WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/337 ESAS 2023/47 KARAR DAVA KONUSU : Sendikalara İlişkin Mevzuattan Kaynaklanan Davalar (Sendikanın Toplu İş Sözleşmesi Yapma Yetkisinin Tespiti (Çoğunluk Tespiti) (Send. K. M. 43,44)) KARAR : Mahalli mahkemesinden verilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ; İşkolu tespitine ilişkindir. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı Bakanlığın iptali talep ettikleri işkolu tespiti kararında, T6 bağlı 1097343.034 SGK işyeri sicil numaralı İstanbul 1. Bölge Müdürlüğü ve 1260818.034 SGK işyeri sicil numaralı İstanbul 2. Bölge Müdürlüğü işyerlerinde yürütülen işin vakıf hizmetleri kapsamında büro faaliyetine yönelik olduğu belirtildiğini, söz konusu işyerlerinin İşkolları Yönetmeliğinin 10. sırasında yer alan Ticaret, Büro ve Güzel Sanatlar İşkoluna girdiğinin açıklandığını, 1. Bölge Müdürlüğünde çalışan 56 işçiden 51’nin, 2....

ödeme yapmayan davalı/borçlu hakkında -------- Esas sayılı dosyasından tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile ilamsız icra takibi başlatıldığını beyan ederek borçlu hakkında açılmış sair kredilerden kaynaklanan risklere ilişkin tüm hakları ile kanun, sözleşme, teşvik mevzuatı ve sair mevzuattan doğacak hakları ve fazlaya dair talep hakları ile dava ve icra takibi açma hakları saklı kalmak kaydıyla; Davalı/borçluların ------- Esas sayılı dosyasına haksız ve kötü niyetle yapmış olduğu İtirazının iptaline ve takibin devamını, davalı/borçluların asıl alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahküm edilmesini, yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, dava konusu taşınmaza fiilen el atılmadığı, bu itibarla davanın idari yargıda tam yargı davası olarak görülmesi gerektiği kabul edilerek yargı yolu bakımından dava dilekçesinin GÖREV yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir....

      Buna göre delillerin hiç toplanmaması ya da toplanan delil ya da delillerin hiç değerlendirilmemesi iade sebebidir. 1- Yerel mahkemenin davalı bakanlığın harçtan muaf olmasına rağmen harç alınması şeklinde hüküm kurulması, 2- Davacının hangi sendikalara üye olup olmadığı, şayet üyeyse hangi tarihte üye olduğu netleştirilmeden bu sendikalara ilişkin sendika kayıt üye fişi ve gerekli belgeler getirilmeden TİS uyarınca fazla çalışma alacağının hesaplanması, 3- Dava dosyasındaki TİS sözleşmeleriyle davacının iddia olunan sendika ile TİS taraflarının aynı olup olmadığı netleştirilmeden hüküm kurulması, 4- Davacının hangi tarihte TİS hükümlerinden yararlandığı netleştirilmeden tüm çalışma dönemleri boyunca TİS'ten yararlandırılması, 5- Dava dosyası içerisinde yer alan mesai çizelgeleri ve belgelerinin resmi kurum tarafından düzenlenmesi nedeniyle davacının imzasına gerek bulunmadığı, bu nedenle kayıtlı dönemlerin kayıtlara göre kayıtlı olmayan dönemlerin tanık beyanlarına göre hesaplanması,...

      Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 25.09.2013 gün 2013/93 Esas, 2013/101 Karar sayılı ilamında da; “Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için taşınmaz zilyetliğinin idareye geçmesi ve taşınmazın fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olması gerektiği; imar kısıtlamalarında taşınmazın zilyetliğinin malikte kalmaya devam etmekte olup, yalnızca malikin tasarruf yetkisinin, ilgili mevzuattan kaynaklanan bazı kısıtlamalara maruz kaldığı, bu nedenle imar kısıtlamalarından kaynaklanan tazminat davalarının idari yargıda açılabileceği” kabul edilmiştir. Açıklanan nedenlerle mahkemece dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

        Mahkemesi'nin 25.09.2013 gün 2013/93 Esas, 2013/101 Karar sayılı ilamında da; “Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için taşınmaz zilyetliğinin idareye geçmesi ve taşınmazın fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olması gerektiği; imar kısıtlamalarında taşınmazın zilyetliğinin malikte kalmaya devam etmekte olup, yalnızca malikin tasarruf yetkisinin, ilgili mevzuattan kaynaklanan bazı kısıtlamalara maruz kaldığı, bu nedenle imar kısıtlamalarından kaynaklanan tazminat davalarının idari yargıda açılabileceği” kabul edilmiştir. Bu nedenle ve özellikle mahkeme kararında yazılı gerekçelere göre yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

          Mahkemesi'nin 25.09.2013 gün 2013/93 Esas, 2013/101 Karar sayılı ilamında da; “Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için taşınmaz zilyetliğinin idareye geçmesi ve taşınmazın fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olması gerektiği; imar kısıtlamalarında taşınmazın zilyetliğinin malikte kalmaya devam etmekte olup, yalnızca malikin tasarruf yetkisinin, ilgili mevzuattan kaynaklanan bazı kısıtlamalara maruz kaldığı, bu nedenle imar kısıtlamalarından kaynaklanan tazminat davalarının idari yargıda açılabileceği” kabul edilmiştir. Bu nedenle ve özellikle mahkeme kararında yazılı gerekçelere göre yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

            Mahkemesi'nin 25.09.2013 gün 2013/93 Esas, 2013/101 Karar sayılı ilamında da; “Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için taşınmaz zilyetliğinin idareye geçmesi ve taşınmazın fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olması gerektiği; imar kısıtlamalarında taşınmazın zilyetliğinin malikte kalmaya devam etmekte olup, yalnızca malikin tasarruf yetkisinin, ilgili mevzuattan kaynaklanan bazı kısıtlamalara maruz kaldığı, bu nedenle imar kısıtlamalarından kaynaklanan tazminat davalarının idari yargıda açılabileceği” kabul edilmiştir. Bu nedenle ve özellikle mahkeme kararında yazılı gerekçelere göre yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

              Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 25.09.2013 gün 2013/93 Esas, 2013/101 Karar sayılı ilamında da; “Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için taşınmaz zilyetliğinin idareye geçmesi ve taşınmazın fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olması gerektiği; imar kısıtlamalarında taşınmazın zilyetliğinin malikte kalmaya devam etmekte olup, yalnızca malikin tasarruf yetkisinin, ilgili mevzuattan kaynaklanan bazı kısıtlamalara maruz kaldığı, bu nedenle imar kısıtlamalarından kaynaklanan tazminat davalarının idari yargıda açılabileceği” kabul edilmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davanın idari yargıda görülmesi gerektiğinden, dava dilekçesinin görev yönünden reddine hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

                Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 25.09.2013 gün 2013/93 Esas, 2013/101 Karar sayılı ilamında da; “Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için taşınmaz zilyetliğinin idareye geçmesi ve taşınmazın fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olması gerektiği; imar kısıtlamalarında taşınmazın zilyetliğinin malikte kalmaya devam etmekte olup, yalnızca malikin tasarruf yetkisinin, ilgili mevzuattan kaynaklanan bazı kısıtlamalara maruz kaldığı, bu nedenle imar kısıtlamalarından kaynaklanan tazminat davalarının idari yargıda açılabileceği” kabul edilmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davanın idari yargıda görülmesi gerektiğinden, dava dilekçesinin görev yönünden reddine hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu