Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık, davacının satın aldığı konuta su abonesi olmak için kanal katılım payı ödemekle yükümlü olup olmadığı konusundadır. 2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanununun Kanalizasyon Harcamalarına Katılma Payı başlığı altında 87.maddesi "Belediyelerce ve belediyelere bağlı müesseselerce, aşağıdaki şekilde kanalizasyon tesisi yapılması halinde, bunlardan faydalanan gayrimenkullerin sahiplerinden, kanalizasyon harcamalarına katılma payı alınır: a)Kanalizasyon tesisi yapılması, B)Mevcut tesislerin sıhhi ve fenni şartlara göre ıslah edilmesi iki ve daha fazla yol kenarında bulunan gayrimenkuller hangi yoldaki kanalizasyona bağlanmış ise, payın hesabında yola ait kanalizasyon giderleri nazara alınır. " düzenlemesi getirmiştir. 2011/472-3184 Aynı yasanın 88.maddesi su tesisleri için 87.maddeye paralel bir düzenleme öngörmüştür. ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 39.maddesi "2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanunun 87....

    MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen elektrik aboneliğinin tesisi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dilekçesinde, müvekkilinin ......

      MUARAZANIN MEN'I DAVASIAYIPLI HIZMET VERILMESISU ABONELĞININ TESISI TALEBI "İçtihat Metni"(BUSKİ Tarifeleri Yönetmeliği. m. 31/3) Taraflar arasındaki muarazanın meni davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. Davacı, 57/A numaralı işyerinin maliki olduğunu, taşınmazın uzun zamandır kirada bulunduğunu ve taşınmazda kullanılan su aboneliğinin de dava dışı 3. şahıs adına yapıldığını, davalının taşınmazda kullanılan suyu abone olan kiracının borcunu ödememesi nedeniyle kapattığını, ancak kiracının taşınmazı tahliye etmesine rağmen davalının önceki kiracının su borcundan dolayı suyu vermediğini ileri sürerek muarazanın meni ile suyun açılmasına karar verilmesini istemiştir....

        DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Talep; Binanın elektrik ve suyun kesilmesinin tedbiren durdurulması talebidir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, Davacı vekili, müvekkilinin ailesinin ve kendisinin yaşadığı konutun elektriğinin ve suyunun kesileceğine dair yapılan ihtar sebebiyle tedbiren elektrik ve su aboneliğinin durdurulmasına ilişkin işlemin tedbiren durdurulmasını talep etmiştir. Mahkemece 26.08.2020 tarihli 2020/43 D.İş esas ve kararı ile 1500 TL teminat alınarak elektriğin ve suyun kesilmesinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına karar verilmiş, bu karara davalıların itirazları üzerine 19.11.2020 tarihinde verilen ret kararı istinaf edilmiştir....

        Bu kapsamda, ilgili belediyeden dağıtım şirketlerine elektriğin kesilmesi talebinin söz konusu olması halinde, aboneliği iptal edileceğinden, su ve/veya elektrik bağlanması herhangi bir kazanılmış hak teşkil etmez. Ancak, yapı (inşaat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olma şartı 12/10/2004 tarihinden önce yapılmış olan yapılarla ilgili olarak uygulanmaz. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılan abonelikler de ait olduğu gruba dönüştürülür." hükmünü ihtiva etmektedir. Somut olayda; elektrik iç tesisler denetim ve muayene uygunluk belgesinden elektrik tesisatının ilgili yönetmeliklere uygun olarak yapıldığı, dairenin doğal gaz aboneliğinin bulunduğu ve binanın yapı ruhsat tarihinin 03/07/2008 olduğu anlaşılmaktadır....

          Davacı dava dilekçesinde; su abonesi olmak için davalıya başvurduğunda kendisinden 2.016,00 TL kanal katılım payı bedeli istendiğini, abonelik tesisi için bu bedeli davalıya ödemek zorunda kaldığını, ayrıca aynı yerde bulunan diğer daireleri içinde abonelik tesisi için daire başına 2.016,00 TL ödemesinin talep edildiğini belirterek; dava konusu taşınmazlara kanal katılım payı ödenmeksizin abonelik sağlanmasını, 10 nolu daire için ödemek zorunda kaldığı bedelin de iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'i, görev, yetki, derdestlik ve husumet itirazlarını ileri sürmüş, davanın reddini dilemiştir....

            Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin taşınmazına su bağlatmak için davalı idareye başvurduğunu, davalının aboneliğin tesisi için müvekkilinden kanal katılım payı ve şebeke hisse bedeli talep ettiğini, müvekkilinin aboneliğin tesisi için istenen bedeli davalıya ödemek zorunda kaldığını belirterek; müvekkilinden haksız olarak tahsil edilen 1.200,00 TL'nin davalıdan geri alınmasına karar verilmesini talep etmiş, 12.12.2012 tarihli dilekçe ile talebini 1.800,00 TL'ye çıkarmıştır. Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'i, görev, yetki, derdestlik ve husumet itirazlarını ileri sürmüş, davanın reddini dilemiştir....

              Hükmüne uyulan bilirkişi raporunda ise otelin şebeke suyu aboneliğinin olduğu, kuyunun kapatılmış olduğu, otel atıklarının şehir kanalizasyon şebekesine deşarj edilmekte olduğunun gözlendiği bildirilmiştir. Mahkemece kuyu suyunun ne şekilde kullanıldığı açıklanmaksızın bilirkişice hesaplanan atık su bedeline hükmedilmiş ise de; davacının, bilirkişi raporundaki hesaplama yöntemine ilişkin itirazlarının değerlendirilmeye alınmadığı anlaşılmıştır. Öyle ise mahkemece, davalının kuyu suyunu ne şekilde kullandığının tespiti ile, davacı tarafından hesaplama yöntemine yapılan itirazlar karşılanmak suretiyle ASKİ tarifeler yönetmeliği gözetilerek bilirkişiden ek rapor alınıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

                KARAR Davacı, dava dışı müteahhitin davalı Aski’ye olan borcundan dolayı satın aldığı daire için iskan raporu alınamadığını ve bu nedenle su aboneliğinin de yapılmadığını, su aboneliği tesisi için davalıya müracaatından da sonuç alamadığını ileri sürerek abonelik tesisini ve bu husustaki muarazanın giderilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı tarafından açılan dava takip edilmediği için açılmamış sayılmasına karar verilmiş olup, bu nedenle davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir. Mahkemenin değinilen bu yönü göz ardı ederek vekalet ücreti hususunda herhangi bir karar vermemiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden usulün 438/7 maddesi gereğince hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....

                  Belediyesi Su ve Kanalizasyon İşleri Müdürlüğünün 22.07.2014 tarihli 606 sayılı yazısı ile dava konusu taşınmazın su aboneliğinin davalı ... adına kayıtlı olduğu tespit edilmekle ilgili bağımsız bölümün fiilen kullanıldığı anlaşılmış olup mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi uygun görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 02.05.2017 günü oybirliği ile karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu