(YASAN, Mustafa., //Yeni Ticaret Kanunu Tasarısı Hükümleri ile de Karşılaştırmalı Olarak// Kambiyo Senetlerinde Sebepsiz Zenginleşme, Ankara 2008, s. 315) Öğretide POROY/TEKİNALP'a göre, TTK da düzenlenen sebepsiz zenginleşme; "kambiyo senedinin zaman aşımına uğraması veya senede dayalı hakların muhafazası, yani müracaat hakkının kullanılması için kanunen yapılması icap eden ibraz, protesto çekmek gibi işlemlerin ihmal edilmiş olması sebebiyle, kambiyo alacağı düşmüş bulunan hamilin zararına zenginleşen kambiyo borçluları nezdinde sebepsiz kalan tutara yönelik kambiyo hukukuna özgü bir taleptir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, elbirliği mülkiyetine tabi taşınmazda bulunan bina için yapılan faydalı ve zorunlu masrafların sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili talebine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. Dava, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre açılmış olup, sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak iade isteminde bulunulabilmesi için, bir tarafın malvarlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. Buna göre sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi,zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Zenginleşen, başkasının malvarlığından veya emeğinden haklı bir sebep olmaksızın elde ettiği zenginleşmeyi geri vermek zorundadır....
olmasına, dava dilekçesinde davacı banka tarafından çekin dava dışı üçüncü kişiye kullandırılan kredinin teminatı için alındığının açıkça belirtilmesine, davacı bankanın çeki gizli (örtülü) bir rehin cirosu ile devraldığının anlaşılmasına, bu şekilde geçersiz ciro ile hamil olan davalı bankanın meşru hamil olmadığından kambiyo senetleri için öngörülen sebepsiz zenginleşme karinesinden faydalanamayacak olmasına, davacı banka ile davalılar arasında bir temel ilişki bulanmamasına, çeklerde sebepsiz zenginleşme karinesine dayalı davanın cirantaya karşı açıklamayacak olması nedeni ile davalı cirantanın husumetin bulunmamasına, tarafların iddia ve savunmaları ile dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin doğru nitelendirilmesine, hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, ilk derece mahkemesince verilen kararda bir...
Hakim tarafların getirdiği maddi vakıalarla bağlı olmakla birlikte hukuki nitelendirme ile bağlı olmayıp Türk hukukunu resen uygular. Davacılar iş bu dava ile, taşınmazları davalı kuruma devrettikleri tarihten sonra yapılan uygulama çalışmaları sonucu devrettikleri taşınmazların yüzölçümlerinin arttığını, taşınmazlardaki bu yüzölçümü artışı nedeni davalı kurumdan alacak talebinde bulunmuşlardır. Sebepsiz zenginleşme, haklı bir sebep olmaksızın bir başkasının malvarlığından ya da emeğinden yararlanma olarak tanımlanır. Sebepsiz zenginleşme için, bir taraf zenginleşirken diğer tarafın fakirleşmesi, zenginleşme ile fakirleşme arasında nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir....
Öyle ise, dava konusu olayda sebepsiz zenginleşenin davalı olduğunun kabulü gerekir.", olarak belirtildiği üzere, davacı sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak ödediği paranın iadesini talep edebilir ve sebepsiz zenginleşme davasının davalısı, mal varlığı zenginleşen asıl icra dosyası alacaklısıdır. Bu noktadan itibaren tespit edilmesi gereken husus ödemenin dava dışı ... tarafından yapılmış olması nedeni ile davacının ödenen bedelin iadesini isteyip isteyemeyeceğidir. Haczin davacıya ait ... isimli iş yerinde yapıldığı ve yine ... tarafından davacıya ait mallar üzerinde istihkak iddiasında bulunulduğu, istihkak davası aşamasında davacının istihkak iddiasını yineleyip davacı olduğu, davacı vekilinin dava dışı ...'ün davacının sigortalı çalışanı olduğu ve davacı adına hareket ettiği onun mal varlığından ödeme yaptığını savunduğu, davacı vekilinin iddiası ile dava dışı ...'...
