Davacı taraf satış sözleşmesinin tarafı olan davalı şirket ile diğer davalı şirketlerin yönetim ve ortaklık yapısı itibari ile organik bağı içerisinde olduğunu ve satıcı şirketin muvazaalı şekilde bu sözleşmeye aykırı davranarak bu taşınmazı diğer davalı şirketlere muvazaalı olarak devrettiğini iddia ederek eldeki davayı açmıştır. Her ne kadar Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi tarafından taşınmaz satış vaadi sözleşmesi olduğundan bahisle görevsizlik ile istinaf incelemesi için dava dosyası Dairemize gönderilmiş ise de yukarıda da açıkça belirtildiği gibi noter huzurunda yapılan bir taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ve iddiası bulunmayıp anılan sözleşme adi yazılı taşınmaz satış sözleşmesi olup davacı taraf açık bir şekilde TBK'nın 19.maddesi uyarınca genel muvazaa iddiasına dayanmıştır. Nitekim Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi de görevsizlik ile istinaf incelemesi için dava dosyasını Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.09.2006 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, karşı dava ise satış vaadi sözleşmesinin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine, karşı davanın kabulüne dair verilen 24.02.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 28.08.1996 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve pay tescili istemine ilişkindir. Karşı davada ise; satış vaadi sözleşmesinin muvazaalı olarak yapıldığı iddiasına dayalı satış vaadi sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine, karşı davanın kabulü ile 28.08.1996 tarihli satış vaadi sözleşmesinin iptaline karar verilmiştir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353/1-b-1 inci bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davalılar vekili, istinaf başvuru dilekçesinde ileri sürdükleri nedenler ile Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyiz etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, muvazaa ve satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil talebine ilişkindir. 2....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353/1-b-1 inci bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davalılar vekili, istinaf başvuru dilekçesinde ileri sürdükleri nedenler ile Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyiz etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, muvazaa ve satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil talebine ilişkindir. 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.09.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; bozma ilamına uyularak davanın kabulüne dair verilen 03.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: Dava, satış vaadi sözleşmesi ve harici satış sözleşmesi ile muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece 3402 sayılı Kadastro Kanunun 12/3. maddesi gereği on yıllık hak düşürücü sürede açılmadığından söz edilerek davanın reddine karar verilmiş, davacılar vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 03.10.2006 tarihli bozma ilamında özetle "......
Anılan madde gerekçesinde de açıklandığı üzere; bununla hakim,olayın ve hukuki uyuşmazlığın olgusal ve hukuki boyutlarını gerekli olduğu ölçüde taraflarla birlikte ele alabilecek, tarafların zamanında uyuşmazlığın çözümü için önemli vakıaların tamamı hakkında açıklama yapmalarını, özellikle ileri sürülen vakıalardaki eksiklikleri tamamlamalarını, delilleri ikame etmelerini ve geçerli talepleri ileri sürmelerini sağlayabilecektir. Dava dilekçesinde yapılan açıklamalar ve özellikle, davacı tarafça emsal olarak gösterilen, Dairemizce verilen 12.09.2012 tarihli, 2012/9122 Esas, 2012/10016 sayılı Karar değerlendirildiğinde, davacının talebinin satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali, tescil değil, haricen düzenlenen adi yazılı satış sözleşmesi ve zilyetlik, iyiniyet iddiasıyla TMK'nun 724. maddesine dayalı temliken tescil olduğu anlaşılmaktadır. Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme ise hakime aittir....
Kişi tarafından noter huzurunda diğer taşınmaz satış vaadi alacaklarına tapu tahsisli gayrimenkulün arsa hisseleri mukabilinde devri yapılırken, müvekkiline devrini engelemeye ve müvekkili lehine taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yapıldığını, bu yerdeki taşınmaza ait hissenin başkasına devrini sağlamaya çalıştığını, ancak arsa sahibinin yetkilisinin vekaletinde eksiklik olması nedeni ile bu işlemin 3. Kişilere ileri sürülemeyeceğinin açık olup, tapu tahsisli yerde şerh gibi bir hukuki imkan bulunmadığından, davalının hissenin başkasına devrini sağlayarak taşınmaz satış vaadi sözleşemesini gerçekleştirmekten kaçındığını beyanal davaya konu taşınmazın, tapu tahsis belgesi olması hasebiyle Kağıthane Belediye kayıtlarında müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın işbu davaya konu etmiş olduğu sözleşmenin müvekkili yönünden bağlayıcı olmadığını, İstanbul 21....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.07.2010 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 22.02.2018 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 09.11.2021 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... ile karşı taraftan davalılar vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafların sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, Mersin 6....
e de satışının vaadedilmesi üzerine davalıların murisinin de ferağa icbar ve tescil davası açtığını ancak bu davanın 25.11.1997 tarihinde kesinleştiğini ve sonuç itibariyle kendi açmış oldukları tapu iptali ve tescil davasının daha önce kesinleşmiş olduğundan ikinci hükmün yok hükmünde olması nedeniyle davalıların murisi adına yolsuz şekilde oluşan tapu kaydının iptali ve müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, zamanaşımı itirazında bulunarak müvekkillerinin murisi ... oğlu ...'ün dava konusu taşınmazlarda kardeşi ... ...'ün miras paylarını ... 1. Noterliğinin 05.05.1993 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile aldığını, davacının muris ...'ün kardeşi ... ...'ün oğlu olması sebebiyle bu satış vaadi sözleşmesinden haberdar olmasına rağmen kötü niyetle taşınmazları sonraki tarihli satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı-karşı davalı vekili tarafından, davalı- karşı davacı aleyhine 20.05.2013 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat, karşı davada satış vaadi sözleşmesinin iptali talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın tazminat yönünden kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 24.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı- karşı davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat istemine ilişkin olup, karşı dava satış vaadi sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir....