Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Olay tarihinde yürürlükte bulunan yasal mevzuatımıza göre; Kamu hukuku alanına giren sosyal güvenlik hukukunun hizmet akdiyle çalışanlar yönünden başlıca kaynağını oluşturan 506 sayılı Yasa Sosyal Sigortalar Kurumu’na yükümlülükler getiren bir sosyal güvenlik sözleşmesi veya topluluk sigortası bulunmadığı takdirde kural olarak Türk Milli sınırları içerisinde ve Türkiye’de tescilli işyerleri ve işverenler ile yasa kapsamındaki işçiler için uygulanabilir....

    Nedeni çok açık olup, bu konuda yetişmiş ihtisas mahkemelerinin yorumu ve ilgili sosyal güvenlik yasalarının doğru yorumlanabilme yetisi öne çıkmaktadır.Bir eylemin haksız fiil olması sosyal güvenlik açısından çok önemli değildir.Ceza hukukunda ücretlerin çifte bordro ile bildirilmesi, prim kaybına sebebiyet verilmesi, hizmetlerin hiç bildirilmemesi farklı kimlikle işe girilmesi esasen ceza hukukunda evrakta sahtecilik ve yalan beyanda bulunma suçlarını oluşturulabileceğine rağmen, sosyal güvenlik hukukunu bu yönüyle etkilemez. Esasen bu hukuki ilişkilerin hepsi birer haksız fiildir ve İş Mahkemelerinde davalarının görülmesine engel teşkil etmemektedir. Sosyal devlet anlayışında sosyal güvenlik hakkından vazgeçilemez. Ancak fiili çalışma olgusuna önem verilir. Aynı gerekçe ile yukarda sayılan eylemlerin haksız fiil olması nedeniyle yüksek daire çoğunluk görüşüne göre bu konulu davaların genel mahkemelerde görülmesi gerekecektir....

      Hukuk Dairesinin temel görevi 22 Ocak 2015 tarih ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19 Ocak 2015 tarih ve 8 sayılı kararında belirtildiği üzere "Sosyal Güvenlik Hukuku"ndan kaynaklanan davalarla sınırlıdır. Uyuşmazlık, ASliye Hukuk Mahkemesince karara bağlanan haksız fiilden kaynaklı itirazın iptali isetiğine ilişkin olup, tanımlanan niteliği ile Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin görev alanına girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının 4. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 27.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın Sosyal Güvenlik Hukuku kapsamında ilaç bedeli isteminden kaynaklanmasına göre kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında olup, Yüksek 10.Hukuk Dairesinin görevi dahilindedir. 11.04.2015 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanunla değişik 2797 sayılı kanunun 60.maddesi uyarınca görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın Yüksek 1.Başkanlığa sunulmasına, 21.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Ayrıca tasarruf kesintilerinin ilgililerin iradeleri dışında, idarenin kamu gücü kullanılarak yapıldığı, konunun kamu hukuku alanına ilişkin olduğu gözetildiğinde ve tasarruf kesintisi, kurum katkısı ve nemaların tahsili istemiyle, idareye karşı açılan davanın görüm ve çözümünde, idari yargı yerinin görevli olduğuna dair Uyuşmazlık Mahkemesi 06.12.2010 tarih ve 2010/186-256 E-K sayılı kararı da dikkate alındığında davalılardan ... ve Dış Ticaret Müsteşarlığı ile Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı aleyhine açılan davanın idari yargı yerinde görülmesi gerekir....

            Sosyal Güvenlik Hukuku anlamında bir işyerinin devrinden bahsedebilmek için; o işyerinin sigortalıları ile yeni bir işverenin emrine geçmiş bulunması şartı aranır. Zira Sosyal Güvenlik Hukuku yönünden bir işyerinden söz edilebilmesi için, o işyerinde bir çalışanın bulunması gereklidir. Çalışan sigortalıları ile birlikte ve faal bir şekilde olmaksızın bir işyerinin tesisat, makine, bina gibi unsurlarının devredilmesi, ya da daha sarih bir ifadeyle, satılması, işyeri devri olarak değerlendirilemez . İşyerinin devrinde ve intikalinde, gerçekte işyeri değil; yalnızca o işyerinin işvereni değişmektedir. İşyerinin kapatılmasından ya da tasfiyesinden sonra, yeni bir işveren tarafından aynı fiziki mekânda ve aynı işi yapacak şekilde yepyeni bir işyeri açılması halinde ise, Sosyal Güvenlik Hukuku yönünden bir devirden söz edilemeyecektir....

              Kanunun 55. maddesinde, “ Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez.”hükmüne yer verilmiştir. Adalet Komisyonu'nun 55. madde gerekçesine göre; “sosyal güvenlik ödemelerinin, denkleştirme (indirim) işlevi görebilmesi, onun sorumluluğu doğuran olaya sebebiyet verenlere rücu edilebilmesine bağlıdır. Bu kural gereği, rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri; teknik arıza, tam kaçınılmazlık hallerindeki ödemeler, bu tazminatlardan indirilemez. Bağlanan gelirlerin, işçinin kusuru ve kaçınılmazlık gibi nedenlerle rücu edilemeyen kısmı da indirilemez....

                Eczacıların ise, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı sağlık yardımlarından yararlanan kişilerin ilaç teminini karşılaması ve bedellerini ilgili kurumdan tahsil edebilmesi için dava konusu protokolün eki mahiyetindeki tip sözleşmeyi imzalaması gerekmekte olup, bahsi geçen tip sözleşmede de; protokol esaslarına uygun olarak hizmet sunulması amacıyla sözleşmenin yapıldığı, eczacıların protokol düzenlemelerine uymakla yükümlü olduğu belirtilmiştir. Sonuç olarak, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı ve eczane arasında imzalanan tip sözleşme asıl protokolün eki mahiyetinde olup; ayrılmaz bir parçasıdır. Türk Eczacıları Birliği ile Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı arasındaki protokol hükümlerine, eczacılar da uymak zorunda olduklarından, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı'na tanınan ayrıcalıklı hak ve yetkiler, Kurumun eczacılar ile imzaladığı tip sözleşmede de devam etmektedir....

                  Hukuk Dairesinin temel görevi Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 23.01.2020 tarih ve 2020/1 sayılı Kararında belirtildiği üzere “Sosyal Güvenlik Hukuku” ndan kaynaklanan davalarla sınırlıdır....

                    Hukuk Dairesinin temel görevi Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 23.01.2020 tarih ve 2020/1 sayılı Kararında belirtildiği üzere “Sosyal Güvenlik Hukuku” ndan kaynaklanan davalarla sınırlıdır....

                      UYAP Entegrasyonu