Bu kapsamda, davacının gönderilen paranın iadesi talebi sözleşmesel yükümlülük değil sebepsiz zenginleşme kapsamında kalmaktadır. Zira Bir hukuki işlemin borç doğurmasının nedeni irade açıklamasıdır. Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının nedeni ise kişinin iradesi dışında malvarlığında bir eksilmenin meydana gelmesidir. Taraflar arasında malvarlıklarının değişimi bir sözleşmeye dayanır ise sebepsiz zenginleşmeden söz edilemez. Hukuki işlemlerden ve bunun en yaygın türü olan sözleşmeden doğan borçlarda borçlunun borcunu anlaşmaya uygun bir şekilde yerine getirmesi gerekir. Borçlu anlaşmaya uygun davranmazsa alacaklı borca aykırılık hükümlerini işletir ve mümkün ise borcun aynen ifasını, değilse doğan zararının giderilmesini talep eder. Sebepsiz zenginleşmede ise; sadece mal varlığındaki eksilmenin giderilmesinin talep edilmesi söz konusudur. Sebepsiz zenginleşme alacaklıya 2.derecede (tali nitelikte) bir dava hakkı temin eder....
Uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince davacının taşınmaz bedelini davalı ......'den talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Sebepsiz zenginleşme, haklı bir sebep olmaksızın bir başkasının malvarlığından ya da emeğinden yararlanma olarak tanımlanır. Sebepsiz zenginleşme için, bir taraf zenginleşirken diğer tarafın fakirleşmesi, zenginleşme ile fakirleşme arasında nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Sebepsiz zenginleşme kurumunun temel özelliklerinden biri "şahsilik" prensibidir. Bu ilke gereğince kime karşı ödeme yapılmış ise sadece o kişiden talepte bulunulmalıdır. Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacı ile davalı ...... arasında bir sözleşme olmadığı anlaşılmaktadır....
Mahkemece; Belediye'ye ait hisseyi almak için parasının yetmediğini ve satışına muvafakat ettiğini bildirdiği andan 22.02.2010 tarihinden itibaren geri isteme hakkının olacağını, davanın bu tarihten itibaren 2 yıl içerisinde açılmadığını, bu sebeple alacağın zamanaşımına uğradığı gerekçesi ile reddine karar vermiştir. Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Dava; harici taşınmaz satışı nedeniyle ödenen kısmi bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince iadesi istemine ilişkindir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir....
nun 77. maddesindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının nedeni, kişinin iradesi dışında mal varlığında bir eksilmenin meydana gelmesidir. Hukuki muamelenin (akdin) kurulmaması, eksik kurulması veya geçersiz kurulması gibi hukuki sebebin geçersiz olması, gerçekleşmemiş olması, sonradan ortadan kalkması, borç olmayan şeyin yanlışlıkla ödenmesi, zenginleşmenin zenginleşenin müdahalesinden doğması, yine zenginleşmenin umulmayan bir olaydan doğması sebepsiz zenginleşme yollarından sayılır. Bir borcu ifa etmek düşüncesiyle veya karşı taraftan bir edimin ifası beklentisiyle yapılan ifalar sonucu vuku bulan kazandırmalar, ifa sonucu zenginleşme oluşturur ve bu sebepsiz zenginleşme konusu olur....
Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır.Somut olayda, davacının davalı belediyeye 30208 TL ödeme yaptığı sabit olup, ödeme hususu mahkemenin de kabulünde bulunduğuna göre, mahkemece yapılacak iş, davalı belediyenin ödeme tarihindeki hesap kayıtlarını dosyaya celbederek; davacının davalı belediyeye 30208 TL'yi niçin ödediğini araştırmak ve sebepsiz zenginleşme kuralları gereğince oluşacak sonuca göre hüküm kurmak olmalıyken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bu durum bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....