Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Çoğunluk görüşü aşağıda ayrıntılı gerekçeleri ile açıklanacağı üzere sosyal güvenlik hakkının vazgeçilmez temel hak olmasına, kamu düzeninden bulunmasına, resen araştırma ilkesine, çalışma olgusunun hukuki fiil olmasına, ispat hukuku ilkelerine uygun değildir. II. Sosyal Güvenlik Hukukunun Niteliği: 5. Herkes kişiliğine bağlı, dokunulmaz devredilmez, vazgeçilmez, temel hak ve hürriyetlere sahiptir.”. Sosyal güvenlik hakkı, bireylerin geleceğe güvenle bakmalarını sağlayan bir insan hakkıdır. Aynı zamanda “sosyal güvenlik, sosyal hukuk devleti içerisinde yer alan ve bu ilkeyi oluşturan temel kavramlardan birisidir”. Bu esası göz önüne alan anayasa koyucu “Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler” başlığı altında sosyal güvenlik hakkını da düzenlemiş ve 60’ncı madde ile “Herkes sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar” hükmünü getirmiştir....

    Sosyal güvenlik hakkı, bireylerin geleceğe güvenle bakmalarını sağlayan bir insan hakkıdır. Aynı zamanda “sosyal güvenlik, sosyal hukuk devleti içerisinde yer alan ve bu ilkeyi oluşturan temel kavramlardan birisidir”. Bu esası göz önüne alan anayasa koyucu “Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler” başlığı altında sosyal güvenlik hakkını da düzenlemiş ve 60’ncı madde ile “Herkes sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar” hükmünü getirmiştir. Bu iki hüküm sosyal güvenlik hakkının kişiye sıkı sıkıya bağlı dokunulmaz ve vazgeçilemez bir hak olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Şahsa sıkı sıkıya bağlı sosyal güvenlik hakkı üzerinde kişi tasarruf yetkisine sahip değildir....

      İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 08/10/2020 NUMARASI : 2019/63 E., 2020/169 K., DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku KARAR : GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ İDDİANIN ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacının 2006 yılında emekli olduğunu ve daha sonra başladığı Milli Piyango Seyyar Bayiliğine 2016 yılı içerisinde kendi isteği ile son verdiğini, Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğü Kızılay Şube Müdürlüğünün 01.09.2016 tarih ve 12858666/746 sayılı yazılarıyla bayilik ruhsatının iptal edildiğini, Müvekkilinin 10.07.2017 tarihinde Ankara Şans Oyunları ve Milli Piyango Bayileri Esnaf Odasındaki üyeliği de silindiğini, davalı kurum tarafından müvekkil davacıya, Sosyal Güvenlik Destek Primi borcu çıkarıldığını ve müvekkili bu borç ile ilgili döküm istemesi üzerine davalı Kurum, bir tablo halinde müvekkilin borcunu gösterir döküm verildiğini, kuruma başvurularak, müvekkil davalının Milli Piyango Seyyar Bayiliği yaptığı gerekçesi ile gelir vergisinden muaf olduğunu, dolayısıyla gelir...

      Bu yasal çerçevede, görev konusunun, mahkemelerce her aşamada resen gözetilmesi gerekir.İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş istisnai nitelikte, esas olarak iş ve sosyal güvenlik hukuku uygulamasından kaynaklanan bireysel ve toplu hak uyuşmazlıklarını çözen özel mahkemeler olup, bu kapsamda Sosyal Güvenlik Kurumu'nun prim ve diğer alacaklarının hesaplanması, sigortalı olma hakkının kazanılması ya da kaybedilmesi, gelir/aylık bağlanması, işçilik alacaklarının belirlenmesi gibi kendi içinde bütünlük ve uzmanlık gerektiren konular görev alanına girmektedir.5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 106. maddesi ile mülga 1479 sayılı Kanunun 70. maddesinde ve 506 sayılı Kanunun 134. maddesinde, bu Kanunların uygulamasından doğan uyuşmazlıkların yetkili iş mahkemelerinde görüleceği, 5510 sayılı Kanun’un 101. maddesinde de, aksine hüküm bulunmayan hallerde, 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceği...

        İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş istisnai nitelikte, esas olarak iş ve sosyal güvenlik hukuku uygulamasından kaynaklanan bireysel ve toplu hak uyuşmazlıklarını çözen özel mahkemeler olup, bu kapsamda Sosyal Güvenlik Kurumu'nun prim ve diğer alacaklarının hesaplanması, sigortalı olma hakkının kazanılması ya da kaybedilmesi, gelir/aylık bağlanması, işçilik alacaklarının belirlenmesi gibi kendi içinde bütünlük ve uzmanlık gerektiren konular görev alanına girmektedir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 106. maddesi ile mülga 1479 sayılı Kanunun 70. maddesinde ve 506 sayılı Kanunun 134. maddesinde, bu Kanunların uygulamasından doğan uyuşmazlıkların yetkili iş mahkemelerinde görüleceği, 5510 sayılı Kanun’un 101. maddesinde de, aksine hüküm bulunmayan hallerde, 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceği düzenlenmiştir....

          İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş istisnai nitelikte, esas olarak iş ve sosyal güvenlik hukuku uygulamasından kaynaklanan bireysel ve toplu hak uyuşmazlıklarını çözen özel mahkemeler olup, bu kapsamda Sosyal Güvenlik Kurumu'nun prim ve diğer alacaklarının hesaplanması, sigortalı olma hakkının kazanılması ya da kaybedilmesi, gelir/aylık bağlanması, işçilik alacaklarının belirlenmesi gibi kendi içinde bütünlük ve uzmanlık gerektiren konular görev alanına girmektedir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 106. maddesi ile mülga 1479 sayılı Kanunun 70. maddesinde ve 506 sayılı Kanunun 134. maddesinde, bu Kanunların uygulamasından doğan uyuşmazlıkların yetkili iş mahkemelerinde görüleceği, 5510 sayılı Kanun’un 101. maddesinde de, aksine hüküm bulunmayan hallerde, 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceği düzenlenmiştir....

            Burada işten ayrılma kavramının, gerek iş hukuku gerekse sosyal güvenlik hukuku açısından irdelenmesi gerekmektedir. Bir işçi sosyal güvenlik hukukuna göre işten çıktığında veya işverence çıkartıldığında, işverence, SGK Başkanlığına ilgili yönetmelikte belirtilen sürede işten çıkış bildirgesi verilmesi gerekmektedir. Bu tarih, ücret ve prim bordrosunda da gösterilip, tam sigorta kollarına tabi prim ödemesine son verilir. Ancak aynı işçinin, takip eden günde işe başlatılıp, “yeniden işe giriş bildirgesi” düzenlenip kuruma bildirilerek işe alınmasında hiçbir engel yoktur. Davacı bu yola başvurarak, iş hukuku yönünden işverenle arasındaki iş sözleşmesini kesintiye uğratmadan (iş akdini feshetmeden) ve kıdem tazminatının ödenmesini tehlikeye sokmadan, aynı işyerinde aynı işverenle aynı işini yapmayı sürdürmek istemektedir....

              İş Mahkemesinin 07.12.2021 tarih, 2019/55 Esas, 2021/316 Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan feri müdahil Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Yasanın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine, IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ: Feri müdahil kurum vekili davanın reddi gerektiğini beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir. V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME: Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddeleri olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur....

                Madde hükmünü, karşılıklılık esasına dayalı uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış yabancı ülke vatandaşlarına, hiçbir şekilde Türk sosyal güvenlik sisteminin uygulanamayacağı şeklinde değil, bunlara öncelikle ilgili sosyal güvenlik sözleşmesi hükümlerinin uygulanacağı, burada hüküm yoksa 5510 sayılı Yasa hükümlerinin uygulanacağı şeklinde anlamak gerekir.(Prof. Dr. A. Can Tuncay,/ Prof Dr. Ömer Ekmekçi, Sosyal Güvenlik Hukuku Dersleri,15. Bası, Beta Yayınevi, sh.243; Prof. Dr. Ali Güzel, Prof. Dr. Ali Rıza Okur / Doç. Dr. Nurşen Caniklioğlu, Sosyal Güvenlik Hukuku Dersleri,13....

                  İcra Müdürlüğünün 2016/2752 esas sayılı dosyası ile ilamsız olarak icra takibinin başlatıldığını, davalının haksız itirazı sonucu takibin durdurulmasına karar verildiğini, neticeten haksız ve kötü niyetli bir şekilde takibi sürüncemede bırakmak amacıyla davacının itizarının iptalini ve %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. Adana 2. İş Mahkemesince 12.04.2018 tarih ve 2017/291 Esas 2018/259 Karar sayılı kararı ile; Türk Borçlar Hukuku genel ve özel hükümlerine özellikle de haksız fiil hükümlerine yönelik alacak davası olduğunu, bu nedenle dava konusu işleme dayalı davayı her ne kadar SGK açmış ise de 5510 ve diğer sosyal güvenlik hukuku mevzuatına ilişkin bir uyuşmazlık olmadığından mahkemenin görevsiz olduğu haksız fiile ilişkin alacak ve borçlara ilişkin tespit ve eda davalarına bakmakla görevli Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu