Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, TAZMİNAT -KARAR- Dava, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan kişisel hakka dayalı elatmanın önlenmesi ve tazminat isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 03.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ, TESCİL TAZMİNAT -KARAR- Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali tescil olmazsa tazminat isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 18.5.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayanan tescil isteminin hüküm altına alınabilmesi için sözleşmede kararlaştırılan bedel ödenmiş olmalıdır. Ancak, bedelden ödenmeyen bir kısım var ise, bu bedel Borçlar Kanununun 81. maddesi uyarınca depo ettirilmelidir Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....

        Borçlunun taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan borcunu ifa etmemesi halinde vaat alacaklısı olan kişi ancak bu taşınmazın tescilini teminen dava açabilir. Borçlu da alacaklıya yalnız borçlanılan edimi ifa etmek suretiyle borcundan kurtulur ve borç bu suretle sona erer. Alacaklı ve borçlu borçlanılan edimle bağlı olduklarından alacaklı borçludan başka bir edimi ifa konusu olarak talep edemez. Ahde vefa (söze sadakat) kuralı da bunu gerektirir. İfa yolu ile borçludan istenecek tarafların iradelerinin sözleşmede birleştikleri taşınmaz bölümüdür. Bu genel anlatımlardan sonra somut olaya gelince; Satış vaadine konu taşınmaz bölümü sözleşmedeki krokide B harfi ile gösterilmiş, uygulamada bu yerin kısmen imar yolu olarak ayrılan yerde kaldığı kısmen de 2067 ve 2269 sayılı parsellerde bulunduğu saptanmıştır. Her iki parselde de vaat alacaklısı olan davalıya ait pay mevcut değildir....

          Hukuk Dairesi Davacı vekili tarafından, 27.07.2015 tarihinde verilen dilekçeyle satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan ... iptali ve tescil ikinci kademede tazminat talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın kabulüne dair verilen 15.09.2017 tarihli hükmün ... Bölge Adliye Mahkemesince istinaf yoluyla incelenmesi davalı ... vekili tarafından talep edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince istinaf talebinin reddine dair verilen kararındavalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya ve içeriği incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- 6100 sayılı HMK'nın 341. maddesinde istinaf yoluna başvurabilen kararlar, 361 ve 362. maddelerinde de temyiz edilebilen ve edilmeyen kararlar belirlenmiştir. Dava satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan ... iptali ve tescil ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı ... vekilince istinaf talebinde bulunulması üzerine ......

            Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....

            HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Asıl dava, inanç sözleşmesine dayalı kişisel haktan kaynaklanan tapu iptali-tescil; birleştirilen dava ise satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan kişisel hakka dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir. Birleştirilen davanın davacısı ... taşınmazı, ... AŞ.' den satış vaadi sözleşmesi ile satın almış olup taşınmaz üzerinde henüz mülkiyet hakkı kurulmamış, sonrasında da anılan taşınmaz ... AŞ. tarafından davalı ...'ya kayden satılmıştır. Açıklanan nedenlerle gerek asıl dava gerekse birleştirilen dava kişisel haktan kaynaklanmaktadır. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 23.01.2020 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 28.01.2020 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....

              Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davalarının kabulü için aranacak ilk husus, sözleşmenin ifa olanağının bulunup bulunmadığıdır....

                Noterliğinin 23.05.1989 tarih 13420 yevmiye no'lu taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile Adana İli, Seyhan İlçesi 1152 ada 16 parsel (yeni 1052 ada 113 parsel) sayılı taşınmazda muris Aydın adına kayıtlı hak ve hisselerin tamamının davacıya satışının vaat edildiğini, bedelin ödendiğini, zilyetliğini devacıya devredildiğini belirterek tapu iptali ve tescil istemiştir. Davalılardan ..., davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava konusu payın iştirak halinde mülkiyet ilişkisinin devam ettiği, iştirak halindeki payın müşterek mülkiyete dönüştürülmeden sözleşmenin ifa olanağının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davalarının kabulü için aranacak ilk husus, sözleşmenin ifa olanağının bulunup bulunmadığıdır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava; daire karşılığı inşaat ve taşınmaz satış kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 6. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 6. Hukuk Dairesine gönderilmesine 27/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu