandığı üzere müvekkili davalıya intikal edecek miras hak ve hisselerinin elbirliği mülkiyetine dahil olmadığını, belirli olmayan bir hissenin zilyetliğinin devredilmesinin de hukuken ve fiilen mümkün olmadığını, davacıların murisi ve müvekkili davalı arasında düzenlendiği iddia edilen taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin geçersiz olduğunu ve ifa olanağının olmadığını, geçersiz Taşınmaz Satış...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/07/2020 NUMARASI : 2019/170 2020/137 DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Önalım Hakkından Kaynaklanan) KARAR : Mersin 10....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 16.01.2003 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 30.09.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 16.05.2001 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesi uyarınca satış vaadine konu bağımsız bölüme karşılık gelen davalıya ait arsa payının iptal ve tescili istemine ilişkindir. Davalı, satış vaadi sözleşmesinin doğru olduğunu, yaptığı satış vaadine karşılık bedeli de davacıdan tahsil ettiğini bildirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.12.2006 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 30.04.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Bir kısım davalılar, zamanaşımı def’inde bulunmuştur. Mahkemece dava zamanaşımı nedeniyle reddedilmiştir. Hükmü davacılar temyiz etmiştir. Zamanaşımı, borcu gerçek anlamda sona erdiren bir sebep olmayıp nisbi bir sona erme sebebidir. Belirli bir zamanın geçmesi borcu doğrudan doğruya sona erdirmez....
Asıl dava satış vaadine dayalı tapu iptal ve tescil, karşı dava sözleşmenin iptali istemine ilişkindir. Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Somut olayda, davacının dayandığı 1.8.1995 tarih 36710 sayılı satış vaadi sözleşmesi biçimine uygun olarak düzenlenmiş olup, şekil bakımından geçerlilik şartlarını taşımaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı-K.davalı vekili tarafından, davalı-k.davacılar aleyhine 21.11.2005 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil, birleşen dosyada sözleşmenin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl dava ve birleşen davanın reddine dair verilen 28.3.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı (k.davalı), davalı (k.davacı) vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Birleştirilen davada satış vaadi borçlusu 27.08.1996 günlü biçimine uygun düzenlenen sözleşmenin iptalini istemiştir. Mahkemece her iki davada reddedilmiştir....