müvekkilinin soyadlarının farklı olmasının resmi makamlar karşısında sürekli zorluklarla karşılaşmalarına neden olduğunu, işlem yaptığı bir çok kurumdan anne ile babanın boşandığına dair mahkeme kararı ve tercümesi istenildiğini, zaman zaman havayolu şirketlerinde de benzer sıkıntılar yaşandığını, bu nedenlerle babaları ile maddi manevi hiç bir bağı bulunmayan, mevcut soyadı sebebiyle manevi sıkıntılar ve bilhassa resmi iş ve işlemlerde sıkıntılar yaşayan, annesi ve kardeşleri ile birlikte yaşamına devam eden müvekkillerinin Gezginci olan soyadlarının annesinin soyadı olan Olgun olarak değiştirilmesi ve nüfus kayıtlarına tescil edilmesini talep ve dava etmiştir....
Somut olayda, davacının velayeti altında bulunan küçük Aleyna'nın "Ulusever" olan soyadının "Şahandar" olarak değiştirilmesi istenmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacının buradaki talebi evlilik birliği içinde doğan küçük Aleyna'nın doğumla kazandığı "Ulusever" aile soyadının, velayet hakkı kapsamında, annenin boşanma sonrası edindiği "Şahandar" soyadıyla değiştirilmesi istemidir ve dava velayet hakkına dayanılarak açılmıştır. Başka bir ifadeyle soyadının değiştirilmesi talep edilen Aleyna ergin kişi olmayıp çocuktur. Davacı anneni velayeti altındadır. Buna göre; taraflar arasındaki uyuşmazlık, evlilik birliği içinde doğan, boşanma ilamıyla velayeti anneye verilen cocuğun, evlilik içinde doğumla kazandığı soyadının, davacı annesinin soyadı ile değiştirilmesinin mümkün olup olmadığı noktasındadır....
Babanın açtığı soyadı (aile adı) değişikliğini içeren dava ile ergin olmayan çocuğun da soyadı değişmiş bulunduğundan, o çocuk ergin olduktan sonra aynı konuda (aile soyadının değiştirilmesi istemli) dava açamaz; buna 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36. maddesinin (b) bendi izin vermez. Açıklanan tüm bu nedenlerle davacının soyadının değiştirilmesi istemli davanın reddi gerekirken, kabulü ile soyadının değiştirilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davalı ...'nün temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 10.03.2011 gününde oyçokluğuyla karar verildi....
İlk derece mahkemesince 2525 sayılı Soyadı Kanunu'nun 3.maddesinde yer alan aşiret isimlerinin soyadı olarak kullanılamayacağına ilişkin düzenleme dikkate alınarak talebin reddine karar verilmiş ise de, alınmak istenilen Badıllı soyadının sadece aşiret ismi olmadığı gibi söz konusu soyada sahip başka kişilerin de bulunduğu, dolayısıyla seçilen soyadının Soyadı Kanunu'nun 3.maddesi kapsamında bulunmadığı gibi toplum değerlerine ve yasanın buyurucu kurallarına ters düşmediği, başkalarına veya çevresine zarar vermediği, davacı tanıklarının beyanlarına göre de davacının Badıllı soyadı ile tanınıp bilindiği, Bu durumda davacının benimsediği soyadının nüfus kayıtlarında da yer almasını istemesinin 4721 sayılı TMK'nın 27.maddesinde öngörüldüğü şekilde haklı neden oluşturduğu dikkate alınarak davacının kendi soyadının değiştirilmesi talebi bakımından davanın reddine karar verilmesi isabetli görülmemiş ve davacı tarafın istinaf talebinin açıklanan nedenlerle yerinde olduğu anlaşılmıştır....
Babanın soyadı veya çocuk reşit olduktan sonra kendi soyadı usulüne uygun olarak açacağı bir dava sonunda verilecek kararla değişmedikçe, çocuğun da soyadı değişmez. Bu durumda somut olayda baba 03.03.2001 tarihinde öldüğüne göre ananın velisi bulunduğu küçükler ..., ..., ..., ... ve ...'ın soyadlarının değiştirilmesi konusunda açtığı davanın reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesi, 3-Davacı kızı ...'a velayeten davacının açtığı soyadının değiştirilmesi davası bulunmadığı halde, ...'ın da soyadının düzeltilmesine karar verilmesi, 4-Davacı ergin olan oğulları ... ve ...'a velayeten de dava açtığı halde adı geçenler yönünden herhangi bir hüküm kurulmamış olması, 5-Karar başlığında davacının adlarına velayeten dava açtığı çocuklarının isimlerinin yazılmaması, Doğru görülmemiştir....
