Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

hayat sürme olarak belirtilen ve boşanma nedeni olarak gösterilen davranışının bu nitelikte olmayıp yine boşanmaya neden olacak şekilde "güven sarsıcı davranış" niteliğinde olduğunun ve böylece davalı-davacı kocanın davası bakımından Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi koşullarının oluştuğunun anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 79.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.16.02.2012 (Prş)...

    olduğu " gerekçesi ile karşı davanın kabulüne ,davacı kocanın asıl davada "haysiyetsiz hayat sürme" sebebine (TMK m. 163) dayalı açtığı boşanma davasının ise haysiyetsiz hayat sürmenin varlığından söz edilebilmesi ve bu sebeple boşanma kararı verilebilmesi için; eşin, sosyal hayatta toplumun genel değer yargılarıyla çatışan, olumsuz nitelikte kabul edilen davranışının süreklilik göstermesi ve bu davranışın diğer eş için birlikte yaşamayı ondan beklenemez hale getirmesi gerektiği ,davalı /davacı kadının haysiyetsiz hayat sürdüğüne ilişkin yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığı" gerekçesi ile erkeğin asıl davasının reddine davacı/davalı erkeğin manevi tazminat talebinin reddine , karşı davanın kabulü ile tarafların TMK 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına, karşı davacı lehine 8.000,00 er TL maddi ve manevi tazminata ve aylık 350,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası bağlanmasına ilişkin hüküm kurulmuştur....

    Mahkemece yapılan yargılama sonunda; " davacının ''haysiyetsiz hayat sürme'' sebebi ile açtığı boşanma davasının reddine, davacının ''zina'' ve ''evlilik birliğinin temelinden sarsılması'' sebeplerine dayalı açtığı boşanma davasının kabulü ile; tarafların TMK 161 ve TMK 166/1- 2 md gereğince boşanmalarına, dava tarihinden geçerli olmak üzere davacı için aylık 350,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren davacı için aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, TMK 174/2 md gereğince 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davalı, kusur, tazminat ve nafaka takdiri ve miktarı yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı vekili istinafa cevap vermemiştir....

    Davacı vekilinin davalının haysiyetsiz hayat sürdüğünün ispatlandığı yönündeki istinaf başvurusunun incelenmesinde; dava dosya içeriğine, dosyadaki yazılara göre, ilk derece mahkemesinin delil değerlendirmesi, haysiyetsiz hayat sürme nedenine dayalı boşanma davasının reddi kararının doğru olduğu, davalı karşı davacının davranışlarının sadakatsizlik niteliğinde kaldığı, davacı karşı davalının haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle boşanma davasını ispatlayamadığı anlaşıldığından davacı tarafın TMK'nın 163. maddesine dayalı boşanma davasının reddi yönünden yapmış olduğu istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir. TMK'nın 166/1. maddesinde "Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenemeyecek derecede temelinden sarsılmış olarsa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir." şeklinde düzenleme bulunmaktadır....

    Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı erkek tarafından, dava dilekçesinde Türk Medeni Kanunu’nu 166. maddesine dayalı ve davalı-karşı davacı kadın tarafından ise karşı dava dilekçesinde Türk Medeni Kanunu’nun 161, 162, 163 ve 166. maddelerinde yazılı hukuki sebeplere dayalı olarak boşanmaya karar verilmesi talepli, terditli davalar açılmıştır. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda kadın eşin kusursuz, erkek eşin ise tam kusurlu olduğu kabul edilerek; erkeğin davasının reddine, kadının davası yönünden evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebi ile boşanmalarına karar verilmiş, davalı-karşı davacı kadının karşı dava dilekçesinde yer alan zina (TMK m.161), hayata kast pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK m. l62) ile suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme (TMK m.163) hukuki sebeplerine dayalı talepleri hakkında hüküm kurulmamıştır....

      sürme olarak kabulünün mümkün bulunmamasına, davalı-davacı (koca)’nın Türk Medeni Kanununun, 161, 162 ve 166/1. maddesi yanında 163. maddede yer alan sebebe de dayanan boşanma talebi hakkında, 166/1....

        DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma ,Boşanma (Zina Nedeniyle), Boşanma (Suç İşleme Ve Haysiyetsiz Hayat Sürme Nedeniyle) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: ASIL DAVA: Davacı T1 vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların 6 yıldır evli olduklarını, bu evliliklerinden 3 aylık Defne isminde bir tane müşterek çocuklarının olduğunu, evlilikten sonra davalı tarafın huy değiştirmesi, savurgan bir şekilde yaşaması ve bitmek bilmeyen istekleri karşısında müvekkil açısından artık evlilik sürdürülemez bir hal aldığını, davalının, müvekkilinin önceki evliliklerinden olan çocukları ile görüşmelerini istemediğini, ev'e getirmesine müsaade etmediğini, bu durumun taraflar arasında tartışmalara yol açtığını, çocukları babadan ayırmaya çalıştığını, müvekkilİnin üzüldüğünü, davalının savurgan bir hayat sürdüğünü, müvekkilini maddi anlamda oldukça zor duruma soktuğunu...

        DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma ,Boşanma (Zina Nedeniyle), Boşanma (Suç İşleme Ve Haysiyetsiz Hayat Sürme Nedeniyle) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: ASIL DAVA: Davacı T1 vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların 6 yıldır evli olduklarını, bu evliliklerinden 3 aylık Defne isminde bir tane müşterek çocuklarının olduğunu, evlilikten sonra davalı tarafın huy değiştirmesi, savurgan bir şekilde yaşaması ve bitmek bilmeyen istekleri karşısında müvekkil açısından artık evlilik sürdürülemez bir hal aldığını, davalının, müvekkilinin önceki evliliklerinden olan çocukları ile görüşmelerini istemediğini, ev'e getirmesine müsaade etmediğini, bu durumun taraflar arasında tartışmalara yol açtığını, çocukları babadan ayırmaya çalıştığını, müvekkilİnin üzüldüğünü, davalının savurgan bir hayat sürdüğünü, müvekkilini maddi anlamda oldukça zor duruma soktuğunu...

        Davacı taraf 02.11.2022 tarihli istinaf dilekçesi ile; davayı adli yardım talepli olarak açtığını, ancak talebinin kabul edilmediğini, parayı ödeyemediği için yargıya ulaşması ve bu haklardan mahrum kalmasının hukuk ve yasalara aykırı olduğunu, öncelikle adli yardım talebinin kabul edilmesine, yüksek mahkeme aksi kanaatte ise, gerekli harç ve masrafların yatırılması için süre verilmesine, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava, zina, pek kötü ve onur kırıcı davranış, haysiyetsiz hayat sürme ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebeplerine dayalı boşanma davasıdır. İlk derece mahkemesince, davacı tarafın muhtıraya rağmen gider avansını yatırmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş, davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, TMK'nın 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma, ferileri, TMK'nın 162. maddesi gereğince, hayata kast, onur kırıcı davranış ve pek kötü muamele, TMK'nın 163. maddesi gereğince haysiyetsiz hayat sürme ve suç işleme nedeni ile boşanma ve ferilerine ilişkindir. Dosya kapsamı ve toplanan deliller uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından, davacının kendisine verilen kesin sürede tanık bildirmediği gibi, takip eden ilk celsede tanıklarını mahkemede hazır etmediği, dolayısı ile davasının ispatlayamadığından davasının reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....

        UYAP Entegrasyonu