Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Türk Borçlar Kanunu'nun konuya ilişkin 77 ve devamı maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/110 esas sayılı dosyası ile ödemenin ne suretle yapıldığı yönünde bir beyanın mevcut olmadığını belirterek açılan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir. Temyize konu uyuşmazlık; davacının talebinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktasında toplanmaktadır. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedeni dayalı olması gerekir. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veye tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir....
Mal varlığı henüz zenginleşene verilmeden, davalının sebepsiz iktisabından ve bunun doğal sonucu olarak geri almaya ilişkin dava hakkından bahsedilemez. Dava hakkının doğmadığı hallerde ise zamanaşımının uygulanması düşünülemez. Bu bağlamda, sebepsiz zenginleşme olgusunun ve zamanaşımı def’i yönünden de iade borcunun muaccel olduğu anın dolayısıyla sebepsiz zenginleşme anının tespiti önemlidir. Uyuşmazlık ise; dava konusu alacak nedeniyle davalı T3' nun taşınır ve taşınmaz malları ile 3. şahıslardaki alacak ve haklarından haczi kabil olan tüm malları üzerine ihtiyati haciz konulmasına ilişkin mahkeme ara kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. İcra İflas Kanunu'nun (İİK) 257. maddesi uyarınca, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yerinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 07/10/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Sebepsiz zenginleşme talebinde bulunulabilmesi için, hamilin müracaat hakkının düşmesi veya zamanaşımına uğramasından dolayı bir zararının ortaya çıkmış olması gerekir. Zararın mevcudiyeti, sebepsiz zenginleşme talebinin kabul şartıdır. Zararın varlığının kabulü için, hamile ait ve tahsili mümkün olan bir alacak hakkının düşmesi veya zamanaşımına uğraması sonucu borçlu nezdinde oluşan zenginleşmenin, bundan başka bir sebebinin bulunmaması, yani sebepsiz olması yeterlidir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı davalarda ispat yükü, sebepsiz zenginleşmediğini veya senet bedelini cirantalardan birine veya hamile ödediğini savunan keşideciye aittir. Diğer bir deyişle keşideci, ancak bu ispat yükümlülüğünü yerine getirdiği takdirde sorumluluktan kurtulabilir. Zira, hamilden temel ilişkiyi ve bu temel ilişkiden ötürü keşidecinin bir borcunun bulunmadığını ispat etmesi beklenemez. Bu nedenle keşidecinin, sebepsiz zenginleşmesinin söz konusu olmadığını ispat etmesi gerekir....
Daha açık deyişle, sebepsiz zenginleşme; satışın yapılıp bedelinin ödendiği tarihte gerçekleşir. İyileştirmeden doğan sebepsiz zenginleşme nedeniyle hükmedilecek miktar, iyileştirmenin satış tarihinde taşınmazın değerinde meydana getirdiği artış oranında olmalıdır. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde Erzurum 1. Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan 2016/374 esas sayılı dosyanın halen derdest olduğu, karar verilmediği gibi satışın da henüz gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. Davacı henüz kendisinin yaptığını iddia ettiği muhtesatı ve iyileştirmeyi davalıya teslim etmemiş, yani fakirleşmemiş, davaya konu taşınmaz satılarak bedeli taraflar arasında paylaşılmadığı için davalı da henüz zenginleşmemiştir....
Öyle ise, dava konusu olayda sebepsiz zenginleşenin davalı olduğunun kabulü gerekir.", şeklinde belirtildiği üzere, davacının sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak ödediği paranın iadesini talep edebileceği ve sebepsiz zenginleşme davasının davalısı, mal varlığı zenginleşen asıl icra dosyası alacaklısı olduğu,bu nedenle asıl alacak yönünden davanın kabulü ile alacağın likit ve belirlenebilir olduğu,reddedilen kısım için kötüniyet tazminatı koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile; "1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalı tarafından İstanbul ... İcra Dairesinin ... takip sayılı dosyasına yapılan itirazın 141.802,00 TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, 2-İtirazın iptaline karar verilen alacağın %20 ' si oranında hesaplanan 28.360,40 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 3-Davalının haksız takip tazminatı isteminin REDDİNE" karar vermiştir....
Öyle ise, dava konusu olayda sebepsiz zenginleşenin davalı olduğunun kabulü gerekir.", şeklinde belirtildiği üzere, davacının sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak ödediği paranın iadesini talep edebileceği ve sebepsiz zenginleşme davasının davalısı, mal varlığı zenginleşen asıl icra dosyası alacaklısı olduğu,bu nedenle asıl alacak yönünden davanın kabulü ile alacağın likit ve belirlenebilir olduğu,reddedilen kısım için kötüniyet tazminatı koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile; "1- Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalı tarafından İstanbul 32. İcra Dairesinin 2022/20233 takip sayılı dosyasına yapılan itirazın 141.802,00 TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, 2- İtirazın iptaline karar verilen alacağın %20 ' si oranında hesaplanan 28.360,40 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 3- Davalının haksız takip tazminatı isteminin REDDİNE" karar vermiştir....
Dava konusu alacak, sosyal yardım ödemelerinden eksik gelir ve damga vergisi kesilmesi nedeniyle davalıya yapılan fazla ödemenin tahsiline ilişkindir. Fazla ödemenin idarenin bir şart tasarrufuna dayanmadığı, salt hatalı ödemeden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. TBK'nın 77/1. maddesine göre, zenginleşen başkasının malvarlığından veya emeğinden haklı bir sebep olmaksızın elde ettiği zenginleşmeyi geri vermek zorundadır. Geri verme borcunun konusu ve kapsamı; TBK'nın 79 ve 80. maddelerde "aynen geri verme ilkesi"ne göre düzenlenmiştir. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Borç olmayanı rızası ile ödeyen kimse yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Uyuşmazlık, davacıya ait aracın kullanılmasından kaynaklanan sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay .... Hukuk Dairesine gönderilmesine, 04.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....