Devre tatil sözleşmeleri B.K.nun 19/1 maddesine dayanılarak sözleşme özgürlüğü prensibi içerisinde yapılan ve tanımı 4077 sayılı kanunda 4822 sayılı kanunla değiştirilen tüketicinin korunması hakkındaki kanunun 6/B maddesinde düzenlenen sözleşmelerdir....
Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, hisseli gayrimenkul (devre mülk) satış sözleşmesinden kaynaklı gayrimenkulün devri, zamanında teslim edilmemesinden kaynaklı gecikme tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi, davacının bu yerleri yatırım yada ticari amaçla değil tatil amaçlı aldığı ve tatil sürelerinin uzatılması için uygulamada birden fazla dönem alındığı, alınan devremülk adetinin üç tane olmasının makul olduğu ve davacının tüketici konumunda ve uyuşmazlığın çözümünde tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....
Uyuşmazlığın konusu ve taraflar arasındaki ilişki, ön ödemeli konut satış sözleşmesinden kaynaklanmakta olup davacının 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda tanımlanan şekilde tüketici ve davalınında satıcı olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davaya genel mahkeme tarafından değil, Tüketici Mahkemesince bakılmış ve sonuçlandırılmıştır. Emsal 13. HD sinin 2015/29366 E, 2016/21744 K sayılı ilamı da bu doğrultudadır. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, ön ödemeli konut satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince " 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar, " karşı istinaf inceleme görevinin 18.,19. veya 46....
İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, ön ödemeli konut satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a karşı istinaf inceleme görevinin 18., 19. veya 46. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu belirlendiğinden, dairemizin bu istinaf başvurusunu incelemeye görevli olmadığı anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46....
Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunla değişiklik yapan 4822 sayılı Kanunun 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Kanunun 23. maddesine göre de bu Kanunun uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda davanın, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti istemine ilişkin olduğu ve davalıya ödenen bedelin iadesinin istendiği anlaşılmaktadır. Devre mülk hakkı Kat Mülkiyeti Kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....
Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda davanın, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti istemine ilişkin olduğu ve davalıya ödenen bedelin iadesinin istendiği anlaşılmaktadır. Devre mülk hakkı kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....
Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin geçersizliği nedeniyle davalıya ödenen bedelin iadesi ve borçlu olmadığının tespiti talep edilmektedir. Devre mülk hakkı kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....
Somut olayda davacı vekilince Devre Mülk Satış Sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil olmadığı halde sözleşmenin feshi, rezervasyon bedeli ve cayma tazminatı talep edildiği, davalı vekili cevap dilekçesinde müvekkilince sözleşme gereği satış bedelinin tamamını ödediğini, sözleşme kaynaklı tüm yükümlülüklerin yerine getirildiğini, bu haliyle davalının bedelini ödediği devre mülkün tapusunu almamasının dürüstlük kuralıyla bağdaşmayacağı, öyle ki bedeli ödenen taşınmazın tapuda devrinin öncelikle tüketici tarafından talep edilmesinin beklenmesinin doğru olacağı, bu hususta Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin 26/01/2022 tarih ve 2022/33- 103 E....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat hukukuna ilişkin davada Şişli 3.Asliye Hukuk ve İstanbul 2.Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacının sahibi olduğu devre tatil hakkının satış ve pazarlanmasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa ile tüketiciler ile satıcı ve üretici firma arasındaki mal ve hizmet alım satımından kaynaklanan anlaşmazlıkların çözüme kavuşturulması görevi Tüketici Mahkemelerine verilmiştir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’nın 1. maddesinde Yasa’nın amacı; “... ekonominin gereklerine ve kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, aydınlatıcı, eğitici, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını...
Dava, devre tatil sözleşmesinden kaynaklanan alacak davası niteliğindedir. Somut uyuşmazlıkta, sözleşmenin konusu devre tatil hakkına ilişkin olup, davacılar gerçek kişilerdir ve bu sözleşmeyi ücret karşılığında ticari veya mesleki olmayan amaçla yararlanma maksadı ile imzalamışlardır. Davalılar ise satıcı olup ticari ve mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye hizmet sunan tüzel ve gerçek kişilerdir. Taraflar arasında 4822 sayılı yasayla değişik 4077 sayılı yasa kapsamında kalan bir hukuki ilişkinin kurulduğu anlaşılmaktadır. Tarafların sıfatlarına ve maksatlarına ve aralarındaki hukuki ilişkiye göre dava konusu uyuşmazlığı çözüme kavuşturma 4077 sayılı kanun uyarınca Tüketici mahkemesinin görevine girmektedir. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür....