Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık ve hüküm; konut sigorta poliçesinden kaynaklanan sigorta şirketinin açtığı rücuan tazminat istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 17.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 01.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    MAHKEMESİ Dava, nakliyat emtia sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi ... .... ... Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere ... .... ... Dairesine gönderilmesine, 28.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Dava kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir. Dava, sigorta poliçesine dayalı sigortalısına ödenen tazminatın rücuen tahsili istemine ilişkindir. Davalı ... tarafından yapılan yol inşaat çalışması sırasında, gerekli tedbirleri almayarak kazaya sebebiyet verdiği iddasıyla açılan bu davada hizmet kusuruna dayanılmıştır. Davalı, idare olup verilen bu zarardan dolayı özel hukuk hükümlerine tabi değildir. 2013/7305 2013/12635 Hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar yönünden açılan davalar ise, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun’un 2’nci maddesi hükmü uyarınca, idare aleyhine idari yargı yerinde tam yargı davası olarak açılması gerekmektedir. Yargı yolu kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece re'sen dikkate alınması zorunludur....

        A.Ş vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir. Davalılar haksız eylemleri ile sigortalı aracın zarara uğramasına neden olan araç sürücüsü (mirasçıları) ve işletenidir. Meydana gelen zarardan müteselsilen sorumludurlar. Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda araç sürücüsünün %20, araç işleteninin % 80 oranında kusurlu oldukları belirtilmiş ise de, bu ancak davalıların birbirlerine yönelik rücu taleplerinde etkili olup, zarar görene karşı tüm zarardan müteselsilen sorumlu tutulmalarına engel değildir. Mahkemece, anılan husus gözardı edilerek, davalıların kusur oranlarına göre hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 3-Davalı ... İş Mak. Servis ve Tic....

          Asliye Ticaret Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, zorunlu mali mesuliyet sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, ölüm ve cismani zararlarla ilgili davalara bakmaya Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ise, davanın haksız fiilden kaynaklandığı, sigorta şirketinin halefiyet prensibine dayanarak dava açtığı belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda uyuşmazlık, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1301. maddesi uyarınca, sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın, kusurlu olan davalıdan rücuen tahsiline ilişkindir. TTK m. 1301’de düzenlenen halefiyet, yasal, sınırlı ve cüz’î halefiyet niteliğindedir....

            Mahkemece, davanın halefiyete dayalı sigorta şirketinin rücuan tazminat istemine ilişkin olduğu, genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6102 sayılı TTK'nın 1472. maddesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının 22.3.1944 tarih 1939/37 Esas 1944/9 Karar sayılı kararında bu husus "Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur." şeklinde vurgulanmaktadır. Davacı ... şirketi olup, uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır....

              Bu maddeden doğan halefiyet hakkına istinaden açılan veya açılacak olan dava, esas itibariyle sigortalının, kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. TTK'nın 1472/1. maddesi uyarınca sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve dava, tazmin ettiği bedel nisbetinde sigortacıya intikal eder. Bu şekilde sigortalısının haklarına halef olan sigorta şirketinin, ödediği tazminat miktarınca hukuken sigortalı yerine geçerek açtığı rücû davası, aslında bir tazminat davası olup, bu niteliği itibariyle aynı zamanda şahsî nitelikte bir eda davasıdır. Burada sigortacı, sigorta ettiren yerine geçtiği için şahsî ve rücûu ödediği bedelle sınırlı olduğundan dolayı da cüz'î haleftir....

                Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2.Dava, dava dilekçesinde kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat biçiminde nitelendirilmişse de yargılama sırasında yapılan açıklamalardan zorunlu mali mesuliyet sigor- talı aracın yetersiz sürücü belgesine sahip sürücü tarafından kullanıldığı iddiasına dayalı rücuan tazminat istemine ilişkindir. Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4.d maddesinde; tazminatı gerektiren olay, aracın Karayolları Trafik Kanunu hükümlerine göre gereken ehliyetnameye sahip olmayan kimseler tarafından sevk edilmesi sonucunda meydana gelmiş ise sigortacının sigorta ettirene rücu hakkı olduğu açıklanmıştır....

                  Dava, TTK'nun 1301. maddesi uyarınca, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir. Kasko sigortalı araç kasko sigorta dönemi içinde 03.07.2006 tarihinde seyir halinde iken yanarak hasar görmüştür. Davalı, sigortalı aracın, aynı gün kazadan önce bakımını yapan servis olup hatalı bakım nedeni ile yangının çıktığı ileri sürülmüştür. Sigortalı aracın davalının bakımını yaptıktan sonra seyir halinde iken, motor kısmından başlayan yangın nedeni ile hasar gördüğü sabittir. Davacı, daha önce, aracın üretici ve satıcısı olan şirketler aleyhine, yangının üretim hatasından kaynaklandığı iddiası ile dava açmış, o davada alınan bilirkişi raporlarında, yangının üretim hatasından kaynaklandığına ilişkin emare ve delil olmadığı ancak, bakım sırasında hatalı veya eksik bir işçilik sonucu yakıt kaçağının neden olabileceği belirtilmiş, mahkemece, davalı üretici ve satıcılar aleyhine açılan dava reddedilmiş ve karar kesinleşmiştir....

                    Dava, zorunlu mali sorumluluk sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat alacağının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı şirket, zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında 3. kişiye ödediği tazminatı, sigortalı aracın alkollü sürücüsü olan davalıdan tahsilini istemiştir. 2918 Sayılı KTK.’nun 95. ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.4.c. maddeleri uyarınca, sigortacı, ödediği tazminatı sigorta ettirene (akidine) rücu edebilir, âkidi olmayan sürücüye yönelmesi mümkün değildir. Bu durumda mahkemece davacının akidi olmayan davalı sürücü hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu