Asliye Ticaret ve ... 1.Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davalı şirketten konut alımı için yapılan sözleşmenin feshi üzerine davalıya ödenen bedelin tahsili ile konut satışı için verilen senetlerin bedelsiz olduğunun tespiti isteğine ilişkindir. ... 6. Asliye Ticaret Mahkemesince, taraflar arasındaki ilişkinin 4077 Sayılı Kanun kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 1.Tüketici Mahkemesi ise, davalı şirketin iflasına karar verildiğini ve ikinci alacaklılar toplantısının yapıldığını belirterek, eldeki davanın kayıt kabul davasına dönüştüğünü bildirip, Asliye Ticaret Mahkemesine görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
Asliye Ticaret ve ... 1.Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davalı şirketten konut alımı için yapılan sözleşmenin feshi üzerine davalıya ödenen bedelin tahsili ile konut satışı için verilen senetlerin bedelsiz olduğunun tespiti isteğine ilişkindir. ... 6. Asliye Ticaret Mahkemesince, taraflar arasındaki ilişkinin 4077 Sayılı Kanun kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 1.Tüketici Mahkemesi ise, davalı şirketin iflasına karar verildiğini ve ikinci alacaklılar toplantısının yapıldığını belirterek, eldeki davanın kayıt kabul davasına dönüştüğünü bildirip, Asliye Ticaret Mahkemesine görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptal ve tescil terditli olarak rayiç bedelin iadesi istemine ilişkindir. Dava konusu taşınmazın konut nitelikli olduğu, tapu kaydı incelendiğinde taşınmazın davalılar tarafından dava dışı Yusuf Karagül'e 26/11/2019 tarihinde satış suretiyle devredildiği, davacının iddiasına göre dava konusu 8 nolu bağımsız bölümde halen davacının ikamet ettiği anlaşılmaktadır. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır. Söz konusu taşınmazın da konut satış sözleşmesiyle satın alındığı belirtilerek bu dava açılmıştır....
İddia şekline göre ; davacının konut olan bu yeri oturmak amacıyla satın aldığı anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması hakkındaki yasada değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasanın 3/c maddesi ile “konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alınmıştır. Aynı yasanın 23. maddesi uyarınca tüketicinin korunması hakkındaki yasa uygulamasından kaynaklanan her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görülmesi gerekir. Açıklanan bu olgu karşısında, mahkemece ayrı bir tüketici mahkemesi varsa görevsizlik kararı verilmesi yok ise davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılarak karar verilmesi yerine Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine yer olmadığına peşin harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 01.06.2006 gününde oybirliği ile karar verildi....
Somut uyuşmazlıkta davalının (yüklenici ve arsa sahibi), davacıya (alıcı) harici sözleşme ile konut sattığı dosya kapsamı ile sabittir. Dairemizin daha önceki uygulamalarında, taraflarca düzenlenen harici sözleşmenin resmi şekil şartlarına uyulmamış olması nedeniyle geçersiz olduğu, böyle olunca genel mahkemelerin görevli olduğu benimsenmiş ise de, taraflar arasındaki ilişki, konut satım ilişkisi olup bu işlemin tüketici işlemi olduğunda duraksama olmamalıdır. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Bu tip işlemlerden doğan uyuşmazlıkların da çözüm yerinin Tüketici Mahkemeleri olması gerektiği son yıllardaki yerleşik uygulamalarla Dairemizce benimsenmiştir. Öyle olunca mahkemece, davanın esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....
Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yapılan binanın yükleniciden satın alınan bağımsız bölüm bölümlerin davacı adına tescili istemine ilişkindir. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre; 4822 sayılı Kanunla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 3.maddesi (c) bendi ile konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar da Tüketicinin Korunması Kanununun kapsamına alınmıştır. Dava konusu taşınmaz konut niteliğindedir....
a karşı açmış olduğu alacak davasının ayrılan bu dosya üzerinden yürütülmesine karar verilmiş, elde kalan talepler yönünden ise, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının tapu iptali ve tescil istemiyle açtığı ilk davadan sonra mevcut imar planlarında ve inşaat seviyesinde herhangi bir değişmenin bulunmadığı, bu sebeple davalı arsa sahipleri ile davalı yükleniciye karşı iş bu dava ile talep edilen tapu iptali ve tescil isteminin kesin hüküm dava şartı nedeni ile reddi gerektiği, ayrıca yükleniciden bağımsız bölüm satın alan davacının arsa sahibi veya mirasçılarından sözleşme hukuki ilişkisine dayalı olarak bir istekte bulunamayacağı, satış bedeli olarak dava konusu edilen alacak istemi yönünden arsa sahibi ve mirasçılarına husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle, davanın tapu iptali ve tescil istemi yönünden kesin hüküm nedeniyle, alacak istemi yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı yükleniciden harici sözleşmeyle daire satın aldığını, bedelini ödediğini ancak dairenin tapusunun verilmediğini ileri sürerek, ödediği bedelin iadesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir....
Çünkü, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki yasada 4822 sayılı yasanın 3/c maddesiyle değişiklik yapılarak «konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar» da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığından aynı yasanın 23. maddesine göre bu yasanın uygulamasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görülmesi zorunludur. Diğer taraftan, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması hakkındaki yasa açısından önemli olan, davanın taraflarının bu yasanın 3. maddesinde tanımları yapılan kişiler olması, yerine getirilmesi istenen hakkın da yasada tanımlanan satıcı ile yine yasada tanımı yapılan tüketiciyi ilgilendirmesidir. Yoksa yasa kapsamında olan bir mal veya hizmetin resmi veya adi yazılı şekle uyularak yapılmasının, mahkemenin görevini belirlemesi açısından bir önemi yoktur....
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, tüketicinin yükleniciden konut alımı sebebine dayalı uyuşmazlığa ilişkindir. Dava, 6502 sayılı Yasa yürürlüğe girdikten sonra açılmıştır. Görev hususu davanın açıldığı tarih itibarı ile yürürlükte bulunan kanun hükümlerine göre belirlenir. 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 2. maddesi uyarınca "her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamalar" bu kanun kapsamındadır....