Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/666 Esas KARAR NO : 2023/668 DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 19/07/2022 KARAR TARİHİ : 20/06/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/07/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili firma ile davalı şirket arasında akdedilen Kadıköy .... Noterliği'nin 24/06/2020 tarih ve .... yevmiye numaralı taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile dava konusu İstanbul İli, ... İlçesi, ......

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat istemine ilişkin davada .... .... 16. Asliye Hukuk Mahkemesi ve .... .... 4. Tüketici Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tapudaki satış vaadi şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir. Asliye hukuk mahkemesince uyuşmazlığın eser sözleşmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

      Somut olayda, davacının dayandığı satış vaadi sözleşmesinin düzenlendiği 23.08.1993 tarihinde mülkiyeti nakil borcu yükümlüsü davalı ..., taşınmazda murisinden intikal eden 3/16 pay dışında, muris annesinden edindiği 1/16 ve dava dışı kardeşi ......’den satış yoluyla edindiği 3/16 olmak üzere toplam 7/16 pay malikidir. Bunun dışındaki 3/16 payı ise, davacının dayandığı satış vaadi sözleşmesinden sonra edinmiştir. Bu nedenle, davalı ...’in taşınmaz tapu kaydında davacı yararına konulan satış vaadi sözleşmesi şerhini görerek düzenlediği satış vaadi sözleşmelerine dayanarak kazandığı 7/16 payı TMK’nın 1024. maddesi uyarınca yolsuz tescil niteliğinde bulunduğundan bu payın davacı adına tescili gerekir. Bunun dışında kalan davacının dayandığı satış vaadi sözleşmesinden sonra davalı ...’in edindiği 3/16 payın davacı adına tescili doğru değildir..." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar vermiştir....

        Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar....

          Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesine konu yapılan bir taşınmazın sonradan bir başka kişiye satış vaadinde bulunulması da mümkündür. Böylesine durumlarda şahsi hakların yarışması söz konusu olur. Kural olarak da geçersiz olmadıkça veya sözleşme feshedilmedikçe yarışan şahsi haklardan önceki tarihli olanına değer tanınır. Somut olayda; ana dava konusu olan satış vaadi sözleşmesi 14.05.1980 tarihli olup birleştirilen davalardaki satış vaadi sözleşmesinden önce yapılmıştır. Dava konusu aynı taşınmazlara yönelik birden fazla satış vaadi sözleşmesinin bulunması halinde mahkemece önceki tarihli satış vaadi sözleşmesine değer verilmesi gerekir....

            Fakat elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılmışsa iştirak bozulmamak kaydıyla satıcı elbirliği ortağının payının alıcı elbirliği ortağının payına ilave edilmek suretiyle satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı vardır. Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazda 5040/40320 oranındaki payın tapu kayıt maliki davalıların murisi ...'dir Adana 5. Noterliğinin 23.05.1989 tarih 13420 yevmiye no'lu taşınmaz satış vaadi sözleşmesine göre muris Aydın dava konusu taşınmazdaki payının tamamını davacıya satmayı vaat etmiştir. Muris Aydın'ın tapu kaydındaki payı paylı mülkiyet şeklindedir. Murisin ölümü nedeniyle külli halefiyet gereği davanın mirasçılarına yöneltilmesi zorunlu olduğundan mirasçıların elbirliği paydaşları olmaları satış vaadi borçlusunun mirasçıların kendileri olmaması nedeniyle satış vaadinin ifa edilmesine engel oluşturmamaktadır....

              Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 146. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar....

                Satış vaadi sözleşmelerine bir ayni hak olarak tapu siciline kayıtlı taşınmazlar ile kat mülkiyeti kütüğünde bağımsız bölüm olarak kayıtlı taşınmazlar ve henüz kadastrosu yapılmamış yerlerde mevcut zabıt defteri veya kayıt defterinde kayıtlı eski tapulu taşınmazlar konu olabilir. (İzzet Karataş, Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi ve Yüklenicinin Temliki(Devir) İşleminden Kaynaklanan Uyuşmazlıklar, Ankara 2021, sf. 97 vd). Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesine konu taşınmazın tapuda kayıtlı olması zorunlu ise de satış vaadi borçlusunun tapulu taşınmazın maliki olması gerekmez. Taşınmazın tapuda bir üçüncü kişi adına kayıtlı olması sözleşmenin geçerliliğine etkili değildir. Zira taşınmaz satış vaadi sözleşmesi borç doğuran akit olduğundan borç altına girenin malik olması koşulunu aramaya gerek yoktur....

                Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden (6098 sayılı TBK m. 29) alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi (6098 sayılı TBK m. 237) ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin gerçekte taşınmaz mülkiyetinin ileride devredilmesi amacıyla değil alacağın teminatı olmak üzere yapılması halinde geçersiz olan bu sözleşmeye dayanarak mülkiyetin nakli talep edilemez....

                  Satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerhinden sonra beş yıl içinde kayda işlenen her türlü haciz, ipotek ve benzeri sözleşme alacaklısının haklarını kısıtlayacak nitelikteki şerhler de sözleşme alacaklısını bağlamaz. Somut olayda; davacı tarafından ... dışındaki davalıların kardeş oldukları, davacının satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan şahsi hakkını bertaraf etmek kastiyle ve kötüniyetle birlikte hareket ettikleri ileri sürülmüştür. Davalılardan ... satış vaadi sözleşmesinin düzenlenmesinden sonraki bir tarihte ve tapu sicilindeki satış vaadi şerhini de görerek dava konusu taşınmazı 27.06.2005 tarihinde tapudan satış yoluyla devralmıştır. Davalı ..., ... 5....

                    UYAP Entegrasyonu