İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, ön ödemeli konut satış sözleşmesinden kaynaklanan ayıba dayalı alacak istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a karşı istinaf inceleme görevinin 18., 19. veya 46. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu belirlendiğinden, dairemizin bu istinaf başvurusunu incelemeye görevli olmadığı anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 05/10/2021 NUMARASI : 2021/414 ESAS - 2021/702 KARAR DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan KARAR : Mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı, süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dava dosyası incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
Turizm İşletmeleri A.Ş. tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı 2004 yılında devre tatil hakkından yararlandırılmadığı için ailesiyle birlikte başka yerde tatil yapmak zorunda kaldığını belirterek manevi tazminat talep etmiştir.Ailesi ile birlikte tatil yapmak üzere dava konusu tesislere giden davacının tesislere sokulmadığının ve açıkta bırakıldığının anlaşılması karşısında tarafların sosyal ve ekonomik durumları incelenerek uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde bu talebin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 3-Davacı yararına vekalet ücretine hükmedilirken, sadece karar verilen maddi tazminat miktarı esas alınmıştır.Oysa dava dilekçesinde, davacının devre tatil hakkının tespiti ve çekişmenin giderilmesi istendiğine göre...
Devre tatil ve uzun süreli tatil sözleşmeleri ilk defa 7.11.2013 tarihli 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’unda ve bu kanuna dayalı olarak çıkartılan 14.01.2015 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Devre Tatil Ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir. 6502 sayılı TKHK ile Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde genel olarak devre tatil sözleşmesi düzenlenmiş, ayni hakka dayalı sözleşmeler devre mülk, dönem mülk, paylı mülkiyet veya hisseli gayrimenkul sözleşmesi olarak, şahsi hakka dayalı sözleşmeler ise, devre tatil sözleşmesi olarak nitelendirilmiştir....
Şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının sair ve davalı ... Şirketinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Dava, devre tatil sözleşmesinin kullandırılmaması nedeniyle sözleşmenin feshi ile bedel iadesi talebi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 6/B maddesinde devre tatilin tanımı yapılmış olup, 13.6.2003 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Devre Tatil Sözleşmeleri Hakkında Yönetmelik’in 5. maddesinde de, devre tatil sözleşmelerinde yazılması zorunlu olan hususlar açıkta belirtilmiştir. Devre tatil sözleşmeleri 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında iki taraflı sözleşmeler olup, her iki tarafa da edimler yüklemiştir....
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Davacı müvekkili şirketin Türkiye'nin devre tatil sektöründe önde gelen on yılı aşkın süredir hizmet veren bir şirket olduğunu, davalı borçlu ile müvekkili şirket arasında 13/07/2000 tarihinde 99 yıl süreli devre tatil sözleşmesi imzalandığını, davacı ile davalı arasında imzalanan geçerli ve hala devam eden bir devre tatil sözleşmesi olduğunu, davalı borçlu bu sözleşme gereği yıllık bakım aidatını ödemekle yükümlü olduğu bu yükümlülüğünü yerine getirmeyen borçlu davalı için davaya konu takibi açma zorunluluğunun doğduğunu, davalının bakım aidat borcundan kurtulmak için hakkında yapılan takibe itiraz ettiğini, sözleşmenin imzalandığı günden bu yana devre tatil tesisi üyenin kullanımına hazır tutulduğunu, davalının üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmediğini sözleşmenin her iki tarafından özgür iradeleri ile imzalandığını, dava konusu aidatın müvekkili şirketçe devre tatil tesisinin bakımı korunması ve üyelere çeşitli hizmetlerin sunulabilmesi için...
Mahkemece, davanın kabulü ile 23.12.1995 tarihli sözleşmenin feshine, 4.399,00 USD alacağa dava tarihinden itibaren TC Merkez Bankasınca 1 yıllık vadeli USD ye uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanarak hesaplanacak faziyle birlikte davalılar .... ve Ahmet Bayer'den tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, devre tatil sözleşmesinin feshinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davalı ... devre tatil sözleşmesini .... şirketi adına şirketi temsilen imzalamıştır. Bu durumda davalıya husumet yöneltilemez. O halde kararı temyiz eden ... hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde adı geçen davalı yönünden de davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. 2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/374 KARAR NO : 2021/561 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MAHKEMESİ TARİHİ : 14/01/2021 NUMARASI : 2019/351 Esas - 2021/7 Karar DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan KARAR : Kayseri 2....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 05/10/2021 NUMARASI : 2021/411 ESAS - 2021/699 KARAR DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan KARAR : Mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı, süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dava dosyası incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
Sözleşmeye göre iki kişilik stüdyo dairenin 31.hafta (03- 10 Ağustos) dönem itibariyle 7/3650 oranındaki hissenin davalı tarafından davacıya bedeli karşılığında tahsis edilip, taşınmaz tapusunun davacıya verileceği kararlaştırılmış ise de, dava dosyası kapsamındaki tapu senedi suretinin ise dava dışı Safiye Arslan adına tanzim edilmiş olduğu ve tapu kaydının sözleşme konusu olan devre tatil hakkını kapsayıp kapsamadığı anlaşılamamıştır. 6502 sayılı Kanun'un ''Devre Tatil Ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri'' başlıklı 50.maddesi aşağıdaki gibidir: (1) Devre tatil sözleşmesi, bir yıldan uzun süre için kurulan ve tüketiciye bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla sayıda gecelik konaklama imkânı veren sözleşmelerdir. (2) Devre tatil sözleşmeleri ile sağlanan hakkın şahsi veya ayni bir hak olması bu maddenin uygulanmasını engellemez....