Tüketici Mahkemesince, somut olayda sözleşmenin feshi ve ödenen bedellerin iadesinin talep edildiği anlaşılmakla sözleşmenin feshi durumunda davacı üzerinde yer alan tapunun davalıya iadesi gerektiğinden bu durumda iadesi gereken taşınmazın Yalova İlinde bulunduğu, taşınmazın aynına ilişkin davalara taşınmazın bulunduğu yer mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Yalova 2. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla ) Mahkemesince, davalı taraflarca süresinde ve usulüne uygun şekilde yapılmış bir yetkisizlik itirazı bulunmadığı, dava konusu ihtilafın ve davacı talebinin taraflar arasında düzenlenen devremülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olduğu, taşınmaz aynına ilişkin olmadığı, davanın hukuki niteliği gereği kesin yetki kuralı teşkil etmeyen ve süresi içerisinde ileri sürülmeyen yetki itirazı üzerine mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemeyeceği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ve özü itibariyle; Davalı ile müvekkil arasında imzalanan ET13- 0044 numaralı 29/10/2015 tarihli sözleşmenin feshi ile işbu sözleşemeye istinaden müvekkilin davalı şirkete ödemiş olduğu 12.837,00 TL sözleşme bedeli ile 450 TL tapu harcının ödeme tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte müvekkiline iadesini, müvekkiline verilen ve herhangi bir şekilde kullanılması mümkün olmayan tapunun iptalini, müvekkil lehine ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati hacze karar verilmesini aksi halde davalı şirketin tüm malvarlığına, taşınmazları, taşınırları ve bankalardaki hesaplarına müvekkilin zararının karşılanmaması ihtimaline binaen tedbir konulmak üzere ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati hacze, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı tarafça dava öncesinde zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulmuş ise de eldeki davadaki asli istem tapu iptal ve tescil olduğundan ve bu nedenle dava zorunlu arabuluculuğa tabi olmadığından dava öncesi hazineden karşılanan arabulucu ücretinin zorunlu olmamasına rağmen başvuru yapan davacıdan tahsili gerektiği"gerekçesiyle; 1- Davacının tapu iptal ve tescil davasının reddine, 2- Davacının sözleşmenin iptali ve bedel iadesi davasının kısmen kabul kısmen reddine, Davacı ile davalı arasında imzalanan 30/06/2020 tarihli sözleşmenin iptali ile 20.000,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Bedel iadesine ilişkin fazla istemin reddine karar verilmiştir....
Şirketlerinin 2014-2015 dönemlerine ilişkin tüm ticari defterlerinin dosyaya celbine ve elimizden müşterinin alınmasından dolayısıyla haklı olarak feshettiğimiz acentelik sözleşmesinden kaynaklı portföy (denkleştirme) tazminatının ve diğer alacak kalemlerinin hesaplanmasını ve bilirkişi raporu doğrultusunda da davamızın kabulüne karar verilmesini sonuçta Denkleştirme (Portföy) Tazminatına karşılık, şimdilik HMK 107 gereğince. Davalıdan 1.500,00- TL'nin sözleşmenin sona erdiği tarihten itibaren işleyecek T.C. Merkez Bankasınca öngörülen avans faizi ile birlikte alınarak tarafımıza verilmesine, (Belirsiz Alacak) İsim hakkı için ödenmiş olan bedelin iadesi için, şimdilik HMK 109 gereğince. Davalıdan 1.000,00-TL'nin sözleşmenin sona erdiği tarihten itibaren işleyecek T.C....
Mahkemece, taraflar arasında düzenlenen 14/01/2014 tarihli sözleşmenin 3. maddesinde davalı şirketin davacıya ... sözleşmesi kapsamında kendisine ait markaların münhasır olmayan kullanım hakkını da vermeyi taahhüt etmiş olduğu, davacının iddiası ve sözleşme kapsamı nazara alındığında davanın konusunun 556 sayılı KHK 'dan kaynaklandığı gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine, karar kesinleştiğinde ve istek halinde dosyanın fikri ve sınai haklar mahkemesi sıfatıyla görevli ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- Dava, taraflar arasında aktedilen franchising sözleşmesinin feshi nedeniyle alacak ve tazminatın tahsili istemine ilişkin olup dava franchising alan tarafından açılmıştır. Davacı, 556 sayılı KHK'dan kaynaklanan uyuşmazlık nedeni ileri sürmemiş, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle franchising bedelinin, yapılan masrafların tazmini ve davalı şirketten cari hesap alacağının tahsilini istemiştir....
Mahkememizce 07/05/2018 tarih 2016/687 esas 2018/391 karar sayılı ilamı ile "Her iki taraf da tacir olup imzaladıkları ve fiilen 4 yıl devam ettirdikleri ticari ilişkilerinde sözleşmenin sonlandırılması durumunda cezai bir müeyyideyi hüküm altına almamışlardır. Sözleşmenin feshi halinde cezai şart öngörülmemiş ve düzenlenmemiştir. Ceza-i şart olarak düzenlenen faturanın sonradan bu aslında mahrum kalınan kar faturasıdır şeklinde içeriğinin değiştirilmesi mümkün bulunmadığı gibi, sözleşmede mahrum kalınan karın talep edilebileceği yönünde bir düzenleme de bulunmamaktadır. Bu nedenle davalı yanın cezai şart olarak düzenlediği sonradan içeriğini dava aşamasında mahrum kalınan kar faturası olarak açıkladığı faturanın mesnedi bulunmadığından tahsil edilen paranın iadesi gerekeceği kanaatine varılmış ve bu nedenle bilirkişi raporundaki hukuki görüşe ( ki bilirkişiye böyle bir görev verilmemiştir) katılmak mümkün olmamıştır....
Mahkemece, davalının finansal kiralama bedellerini ödememesi nedeniyle temerrüde düştüğü, malların mülkiyetinin davacıda olması nedeniyle akdin feshi sonucunda davacıya iadesi gerektiği belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiş, kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 13.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
gibi sebeplerle sözleşmenin ayakta kalmasının davacı için maddi ve manevi telafisi imkansız zararlar doğuracağını, bu nedenle dava ile sözleşmeden dönmek zorunda kalındığını, sözleşmenin ifasına başlanmadığını, dolayısıyla dava tarihi itibariyle henüz sözleşmenin ifası safhasına geçilmediğinden, davalıların her hangi bir zararının oluşmayacağını, davacının davalı adi ortaklığa 1.820.000,00 TL bedelli avans teminat mektubu, 1.040.000,00 TL bedelli avans teminat mektubu, kesin ve süresiz ......
Somut olayda, asıl davada, arsa sahibi davacılar tarafından sözleşmenin feshinin istenmesi, davalı yüklenicinin de asıl davaya yönelik cevap dilekçesinde 14 bağımsız bölümün imalinden doğan hak ve alacaklarının ödenmesi koşuluyla sözleşmenin feshine itirazının bulunmadığını belirtmesi ve karşı davasında da sözleşmenin feshini talep etmesi karşısında sözleşmenin feshi konusunda taraf iradelerinin uyuştuğu anlaşılmaktadır. Ancak, yüklenicinin karşı dava dilekçesinde sözleşmenin ileriye veya geriye etkili feshi halindeki taleplerini terditli olarak öne sürmesi ve bu konuda taraf iradelerinin açıkça ortaya konmaması nedeniyle mahkemece bu husus taraflardan sorularak istemlerin uyuşması halinde buna göre hüküm kurulmalı, aksi halde, dosyadaki deliller ve gerçekleştirilen imalat yüzdesine göre akdin feshinin ileriye mi yoksa geriye mi etkili sonuç doğuracağı hususunda bir karar verilmelidir....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ... değişik iş sayılı dosyası ile gayrimenkullerin boş olarak taraflarına teslimine tedbiren karar verildiğini, bu nedenle sözleşmenin feshinin tespiti ile gayrimenkullerin şirkete aynen iadesi ve boş olarak teslimine, tapu kaydı üzerindeki finansal kiralama şerhinin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....