Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tüketiciyi koruma kanunundan kaynaklanan davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı,16.08.2010 tarihinde davalı şirket ile devre tatil sözleşmesi imzaladığını, sözleşmede karalaştırılan 3.000 Euro peşinat 2.500 Euro bedelli iki adet senet ve 630,00 TL yıllık kullanım bedelini ödediğini,devre tatil kullanım hakkının başlangıç tarihi 13.08.2011 olup, bu hakkını kullanmadığını belirterek ödediği toplam bedelin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir....

    Dava dilekçesi ekinde ibraz edilen belgelerin incelenmesinde; taraflar arasında ------- tarihinde ----yapıldığı, davacı tarafından davalıya---adet sıralı bono verildiği, verilen bonoların---- takibe konulduğu, davacının sözleşmesinin iptali, icra takibine konu bonolardan dolayı borçlu olmadığının tespiti ve sözleşme sırasında ödenen ---- ödemenin davalıdan tahsili için işbu davayı açtığı, anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki sözleşmesinin devre tatil satış sözleşmesi niteliğinde olduğu ve davaya konu senetlerin devre tatil satış sözleşmesi uyarınca davacı tarafından davalıya verildiği ve bu nedenlerle taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin------- maddelerinde devre tatil ve uzun süreli tatil sözleşmeleri düzenlenmiş olup, devre tatil ile sağlanan hakkın şahsi veya ayni hak olmasının bu maddenin uygulanmasını engellemeyeceği hüküm altına alınmıştır. Bu nedenlerle uyuşmazlığın çözümünde davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir....

      Bu konulara ait giderler işletmeci tarafından tespit edilerek, devre tatil sahiplerine kullandıkları naturhaus büyüklüğü ile devre zamanı dikkate alınarak, paylaştırılır. Diğer yönden tüm işletme yönetim giderleri aynı yöntemle tespit edilir ve paylaştırılır. Naturland İşletmecisi çağdaş üstün kaliteyi ve yaşam standartlarını sürekli hedef almayı ve tüketicinin bu ilkeler çerçevesinde en üst düzeyde korumak niyetiyle, işletme sistemini sürekli geliştirir. Bu anlamda yapılacak modernizasyon giderleri, işletme gideridir ve paylaştırılır. Birinci ve ikinci paragrafta tespit edilip bütçelenen giderler, o yılın ilk ayı içinde devre tatil sahiplerinden tahsil edilir. Devre tatil sahibi bu şekilde tespit edilen işletme giderlerine itiraz ve katılmaktan imtina edemez." hükümleri getirilmiştir....

        İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, ön ödemeli konut satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a karşı istinaf inceleme görevinin 18., 19. veya 46. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu belirlendiğinden, dairemizin bu istinaf başvurusunu incelemeye görevli olmadığı anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46....

        İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, ön ödemeli konut satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. HSK'nın 564 ve 586 sayılı İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri işbölümüne ilişkin kararı gereğince "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a karşı istinaf inceleme görevinin 18., 19. veya 46. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu belirlendiğinden, dairemizin bu istinaf başvurusunu incelemeye görevli olmadığı anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18., 19. veya 46....

        Devre tatil sözleşmeleri B.K.nun 19/1 maddesine dayanılarak sözleşme özgürlüğü prensibi içerisinde yapılan ve tanımı 4077 sayılı kanunda 4822 sayılı kanunla değiştirilen tüketicinin korunması hakkındaki kanunun 6/B maddesinde düzenlenen sözleşmelerdir....

          Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, hisseli gayrimenkul (devre mülk) satış sözleşmesinden kaynaklı gayrimenkulün devri, zamanında teslim edilmemesinden kaynaklı gecikme tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi, davacının bu yerleri yatırım yada ticari amaçla değil tatil amaçlı aldığı ve tatil sürelerinin uzatılması için uygulamada birden fazla dönem alındığı, alınan devremülk adetinin üç tane olmasının makul olduğu ve davacının tüketici konumunda ve uyuşmazlığın çözümünde tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....

            Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin geçersizliği nedeniyle davalıya ödenen bedelin iadesi ve borçlu olmadığının tespiti talep edilmektedir. Devre mülk hakkı kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....

              Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda davanın, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti istemine ilişkin olduğu ve davalıya ödenen bedelin iadesinin istendiği anlaşılmaktadır. Devre mülk hakkı kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....

                Uyuşmazlığın konusu ve taraflar arasındaki ilişki, ön ödemeli konut satış sözleşmesinden kaynaklanmakta olup davacının 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda tanımlanan şekilde tüketici ve davalınında satıcı olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davaya genel mahkeme tarafından değil, Tüketici Mahkemesince bakılmış ve sonuçlandırılmıştır. Emsal 13. HD sinin 2015/29366 E, 2016/21744 K sayılı ilamı da bu doğrultudadır. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, ön ödemeli konut satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince " 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar, " karşı istinaf inceleme görevinin 18.,19. veya 46....

                UYAP Entegrasyonu