Babanın soyadının değişmesi ile ailenin (bu kişinin kendisi ile birlikte eşinin ve ergin olmayan çocukların da) soyadı düzeltilir. Babanın açtığı soyadı (aile adı) değişikliğini içeren dava ile ergin olmayan çocuğun da soyadı değişmiş bulunduğundan, o çocuk ergin olduktan sonra aynı konuda (aile soyadının değiştirilmesi istemli) dava açamaz; buna 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36. maddesinin (b) bendi izin vermez. Açıklanan tüm bu nedenlerle davacının soyadının değiştirilmesi istemli davanın reddi gerekirken, kabulü ile soyadının -istem gibi- değiştirilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davalı ...'nün temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün soyadı değişikliği davası açısından HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 19.03.2009 gününde oyçokluğuyla karar verildi....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin reşit olduğunu ve genel ahlak ile kamu düzenine aykırı olmamak kaydı ile istediği şekilde soyadını değiştirebileceğini, müvekkilinin sosyal çevresinde "Yasak " soyadı ile tanınıp bilindiğini, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ GEREKÇE : Dava dilekçesinde, davacının "Günden" olan soyadının "Yasak" olarak değiştirilmesi istenmiş, mahkemece dava dilekçesinde ileri sürülen sebeplerin soyadının değiştirilmesi için haklı sebep sayılamayacağı gerekçesi ile davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....
Babanın soyadının değişmesi ile ailenin (bu kişinin kendisi ile birlikte eşinin ve ergin olmayan çocukların da) soyadı düzeltilir. Babanın açtığı soyadı (aile adı) değişikliğini içeren dava ile ergin olmayan çocuğun da soyadı değişmiş bulunduğundan, o çocuk ergin olduktan sonra aynı konuda (aile soyadının değiştirilmesi istemli) dava açamaz; buna 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36. maddesinin (b) bendi izin vermez. Açıklanan tüm bu nedenlerle davacının soyadının değiştirilmesi istemli davanın reddi gerekirken, kabulü ile soyadının değiştirilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davalı ...'nün temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 03.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacının Almanya'da bilinen soy adı ile anılmak istediğini beyanla Türkiye'de mavi kartta "Çetinkaya" olan soy adının kullandığı "Öney" soyadı olarak değiştirilmesi istemli iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince davacının talebinin boşandığı kocasının soy adını taşınmasına izin verilmesi davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Her ne kadar, ilk derece mahkemesince dava boşanan eşin soy adının taşınmasına izin verilmesi olarak kabul edilmiş ve görevsizlik kararı verilmiş ise de; dava dilekçesindeki açıklamalardan ve istinaf dilekçesi içeriğinden talebin boşanan eşin soy adını kullanma isteği olmadığı, Almanya'da bilinen adına ve soy adına uygun olarak nüfusta soy adının değiştirilmesi talebi olduğu görülmüştür....
Somut olayda, dava dilekçesinde küçük olup velayeti annede bulunan küçük Tayfur'un "Yıldız" olan soyadının "Aktaş" olarak değiştirilmesi istenmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Dava Evlilik birliği dışında doğan küçük Tayfur'un babasının tanımasıyla kazandığı "Yıldız" soyadının velayet hakkı kapsamında annenin kızlık soyadı olan "Aktaş" soyadı ile değiştirilmesi istemine ilişkin olup velayet hakkına dayanılarak açılmıştır. Başka bir ifade ile, soyadının değiştirilmesi istenilen Tayfur ergin kişi değil, çocuktur, davacı annenin velayeti altındadır. Buna göre; taraflar arasındaki uyuşmazlık, evlilik birliği dışında doğan, velayeti annede olan çocuğun, babanın tanımasıyla kazandığı soyadının, davacı annesinin soyadı ile değiştirilmesinin mümkün olup olmadığı noktasındadır....