Mahkemece,davaya konu mobilyaların ayıplı olduğunun kabulü ile 4077 sayılı kanunun 4.maddesi uyarınca tüketicinin seçimlik hakları arasında sözleşmeden dönme ,malın ayıpsız misli ile değişimi veya ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme hakları düzenlendiğini ,satıcının tüketicinin tercih ettiği talepleri yerine getirmekle yükümlü ise de tüketicinin sözleşmeyi sona erdirmesi durumun gereği olarak haklı gözükmezse bedel den indirim ile yetinileceği ,mobilyadaki ayıpların niteliği davacı tüketicinin sözleşmeyi sona erdirmesini haklı kılmadığından davanın bedel indirimi olarak kabulü ile 350,00 ytl nin faizi ile davalıdan tahsiline,fazla talebin reddine karar verilmiş hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Tüketici Mahkemesi Tarihi :16.04.2015 Numarası :2014/633-2015/457 Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, icra takibine itirazın iptâli, takibin devamı ve %20 icra inkâr tazminatı istemi ile açılmış, mahkemece 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 73/5. maddesi hükmüne göre tüketici davalarının tüketicinin yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesinde açılacağı, tüketicinin yerleşim yerinin ise Kiraz olduğu belirtilerek mahkemenin yetkisizliğine ve dosyanın yetkili Kiraz Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesince ise, taraflar arasındaki uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında bulunması nedeniyle görevsizlik kararı verilmiştir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa ile tüketiciler ile satıcı ve üretici firma arasındaki mal ve hizmet alım satımından kaynaklanan anlaşmazlıkların çözüme kavuşturulması görevi Tüketici Mahkemelerine verilmiştir. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir....
TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN [ Madde 1 ] 4077 S. TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN [ Madde 2 ] 4077 S. TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN [ Madde 23 ] 4077 S. TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN [ Madde 3 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki araç bedelinin iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıların ithal edip sattığı otomobili satın aldığını, araçta imalat hataları nedeniyle arızalar meydana geldiğini, tamir edilemediğini, ayıplı olduğunu ileri sürerek aracın bedelinin iadesine, olmazsa yenisiyle değiştirilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemiştir....
İddia şekline göre, davacının konut olan bu yeri oturmak amacıyla satın aldığı anlaşılmaktadır. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa'da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasanın 3/c maddesi ile "konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar"da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alınmıştır. Aynı yasanın 23.maddesi uyarınca tüketicinin korunması hakkındaki yasa uygulamasından kaynaklanan her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görülmesi gerekir. Açıklanan bu olgu karşısında mahkemece ayrı bir Tüketici Mahkemesi varsa görevsizlik kararı verilmesi yok ise davaya Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılarak karar verilmesi yerine Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması bozma nedenidir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 28.12.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
İddia şekline göre, davacının konut olan bu yeri oturmak amacıyla satın aldığı anlaşılmaktadır. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa'da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasanın 3/c maddesi ile "konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar"da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alınmıştır. Aynı yasanın 23.maddesi uyarınca tüketicinin korunması hakkındaki yasa uygulamasından kaynaklanan her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görülmesi gerekir. Açıklanan bu olgu karşısında mahkemece ayrı bir Tüketici Mahkemesi varsa görevsizlik kararı verilmesi yok ise davaya Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılarak karar verilmesi yerine Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması bozma nedenidir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 28.12.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Bu durumda kanunun amir hükmü gereğince eşyaların ayıplı olmadıklarını ispat külfeti davalı satıcıya aittir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un "Tüketicinin seçimlik hakları" başlıklı 11'inci maddesinde malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketicinin satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme ve imkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme seçimlik haklarından birini kullanabileceği ve satıcının tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlü olduğu düzenlenmiştir....
Bir uyuşmazlıkta 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun uygulanabilmesi için tarafların 2011/11370-17204 aynı yasada tanımı yapılan tüketici, satıcı sıfatına sahip olmaları ve bir tüketici işleminin olması gerekir. Somut olayda davalı satıcının 4077 sayılı Tüketicinin Korunması hakkında kanunun 3.maddesinde tanımı yapılan satıcı sıfatının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun hükümlerine göre çözülemez. Nitekim mahkemece de uyuşmazlıkta Tüketici Mahkemesi sıfatıyla karar verilmemiş, genel mahkeme sıfatıyla karara bağlanmıştır. Bu durumda uyuşmazlığın Borçlar Kanunu 182.ve devam eden maddelerine göre çözümlenmesi gerekirken 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun hükümleri uygulanarak sonuca gidilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulması gerekir. 2-Bozma sebebine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir....
Tüketici Mahkemesince re'sen yetkisizlik kararı verildiği anlaşılmakla, davacının davası ile ilgili olarak, ... 10.Tüketici Mahkemesinin yargılama yapmaya yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. 6100 sayılı HMK'nın 6/.... maddesi uyarınca, davalının, davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi genel yetkili mahkemedir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanununun 73. maddesinin beşinci fıkrasında yer alan düzenlemeye göre tüketici davaları, tüketicinin yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesinde de açılabilir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 73. maddesinin beşinci fıkrasında “Tüketici davaları, tüketicinin yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesinde de açılabilir” denilmekte ise de bu kural 6100 sayılı HMK’nın yetkiye ilişkin kurallarının yanında bir ek yetki kuralıdır. HMK'nın 6/.... maddesi uyarınca "(...)...
TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN [ Madde 1 ] 4077 S. TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN [ Madde 2 ] 4077 S. TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN [ Madde 23 ] 4077 S. TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN [ Madde 3 ] 4077 S. TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN [ Madde 30 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın Dairemizin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....