"İçtihat Metni"Davacı ... ile davalı ... aralarındaki soy isim tashihi davasına dair Aydın 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 29.11.2012 günlü ve 2012/472-2012/309 sayılı hükmün onanması hakkında Dairece verilen 11.03.2013 günlü ve 2013/1192-2013/3477 sayılı ilama karşı davacı tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. Bu isteğin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Düzeltilmesi istenilen Yargıtay ilamında benimsenen mahkeme kararındaki gerekçelere göre düzeltme dileğinde ileri sürülen sebepler HUMK.nun 440. maddesindeki yazılı hallerden hiç birisine uymadığından vaki düzeltme isteğinin REDDİNE, takdiren 219,00 TL para cezasının düzeltme isteyenden alınarak hazineye gelir kaydettirilmesine, 18.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 20.10.2009 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.12.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı idare vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili, 20.10.2009 tarihli dilekçe ile; 430 parsel sayılı taşınmazda tam malik olup tapuda "... kızı ..." şeklinde yazılı yine 27 parsel sayılı taşınmazda paydaş malik tapuda "...:..." yazılı murislerinin baba isminin ve soy isminin nüfus kaydına uygun olarak "... kızı ..." şeklinde düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı idare vekili temyiz etmiştir....
Mahkemece, taşınmaz üzerinde malik hanesinde yer alan Mehmet oğlu İsmail isminin yazması, soy isim olmadığından soy isim tashihi yapılmadan intikal yaptırma olanağının bulunmamasının idari bir işlem olup yargısal bir işlem olmadığı, veraset intikal işlemlerinin yapılmaması veya idari nedenlerle yapılamamasının iştirak halinde mülkiyetin çözülemeyeceği anlamına gelmeyeceği, iştirak halinde mülkiyetin çözümü için on yıllık zamanaşımı süresi içerisinde iştirak halinde mülkiyetin müşterek mülkiyete çevrilmesi veya izale-i şuyu yoluyla ortaklığının giderilmesi istenip bu dosyada soy isim tashihi davası açılarak bekletici mesele yapılıp iştirak halinde mülkiyetin çözümlenebileceği, bu nedenlerle gayri menkul satış vadi sözleşmesinin ifa olanağının mevcut olduğu ve on yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçesi ile davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir....
Dava konusu 205, 233 parsel sayılı taşınmazların tesciline dayanak tapulama tutanaklarından Osman oğlu Memik aktaş’ın ölümü ile dava konusu yerin mirasçılar arasındaki rızai taksim ile davacıya bırakıldığı, diğer 645,765 ve 520 parsellerin satın alma ve zilyetlikle davacı adına tescil edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece davacının babası Osman oğlu Memik Aktaş’ın aile nüfus kaydı celp edilip incelenmeli, nüfus idaresinde gerekli araştırmalar yaptırılarak tapu malikinin adında başka bir kişinin varlığı araştırılmalı sonuca göre hüküm kurulmalıdır. Kabule göre tapu kayıtlarında tescili zorunlu olmayan doğum tarihinin tashihi kararı verilemeyeceği gözetilmeyerek doğum tarihinin tashihi ve tescili yönünde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. Eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması doğru görülmediğinden hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, usul ve yasaya aykırı hükmün BOZULMASINA, 10.07.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 22.09.2010 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.10.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 662, 966, 971, 1122, 1291, 2185, 2215 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydında “...'in” yazılmayan baba adının “...” olarak eklenmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı idare vekili temyiz etmiştir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur....
ın soy isim tashihi yaptırıp yatırmadığının önceki soyadının.... olup olmadığının nüfus müdürlüğünden sorulması Alınacak cevapların dosya arasına konulması ondan sonra dosyanın gönderilmesi için yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 03.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 01.04.2011 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 29.09.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, tapu kaydında yanlış yazılı kimlik bilgilerinin düzeltimesi istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur....
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet veya diğer hak sahiplerinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Tapuda isim düzeltilmesi davalarında amaç tapudaki kayıtların, nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesidir. Nüfus Müdürlüğünce, nüfus kütüklerinin taranmasında ... oğlu ... ...'ın kaydına rastlanmadığı belirtilmiş, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünce de davacının murisinin nüfus kütüklerinde kaydı olmadığı gibi vatandaşlık işlemlerine esas olacak bir belge de intikal ettirilmediği bildirilmiştir. Buna göre; dava konusu 294 ada 4parsel, 286 ada 6 parsel ve 282 ada 1 parsel sayılı taşınmazlarda, kaydı düzeltilmesi istenen ... oğlu ... ...'ın nüfusa kayıtlı olmadığı anlaşılmakla tapu ve nüfus kaydı arasında bağlantı ve tutarlılık sağlanması mümkün değildir....
Sulh Hukuk Hakimliğinden verilen 26.03.2013 gün ve 385-298 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü. -KARAR- Yargıtayca incelenmesine gerek görülen; 1-... merkez ile bağlı ilçe ve köylerde ...Küçük ve ... adlarına nüfus kaydı bulunup bulunmadığı ayrıca ... ile...'ın soy isim tashihi yaptırıp yatırmadıkları, önceki soyadlarının Küçük olup olmadığı, halaları ...'ün hanesine yazılıp yazılmadıkları nüfus müdürlüğünden sorulup var ise anılan kayıtlar getirtilerek, 2-...ve ...'ün 27.12.1972 tarihinde 429 ada 8 parselin geldisi olan 1 ada 1 sayılı kadastro parselinde pay satın aldıkları dosyada bulunan satış akit tablosundan anlaşılmakla satışlar sırasında kullanılan ...ve ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Tehdit HÜKÜM : Beraat Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, gerekçeli karar başlığında sanığın isim tashihi davasıyla Şah olan soy ismi yanlış gösterilmiş ise de, bu maddi yanılgının yerinde düzeltilebileceği kabul edilerek yapılan incelemede; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi....