Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, tüketicinin dava konusu cep telefonunun kopyalanarak kullanım dışı bırakılmasında herhangi bir kusuru bulunmadığını, satıştan sonra veya davalı tarafından klonlandığı kanıtlanamadığından davanın reddine dair verdiği karar Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca kanun yararına bozma istemiyle temyiz edilmiştir. Davacının, davalıya sattığı cep telefonunun klonlandığının anlaşılması üzerine siyah listeye alındığı, dosya içeriğinden anlaşıldığı gibi bu hususlar mahkemenin de kabulündedir. Klonlanmış cep telefonu 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4.maddesi gereğince ayıplı mal olduğunun kabulü gerekir. Ayıplı mal satışında tüketici, 2011/17149-15375 süresinde ayıp ihbarında buıunduğu takdirde, bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, ayıp oranında bedel indirimi veya malın ücretsiz onarımını isteme hakkına sahiptir....

    Bu durumda davalı şirkete husumet yöneltilemeyeceği ve davacı ... yönünden davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, davanın esastan kabulü usul ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir. 3-Dava, davacılar tarafından satın alınan dairelerde mevcut ayıplar nedeniyle bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme talebine ilişkindir. 4077 sayılı Kanunun 4. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre; tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde açık ayıpları satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’da gizli ayıpların ne kadar sürede satıcıya ihbar edileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır....

      Davaya konu cep telefonu 14.04.2013 tarihinde satın alınmış olup cep telefonu garanti süresi içerisinde arızalanmış, davacı üretimden kaynaklı gizli ayıplı olduğu ve ayıp nedeniyle üründen faydalanmamanın süreklilik arzettiğini ileri sürerek sözleşmeden dönme hakkını kullanarak cep telefonunun iadesi ile ödenen bedelin tahsilini istemiştir. 4077 sayılı Kanunun 4/3. maddesi gereğince, imalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur ancak 4077 sayılı Kanunun mezkur maddesi gereğince tüketiciye karşı sorumlu olan davalılara karşı ayıp ve seçimlik hak iddiasının kabul edilebilmesi için 14.06.2003 tarihli, 25138 sayılı Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmelik esas alınarak uyuşmazlık çözümlenmelidir....

        Davacı davalıdan satın aldığı ürünün ayıplı olması nedeni ile bedel iadesini istemiştir. Davalı ise cevabında ürünün ayıplı olduğunu bu nedenle üretici firma tarafından yeni ürün gönderildiğini ancak davacının yeni ürünü almaktan kaçındığını savunmuştur, Bu durumda davacıya satılan ürünün ayıplı olduğu davalının bu beyanı ile kabul edildiğinden bilgisayar üzerinde ayrıca bilirkişi incelemesi yapılmasına gerek yoktur. 4077 sayılı yasanın 4/2 maddesine 2008/1878-7721 göre; “Tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.”...

          Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dava, satın alınan konuttaki ayıplı işler nedeni ile davacının ödediği bedelin iadesi istemine ilişkindir. Davacı tüketici olduğuna göre, tüketici hukuku ile ilgili ayıba ilişkin düzenleme, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK)’un 4. maddesinde yer almaktadır. Anılan maddenin birinci fıkrasında; “Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda yer alan veya satıcı tarafından vaat edilen veya standardında tespit edilen nitelik ve/veya niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mal veya hizmetler, ayıplı mal veya ayıplı hizmet olarak kabul edilir.” denilmekte, devam eden fıkralarda ise buna ilişkin biçimsel koşullar sayılmaktadır....

            Başka bir ifade ile, her iki düzenlemede de esas olarak, kullanılan seçimlik hakkın ortaya çıkaracağı sonucun karşı taraf için orantısızlık yaratması ve durumun bunu haklı göstermemesi gibi özünde Türk Hukuk sisteminin temelini oluşturan hakkaniyet ilkesine dayanmakta olup; somut olayın yapısı ve bu ilkenin uygulanırlığı noktasında takdir hakkını da hakime yüklemiştir. Somut olayda da iadesine hükmedilen araç bedeli ile ayıp nedeniyle doğan değer kaybı dikkate alındığında Mahkemece,davacının seçimlik haklarından bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının TMK’nin 2 ve TBK’nin 227/4 maddeleri gözetilerek hakkaniyete ve taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesine aykırı olacağından araçtaki ayıp nedeniyle seçimlik hakkından bedel indirimi seçeneğini değerlendirmemesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirir....

              olduğunu ileri sürerek sözleşmeden dönme hakkını kullanarak ödediği bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

                Hukuk Dairesi'nin 2018/2954 Esas, 2019/2026 Karar sayılı ilamında da beliirtildiği üzere, davalının, taraflara bir hizmet sunmuş olduğu, davacının ayıplı hizmete değil malın ayıplı olduğu iddiası ile sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunduğu, bu taleplerin muhatabının ise davalı taraf olmayıp, aracın sahibi olan dava dışı satıcı olduğu, açıklanan nedenlerle davalının dava konusu edilen talepler yönünden husumet ehliyeti olmadığı gerekçesiyle davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir. Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

                Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile 2013/1810-16034 birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir.” şeklinde düzenleme mevcuttur. 4077 sayılı kanunun 4.maddesinin 3.bendinde ise (Değişik fıkra: 21/02/2007-5582 S.K./22.mad) İmalatçı-üreticinin, satıcının, bayinin, acentenin, ithalatçını ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına veya 10/B maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre kredi verenin, ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumlu olacakları belirtilmiştir....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - KARAR - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ayıplı mal nedeniyle tüketicinin açtığı bedel iadesi talebinden kaynaklanmaktadır. Kararın temyiz incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesi' ne ait olup, 6723 sayılı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 21/2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60/3. maddesi gereğince dosyanın anılan Yüksek Daireye gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 28/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu