Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki suya elatmanın önlenmesi istemine ilişkin davada ... Kadastro ile Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, köyün içme suyu olarak kullanılan ... suyuna davalıların kuyu açmak suretiyle elatmalarının önlenmesi istemine ilişkindir....

    ATMANIN ÖNLENMESİNE ve bu kısma döşenen PVC borunun KALDIRILMASINA, " karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.03.2013 gününde verilen dilekçe ile suya elatmanın önlenmesi, tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın elatmanın önlenmesi talebinin reddine, tazminatın kısmen kabulüne dair verilen 27.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili, davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, suya vaki müdahalenin önlenmesi, davalıların taşınmazında bulunan vanaların kal'i davacının ağaçlarının kuruması sebebiyle oluşan zararın tazmini istemine ilişkindir. Davalı vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ilk olarak elatmanın önlenmesi ve kal davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir....

      Suya vaki müdahalenin meni davaları, haksız eylemden doğduğundan, husumetin suya elatana yöneltilmesi gerekir. 1)Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı ... Yaylası Geliştirme ve Güzelleştirme Derneği vekilinin tüm, davalı ... Belediye Başkanlığı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2) Yukarıda belirtildiği üzere suya vaki elatmanın önlenmesi davaları suya müdahale edene karşı açılması gerektiğinden davacının bu davasını dava konusu suya elattığını iddia ettiği davalılar ... Yaylası Geliştirme ve Güzelleştirme Derneği ile ... Sitesine karşı açmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak somut olayda; davalı ......

        Mahkemece, dava konusu suyun kadim kullanma hakkının davacıya ait bulunduğu, davacının söz konusu suya elatmanın önlenmesi talebinde bulunamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, suya vaki elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 756. maddesine göre; Kaynaklar arazinin bütünleyici parçası olup, bunların mülkiyeti ancak kaynadıkları arazinin mülkiyeti ile birlikte kazanılabilir. Gerçek Kaynağın suyu bir akiferden gelir. Su çıkışı bir noktadan veya bir alandan olabilir. Bu alana kaynak alanı denir. Kaynak, yeraltı suyunun doğal olarak yeryüzüne çıkması halidir. Kaynak suyu kendiliğinden kaynadığı arazinin hudutlarını aşacak debide ise ya da malikinin ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra fazlası varsa genel su kabul edilir ve komşular yararlanabilir. Uygulamada kaynak: "yeraltı suyunun üst düzeyinin yer yüzeyini kestiği yer" olarak tanımlanmaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, EL ATMANIN Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın bozulmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi ... tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Dosya içeriğine, mahkeme kararında belirtilip, Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440.maddesinde sayılan nedenlerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı Kanun'un 442.maddesi uyarınca 274,73 TL para cezası ile aşağıda yazılı bakiye red karar düzeltme harcının düzeltme isteminde bulunandan alınmasına, 05.07.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            KARAR : Davanın kabulü Taraflar arasındaki suya el atmanın önlenmesi ve kâl davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen suya vaki müdahalenin meni davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kâğıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin maliki bulunduğu taşınmazdaki ağaçlarını komşu taşınmazdan çıkan kaynak suyu ile suladığını, bu kullanım şeklinin ise müvekkilinin babası tarafından oluşturulmuş bulunduğunu, ancak davalı kooperatifin kaynak suyuna el attığı gibi ayrıca kaymakamlığa müracaat ederek aldığı karar neticesinde müvekkiline ait sulama tesislerini de yıktırdığını ileri sürerek; suya vaki müdahalenin önlenmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde;......

                Suya vaki müdahalenin meni davaları, haksız eylemden doğduğundan, husumetin suya elatana yöneltilmesi gerekir. Somut olayda; mahkemece dava konusu suyun kullanımına ilişkin 1989 tarihli anlaşma senedinde davalı olarak gösterilen şahısların bazılarının imzaları bulunmadığı gerekçesiyle davanın husumetten reddine karar verilmiştir. Davacı köy ise davalıların dava konusu suyu diğer köy halkının kullanmasına engel olduklarını ayrıca suyun boru içerisine alınmasına karşı çıktıklarını belirterek husumeti davalılara yöneltmiştir. Yukarıda belirtildiği üzere suya vaki elatmanın önlenmesi davaları suya müdahale edene karşı açılması gerektiğinden davacının bu davasını dava konusu suya elattığını iddia ettiği davalılara karşı açmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Mahkemece, tarafların delilleri değerlendirilerek davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 16.11.2000 gününde verilen dilekçe ile suya elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.11.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, suya vaki müdahalenin önlenmesi isemine ilişkindir. Davacılar, kadimden beri kullandıkları ..., davalı ... Köylüleri tarafından borular döşenmek suretiyle elatıldığını ileri sürerek davalı köyün suya elatmasının önlenmesini ve muarazanın giderilmesini istemiştir. Davalı ... Köyü, dava konusu ... ... içme sularının yetmemesi nedeniyle köye içme suyu olarak götürdüklerini, davacıların bu suya ihtiyaçlarının olmadığını, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu