Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kaldı ki; bu ev davacı tarafın kendisine ait olduğu için söz konusu tadilat ve onarım nedeniyle evin değerinde meydana gelen artış da davacı tarafta kalmış olup, davacının yaptığı bu masrafların nişanın bozulmasından doğan maddi tazminat ya da verilen nişan hediyelerinin iadesi kapsamında değerlendirilmesi doğru görülmemiştir. Ayrıca anılan onarım masrafları davalı tarafın sebepsiz zenginleşmesine de neden olmaz. Zira; sebepsiz zenginleşme için, bir taraf zenginleşirken diğer tarafın fakirleşmesi, zenginleşme ile fakirleşme arasında nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edebilmek için öncelikle, davalının mal varlığında bir çoğalmanın meydana gelmesi gerekir. Bu zenginleşme, mal varlığının artması şeklinde olabileceği gibi, azalmasının önlenmesi şeklinde de olabilir. Zenginleşmenin miktarı istenebilecek alacağın da üst sınırını oluşturur....

    nin dava konusu taşınmaza yapmış olduğu masrafların sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince diğer hissedarlardan isteyebileceği hususunun hatırlatılmasına karar verildiği, taşınmazın açık artırma yoluyla 11.06.2012 tarihinde ...'ye satıldığı, davacı ...'nin eldeki sebepsiz zenginleşme davasını 03.02.2011 tarihinde açtığı anlaşılmıştır. Sebepsiz zenginleşme kurallarına göre alacak talebinde bulunabilmek için fakirleşme ve zenginleşme anının gerçekleşmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşme, ortaklığın giderilmesi yoluyla satışın yapıldığı ve bina dahil satış bedelinin ödendiği tarihte gerçekleşir. Kural olarak davacı, davalılardan taşınmaz üzerinde yaptığı muhtesat ve faydalı giderler nedeniyle taşınmazın satış bedelinde bir artış olmuş ise, bu artan değeri davalılardan paylarına isabet eden miktarı haksız iktisap kuralları uyarınca isteyebilir....

      Sebepsiz zenginleşme davası ise; geçerli bir nedene dayanmaksızın bir edimin ifasıyla veya başka bir yolla, başkasının fakirleşmesi sayesinde, malvarlığının aktifinin artması ya da pasifinin azalması ya da fakirleşmekten kurtulmadır. (818 sayılı Borçlar Kanunun 61 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir) Bu bağlamda; davacı idare vekili dava dilekçesinde açıkça Borçlar Kanunun 61 ve devamı maddelerinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayanarak tazminat davası açmıştır. Dava 12.11.2009 tarihli celseye kadar sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davası olarak nitelendirilmiş ve davalının sebepsiz zenginleşme miktarının tespiti amacıyla keşif yapılarak bilirkişi kurulundan raporlar alınmıştır....

        Sonuç itibariyle, ödemelerin iptaline ilişkin kamu kurumunca (idarece) verilen karar idari yargı yerinde usulüne uygun olarak iptal ettirilmediği sürece, kamu kurumu (idare) sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince iptal kararının içeriğine göre tespit olunacak ödemeleri geri isteyebilir. Kendisine ödeme yapılan davalının idari yargıda ileri sürmesi gereken savunma ve iddiaları adli yargıdaki bu davada sonuca etkili değildir. Bu nedenlerle sayın çoğunluğun görüşlerine katılmıyorum. 04/05/2015...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Sebepsiz Zenginleşme Uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşme hükümlerince tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 3. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 12.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Somut olaya gelince, davacı vekili 31.07.2009- 19.06.2013 tarihleri arasındaki dönem için ecrimisil bedelinin alınmadığının tespit edildiğini belirterek 998.491,09 TL kamu zararının sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince 19.06.2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava tarihi 17.03.2021 olup bu tarih itibari ile 5 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği aşikardır. Ecrimisil ise haksız işgal tazminatı olup, bir maldan kullanma, yararlanma hakkı olmayan kişinin bu malı kullanması halinde malın sahibine ödemek zorunda kalacağı tazminat bedelidir. Sebepsiz zenginleşme hükümlerinin burada uygulanması imkanı bulunmamaktadır. Ayrıca dava esastan reddolunduğuna göre nispi vekalet ücretine hükmedilmesinde kanuna aykırı bir yön bulunmamaktadır....

            Mahkemece, yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafça dava sebeplerinin haklı feshe dayanan tazminat davası olmadığı, Rekabet Kurulu'nun kararı nedeniyle, sözleşmenin 17 yıl süreceği inancıyla bayilik hizmet bedeli ödedikleri ancak Rekabet Kurulu'nun kararı nedeniyle işlemeyecek süreye isabet eden kısmın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili talep edildiği, taraflar arasında düzenlenen bayilik sözleşmesinin 5 yıllık süreli olduğu, Rekabet Kurulu kararı nedeniyle, sözleşme tarihinin 18.09.2005 tarihinden sonra olması nedeniyle, 12.12.2006 olan sözleşme tarihine 5 yıl ilave edildiğinde bitmesi gereken tarihin 12.12.2011 olmasına rağmen davacı tarafça bu süre beklenilmeden sözleşmenin 18/06/2011 tarihinde feshedildiği, bu nedenle davacı tarafın Rekabet Kurulu kararına dayanarak sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talepte bulunması mümkün bulunmadığı, gerekçesiyle davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi _ K A R A R _ Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil değil sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca tazminat isteğine ilişkindir. Mahkemece tazminat isteğinin reddine karar verilmiş, hüküm bu yönden davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6572 sayılı Kanunun 27. maddesiyle eklenen geçici 14. madde gereğince Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 19.01.2015 tarihli ve 2015/8 sayılı Kararına göre ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60. maddesinde 6644 sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna sunulması gerekmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat DURUŞMA İSTEMLİ K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık ifanın imkansız hale gelmesi nedeniyle sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca taşınmaz bedelinin tahsili isteğine ilişkin bulunduğuna ve davada zilyetliğe dayanılmadığına, mahkemece uyuşmazlık bu şekilde nitelendirilerek çözüme kavuşturulduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 26.01.2012 tarih ve 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih 1 sayılı Kararı ile aynen kabul edilen ve 18.02.2012 tarih 28208 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (13.)...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, paylı mülkiyete konu taşınmaza ilişkin olarak sulama, gübreleme, ilâçlama, budama gibi yapılan masrafların mahsulü tek başına satan paydaştan sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca tahsili istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 3.Hukuk Dairesinindir. Ne var ki dosya, Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulunun 29.03.2016 gün ve 2016/10647 E - 2016/13119 K sayılı kararı ile hukuki nitelendirme yapılmaksızın maddi hatta sonucu Dairemize gönderilmiş olduğundan, 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Yasanın 21. maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60/3 maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine, 25.02.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu