"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.07.2004 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen 06.11.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı İdare vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 19829 ada 16 ve 17 parsel ve 19830 ada 4, 13 ve 17 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarında muris annesi ..., anneannesi ... ve dedesinin kardeşi ...’nin soyadı, baba ve anne adı ile doğum tarihlerinin düzeltilmesini istemiş, mahkemece baba adı ve soyadı düzeltilmesi taleplerinin kabulüne, anne adı ve doğum tarihi düzeltilmesi taleplerinin idari nitelikte olduğundan reddine karar verilmiş, hükmü davalı idare vekili temyize getirmiştir. 1- Yapılan yargılamaya toplanan delillere...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.1.2006 gününde verilen dilekçe ile tapuda soyisim, baba ismi ve doğum tarihi düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 31.10.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Sicil Müdürlüğü vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava ile 2197 parsel sayılı taşınmazda malik olan "... kocasi ..."in soyadının "...", baba adının "..." olarak düzeltilmesi ve doğum tarihinin de eklenmesi talep edilmiştir. Mahkemece talebin kabulü ile kayıtta malik olan "... kocası ..."in soyadı "....,", baba adı "..." olarak düzeltilmiş, 1339 (1923) olarak doğum tarihi eklenmiştir. Kararı davalı ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.09.2010 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 10.05.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 46 ve 76 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydında soyadının, doğum tarihinin ve kadastro tespit tutanağında yazılan "ölü" kaydının düzeltilmesini istedi. Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, tapu kaydında soyadı düzeltme isteminin kabulüne, kadastro tespit tutanağında ölü kaydına ilişkin beyanın iptaline ve doğum tarihinin düzeltilmesi isteminin reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.07.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 02.11.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, dava konusu 435 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında “...” olarak yazılan kaydın “...” olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece, kısmen kabule ilişkin "..." olan adının "..." olarak düzeltilmesi, soyadı düzeltilmesine ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....
Davacının murisinin nüfus kaydında soyadı “...” olarak kayıtlı olduğuna göre murisin soyadının “...” olarak düzeltilmesi sonucunda tapu ve nüfus kaydı arasında bağlantı ve tutarlılık sağlanması mümkün değildir. Diğer bir deyişle; tapu kaydında nüfus kaydına aykırı şekilde düzeltme yapılamaz. Tapu kayıtlarında davacının murisinin soyadının “...” olarak düzeltilmesi yerine nüfus kaydına aykırı şekilde “...” olarak düzeltilmesine karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı idare temsilcisinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 28.04.2009 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava, tapuda soyadı düzeltilmesi isteğine ilişkin olduğundan kararın temyizen incelenmesi görevi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun l4.maddesi uyarınca 14. Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenle dosyanın Yargıtay Yüksek 14. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE 20.9.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki soyadı düzeltilmesine ilişkin davada ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesi ve ... 5. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, soyadı düzeltilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, soyadı değiştirilmesi isteminin 6100 sayılı HMK'nın 382/II-a-2'de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlendiği, HMK 383. maddeye göre çekişmesiz yargı işinde görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle, görevsizlik kararı verilmiştir....
Mahkemece, Soyadı Kanunu yürürlüğe girmeden önce ölenlerin soyadı almalarının ve tapu kaydına soyadı yazılması isteği içeren davalarının dinlenmesinin mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın reddine ilişkin verilen karar Dairece; “ talebe konu taşınmazların maliki ile davacının mirasbırakanının aynı kişi olup olmadığının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde saptanması, aynı kişi oldukları tespit edildiği takdirde " nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de, idari yoldan tapu kayıtlarında intikal yaptırılamadığından zorunlu olarak dava açılan bu gibi durumlarda, tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verilmesi gerektiği gözetilerek ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması...
Kişinin adı ve soyadı üzerindeki hak, kişilik haklarının bütün özelliklerini taşır ve mutlaktır; şahsa sıkı sıkıya bağlı haklardan olup bir başkasına devredilemez. Soyadı, nesilden nesile intikal eden ve bir kişinin bir soya bir aileye bağlılığını ifade eden addır ve ya nesep bağı ile ya evlenme ile ya da evlat edinme yolu ile yahut da idari kararla kazanılır. 24 Haziran 1934 tarihinde kabul edilen, 2 Temmuz 1934 günü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, 2525 sayılı Soyadı Kanunu ile kişiye seçerek soyadı kazanma hakkı tanınmıştır. Soyadı, nüfus kütüğüne yazılmakla belirlenmiş olur. Bir kimse zorunlu olarak taşıdığı soyadını dilediği gibi ve dilediği zaman değiştiremez. Çarpışmakta olan toplumsal yararla kişisel yararın bağdaştırılması için soyadının değiştirilmesi ancak haklı bir sebep bulunması halinde mümkündür....
Ad ve soyadı kişiliğin ayrılmaz bir öğesidir. Kişi bununla anılır ve tanımlanır. Ad veya soyadı niteliği gereği onu taşıyan kişi tarafından benimsendiğinde anlam taşır. Adını benimsemeyen kişiliği ile özdeşleşmeyen kimsenin, adını değiştirmek istemesi en doğal hakkıdır. Böyle bir durumda, ad değiştirme istemlerini içeren davalarda davacının tercih ve arzusunun ön planda tutulması ve öncelikle dikkate alınması gerekir. Türk Medeni Kanununun öngördüğü "haklı neden" bu kapsam içinde değerlendirildiğinde hakimin bu konudaki takdiri ileri sürülen nedenin ve yeni alınmak istenen ad veya soyadının toplum değerlerine ve kanunun buyurucu kurallarına ters düşmeyen, özellikle başkalarına veya çevreye zarar vermeyen, incitmeyen nitelikte bulunduğunun tespiti gerekir. Yargıtay uygulamalarında, kişinin toplum içerisinde bilinip tanındığı ad ve soyadı ile anılmayı ve onu kayden de taşımayı istemesinin haklı neden teşkil edeceği kabul edilmiştir....