Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun çerçevesinde ayıplı maldan kaynaklanan seçimlik hakların kullanılmasında hakkaniyet ve karşılıklı menfaat dengesi ilkeleri gözetilerek tüketicinin talebinden ve tercihinden farklı yönde karar verilmesinin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 4077 sayılı yasanın 4. maddesinde ayıplı mal tarif edildikten sonra tüketicinin haklarını, a- bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, b- malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi, c- ayıp oranında bedel indirimi, d- ücretsiz onarım isteme olarak saymıştır. Yasa metninden de açıkça anlaşılacağı üzere tüketici bu haklarından dilediğini tercih edebilecektir. Bir başka ifadeyle tercih hakkı mahkemeye değil tüketiciye verilmiş, bu tercih hakkının kullanılmasında malın ayıplı olmasından başka ayıbın azlığı, küçüklüğü veya çokluğu şeklinde bir ölçüt getirilmemiştir....
Sayılı kararı) Buna göre 6502 sayılı TKHK'nın yukarıya alınan maddeleri kapsamında; denetime ve hüküm kurmaya elverişli uzman bilirkişi raporu ile dava konusu aracın üretimden kaynaklı ayıplı mal niteliğinde olduğu ve gizli ayıbın imalattan kaynaklandığı, değişim talebi yerine getirilmeyen davacının ayıplı malı kabul etmeye ve kullanmaya zorlanamayacağı ve üründen beklenen faydayı sağlamasının da mümkün olmadığı, bu nedenle, davacı tüketicinin seçimlik haklarını kullanabileceği ve ayıplı aracın ayıpsız misli ile değişimini satıcı ve üretici olarak ayıplı maldan birlikte sorumlu olan davalılardan isteyebileceği anlaşılmış olduğundan ilk derece mahkemesince de aracın gizli ayıplı olduğu kabul edilmişken davacının kullanmış olduğu seçimlik hak yönünde hüküm tesisi gerekirken davacının seçimlik hakkını sözleşmeden dönme ve bedel iadesi olarak kabul edilerek buna karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur....
Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.” Bu yasal düzenlemeyle tüketiciye ayıplı mal nedeniyle tanınan seçimlik haklarından birisi de ayıplı malın iadesi ve ödenen bedelin tahsilidir. Tüketici, yasayla kendisine tanınan dört seçimlik hakkından birini tercih etmekte özgürdür....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/04/2019 NUMARASI : 2017/437 ESAS, 2019/153 KARAR DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı KARAR : Taraflar arasında görülen malın ayıplı olması nedeniyle bedel iadesi davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden ön inceleme yapıldı....
özensiz işçiliği ve koltuğun da bir tanesinin tamamen ayıplı olduğunu gördüğünü bunun üzerine firmayı aradığını değiştirilmesini istediğini ancak ayıpların giderilmediğini belirterek ayıplı mal nedeni ile malların geri iadesini ve ödenen 3.800,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür” hükmünü getirmiştir. Somut olayda davacının 2.8.2005 tarihinde satın aldığı kameranın arızalanması üzerine davacının 25.8.2006 tarihinde servise başvurduğunda, kameranın lens motorunda arıza olduğu kendisine söylenip,tamirinin davacı tarafından talep edilmediği, dava dilekçesi ve tarafların beyanları ile dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu verilen dosyadaki bilirkişi raporunda,kameradaki bu arızanın üretimden kaynaklı gizli ayıp olduğu ve bu haliyle kullanılmasının mümkün olmadığı belirtilmiştir. Bilirkişinin bu açıklamalarından kameranın, 4077 sayılı kanunun 4/1 maddesindeki anlamda ayıplı mal olduğu anlaşılmaktadır....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ayıp iddialarının doğru olmadığını, müvekkili şirketin sorumluluğunu gerektirecek şekilde bir ayıbın söz konusu olmadığını, tüketicinin seçimlik haklarını kullanma şartlarının somut olayda meydana gelmediğini, tüketicinin ücretsiz onarım yönündeki talebinin müvekkili şirket tarafından karşılandığını, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, yıpranma payının da düşülmediğini, bilirkişi raporunun karar vermeye elverişli olmadığını belirterek, istinaf istemlerinin kabulü ile kararın kaldırılmasına ve davanın tümüyle reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, ayıp iddiası nedeniyle 6502 sayılı Yasa'nın 11. Maddesindeki seçimlik haklar doğrultusunda sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebine ilişkindir....
Somut olayda davacı alıcı ile davalı satıcı arasında yapılan satım sözleşmesine konu mobilyaların davacı alıcı tarafından teslim alınmadığı ve davacının sözleşmeden döndüğü, dönme beyanı yukarıda izah edildiği üzere bozucu yenilik doğuran bir hak olması nedeniyle sözleşme ilişkisinin geçmişe etkili olarak ortadan kalkacağı, bu bağlamda davalı satıcının aldığı satış bedelini davacıya iade etmesi gerektiği kabul edilmelidir. Bununla birlikte sözleşmeden dönme nedeniyle davacı alıcının kusurlu olduğunun iddia edilmesi halinde davalı satıcının zamanaşımı süresi içerisinde tazmin talebinde bulunabileceği ve fakat eldeki davada bu yönde bir talebin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davacı alıcının sözleşmeden dönme nedeniyle ödediği satış bedelinin iadesini isteyebileceğinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur....
Dava, ayıplı araç satışından kaynaklı sözleşmeden dönme ve bedel iadesi isteğine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince bilirkişi raporuna atıf yapılarak " ...dava konusu araçtaki arızanın kullanıcı hatasından kaynaklanmadığı, ölçüm ve inceleme sonucu anlaşılabilecek nitelikteki gizli ayıplardan olduğu ... aracın servise götürülmesine rağmen sorunun giderilemediği, tüketicinin değişim hakkını kullandığı ... servis işlemleri sonrasında tüketicinin araçtaki ayıbın niteliği hakkında tam olarak aydınlanmış olduğu, tüketicinin bu aşamadaki tercih hakkının göz önüne alınması gerektiği ... alınan bilirkişi raporlarında aracın gizli ayıplı olduğu anlaşılması tüketicinin de bedel iadesi yönünden talebinin kullanmakta haklı olduğu ..." gerekçesi ile yukarıda belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir....
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava, ayıplı mal nedeniyle bedel iadesi ve zarar tazmini talebine ilişkin olup, davacı, davalılardan satın aldığı dairede projeye aykırılıklar olup dairenin yapı kullanma izninin bulunmadığını, satılan malın bu hali ile ayıplı kabul edilmesi gerektiğini beyanla ödediği bedelin ve uğradığı zararın davalılardan tahsilini istemiş, davalılar ise ayıbı kabul etmediklerini, ayıp ihbarının da süresinde yapılmadığını savunmuşlardır. Mahkemece, davacı tarafından 30 günlük süre içerisinde ayıp ihbarında bulunulmadığından bahisle müteahhitler yönünden ve davalı bankadan çekilen kredinin de bağlı kredi niteliğinde olmadığından bahile banka yönünden davanın reddine karar verilmiştir....