Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Sebepsiz Zenginleşmeye Dayalı Tazminat İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Eldeki dava; 6292 sayılı Kanun uyarınca oluşan tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili isteği ile açılmış olmakla beraber, yargılama sırasında taşınmazın 3. kişiye devredilmesi üzerine, davanın, 6100 sayılı HMK'nin 125. maddesi uyarınca devreden maliklere karşı tazminat isteğine dönüştürüldüğü ve gerek İlk Derece Mahkemesince gerekse de Bölge Adliye Mahkemesince davanın sebepsiz zenginleşmeye dayalı tazminat hukuki nedenine (TBK'nin 77 - 82. maddelerine) dayalı dava olarak nitelendirildiği ve temyiz isteklerinin de bu kapsamda olduğu anlaşılmaktadır....

    İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, sebepsiz zenginleşmeye dayalı zarardan kaynaklanan belirsiz tutarlı tazminat alacağının, işleyecek en yüksek yasal faizi ile birlikte hesaplanarak tespiti istemine, istinaf ise sebepsiz zenginleşmeye ilişkin olduğu iddia edilen taşınmazların üzerine ''davalıdır'' şerhi konulması yönündeki ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara karara ilişkindir. Mahkemece, sebepsiz zenginleşmeye ilişkin olduğu iddia edilen taşınmazların üzerine ''davalıdır'' şerhi konulması yönündeki tedbir talebinin reddine karar verilmiş, bu ara karara karşı davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK'nın 355.maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf başvuru sebepleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır....

      Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava; tapu iptali, olmadığı takdirde sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davalı ...'nın davacıların babası olduğu, davacıların gönderdiği para ile babalarının ev yaptığı, bu nedenle tapu iptali, olmadığı taktirde alacak istendiği anlaşılmaktadır. Aile mahkemesi özel bir mahkemedir ve görevleri aile hukukundan kaynaklanır. Somut olay, tapu iptali ve sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkin olmakla, davanın genel hükümlere göre 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince İskenderun 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 11/12/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak 11/04/2015 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 Sayılı Kanun'un 2.maddesi ile değiştirilen 2797 Sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60.maddesi gereğince, dosya kendisine gönderilen ilgili hukuk dairesi bir ay içinde yapacağı ön inceleme sonucunda iş bölümü bakımından kendisini görevli görmez ise gerekçesiyle birlikte dosyayı Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na gönderecektir. İnceleme konusu karar, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir. Taraflar arasında kira ilişkisi bulunmamaktadır. Bu durumda; Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu İş Bölümü kararına göre, belirgin biçimde Dairemizin inceleme alanı dışında kalmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin görevi içine girmektedir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti Ve Sebepsiz Zenginleşme DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 30.12.2016 K A R A R Dava, muhdesat nedeniyle sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 10.01.2020 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 sayılı kararı ile Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilen, 28.01.2020 tarihli ve 31022 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 08.06.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

            Somut olayda da, asıl alacak sebepsiz zenginleşmeye dayalı bir istem olup, bir yıllık ve herhalde on yıllık zamanaşımına tabidir. Ne var ki sebepsiz zenginleşme ye konu alacağa işlemiş faiz uygulanabilmesi için borçlunun asıl alacağa ilişkin davadan önce temerrüde düşürülmesi gerekir. Aksi takdirde dava tarihinde temerrüt olgusu gerçekleşmekle hükmedilecek alacağa dava tarihinden faiz uygulanması gerekecektir. Kaldı ki, faiz alacağının asıl (sebepsiz zenginleşmeye dayalı) alacağa ait 1 ve 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğu düşünülse bile, asıl alacak için açılan dava BK.nun 132. Maddesi uyarınca zamanaşımı keser . Asıl alacak hakkındaki bu sonuç , asıl alacağa bağlı feri nitelikteki faiz alacağı yönünden de aynı etkiyi gösterir....

              Maddeye göre hamilin zamanaşımına uğramış çek nedeniyle kambiyo hukukundan kaynaklanan hakkını yitirmişse de, sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacağını davalı keşideciden talep edebileceği, olayların açıklanmasının taraflara, hukuki nitelendirmenin ise hakime ait bir görev olduğu, bu durumda icra takibinde ve dava dilekçesinde sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak dava açıldığının beyan edilmemesinin sonuca etkili olmadığı, mahkemece somut uyuşmazlığın TTK 732.md hükmü çerçevesinde çözümlenmesi ve bu maddeye dayalı sebepsiz zenginleşmede keşideci davalının sebepsiz zenginleşmediğini ispatla yükümlü olduğu gözetilerek sonucuna göre karar verilmesinin yerinde olduğu ( Yargıtay 19.Hukuk Dairesi'nin 14/01/2014 tarihli 2013/18598 Esas-2014/1149 Karar sayılı içtihadında da açıklandığı üzere ) kanaatiyle, davalı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir....

                Mahkemece, davanın TTK'nun 644. maddesi uyarınca açılan sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davası olduğunu, TBK'nun 146. maddesi gereğince on yıllık zamanaşıma tabi olup ayrıca sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacaklarda her türlü def’iler 3 kişiye karşı ileri sürülemeyeceğinden davanın kabulüyle davalının takibe itirazının iptaline, 4.000,00 TL asıl alacak tutarı üzerinden takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, hükmolunan tutarın %40’ı olan icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık zamanaşımına uğramış bonoya dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Zamanaşımına uğramış bono nedeniyle kambiyo hukukundan kaynaklanan haklar yitirilir ise de taraflar arasında temel ilişki bulunması halinde böyle bir bonoya yazılı delil başlangıcı olarak dayanılabilir ve alacağın her türlü delille ispatı mümkün hale gelir....

                  Yerel mahkeme, temyize konu edilen kararında, davanın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre çözümlenmesi ve zamanaşımı süre ve başlangıcının buna göre belirlenmesi gerektiğini kabul etmiştir. Bu bağlamda öncelikle, sebepsiz zenginleşme kavramı ve hukuki işlemlerden doğan borçlardan farkının açıklanmasında yarar vardır. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun konuya ilişkin 77 ve devamı maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır....

                    Yerel mahkeme, temyize konu edilen kararında, davanın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre çözümlenmesi ve zamanaşımı süre ve başlangıcının buna göre belirlenmesi gerektiğini kabul etmiştir. Bu bağlamda öncelikle, sebepsiz zenginleşme kavramı ve hukuki işlemlerden doğan borçlardan farkının açıklanmasında yarar vardır. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun konuya ilişkin 77 ve devamı maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır....

                      UYAP Entegrasyonu