Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

gibi sebeplerle sözleşmenin ayakta kalmasının davacı için maddi ve manevi telafisi imkansız zararlar doğuracağını, bu nedenle dava ile sözleşmeden dönmek zorunda kalındığını, sözleşmenin ifasına başlanmadığını, dolayısıyla dava tarihi itibariyle henüz sözleşmenin ifası safhasına geçilmediğinden, davalıların her hangi bir zararının oluşmayacağını, davacının davalı adi ortaklığa 1.820.000,00 TL bedelli avans teminat mektubu, 1.040.000,00 TL bedelli avans teminat mektubu, kesin ve süresiz ......

    Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ... değişik iş sayılı dosyası ile gayrimenkullerin boş olarak taraflarına teslimine tedbiren karar verildiğini, bu nedenle sözleşmenin feshinin tespiti ile gayrimenkullerin şirkete aynen iadesi ve boş olarak teslimine, tapu kaydı üzerindeki finansal kiralama şerhinin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Her iki davada ileri sürülen iddia ve talepler birlikte değerlendirildiğinde, özellikle davacının taraflar arasındaki sözleşmenin 2. ve 18. maddeleri kapsamında sözleşmenin feshi ile 30.000 USD teminat bedelinin iadesi koşullarının oluşup olmadığının değerlendirilmesi bakımından, her iki dava arasında 6100 sayılı HMK'nın 166. maddesi anlamında hukuki ve fiili irtibat olduğu, biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek mahiyette olduğu ve delillerin birlikte değerlendirilmesinin HMK 30 maddesi uyarınca usul ekonomisine de uygun düşeceği sonuç ve kanaatine varıldığından HMK 166/1 maddesi uyarınca mahkememizde açılan davanın daha önce açılmış olan ......esas sayılı dava ile birleştirilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....

        Mahkemece, taraflar arasında düzenlenen 14/01/2014 tarihli sözleşmenin 3. maddesinde davalı şirketin davacıya ... sözleşmesi kapsamında kendisine ait markaların münhasır olmayan kullanım hakkını da vermeyi taahhüt etmiş olduğu, davacının iddiası ve sözleşme kapsamı nazara alındığında davanın konusunun 556 sayılı KHK 'dan kaynaklandığı gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine, karar kesinleştiğinde ve istek halinde dosyanın fikri ve sınai haklar mahkemesi sıfatıyla görevli ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- Dava, taraflar arasında aktedilen franchising sözleşmesinin feshi nedeniyle alacak ve tazminatın tahsili istemine ilişkin olup dava franchising alan tarafından açılmıştır. Davacı, 556 sayılı KHK'dan kaynaklanan uyuşmazlık nedeni ileri sürmemiş, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle franchising bedelinin, yapılan masrafların tazmini ve davalı şirketten cari hesap alacağının tahsilini istemiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Devremülk sözleşmesinden cayma nedeniyle sözleşmenin feshi ve verilenlerin iadesi istemine istemine ilişkin olarak açılan davada ... 6. Tüketici ile ... 3. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, devremülk sözleşmesinden cayma nedeniyle sözleşmenin feshi ve verilenlerin iadesi istemine ilişkindir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Devremülk sözleşmesinden cayma nedeniyle sözleşmenin feshi ve verilenlerin iadesi istemine istemine ilişkin olarak açılan davada ... 6. Tüketici ile ... 3....

              Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, devremülk sözleşmesinden cayma nedeniyle sözleşmenin feshi, verilenlerin iadesi istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu 3....

                Mahkememizce 07/05/2018 tarih 2016/687 esas 2018/391 karar sayılı ilamı ile "Her iki taraf da tacir olup imzaladıkları ve fiilen 4 yıl devam ettirdikleri ticari ilişkilerinde sözleşmenin sonlandırılması durumunda cezai bir müeyyideyi hüküm altına almamışlardır. Sözleşmenin feshi halinde cezai şart öngörülmemiş ve düzenlenmemiştir. Ceza-i şart olarak düzenlenen faturanın sonradan bu aslında mahrum kalınan kar faturasıdır şeklinde içeriğinin değiştirilmesi mümkün bulunmadığı gibi, sözleşmede mahrum kalınan karın talep edilebileceği yönünde bir düzenleme de bulunmamaktadır. Bu nedenle davalı yanın cezai şart olarak düzenlediği sonradan içeriğini dava aşamasında mahrum kalınan kar faturası olarak açıkladığı faturanın mesnedi bulunmadığından tahsil edilen paranın iadesi gerekeceği kanaatine varılmış ve bu nedenle bilirkişi raporundaki hukuki görüşe ( ki bilirkişiye böyle bir görev verilmemiştir) katılmak mümkün olmamıştır....

                  Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, davanın ilk açıldığı yer mahkemesi olan İstanbul 6. Tüketici Mahkemesi'nde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince İstanbul 6. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 14/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Somut olayda, asıl davada, arsa sahibi davacılar tarafından sözleşmenin feshinin istenmesi, davalı yüklenicinin de asıl davaya yönelik cevap dilekçesinde 14 bağımsız bölümün imalinden doğan hak ve alacaklarının ödenmesi koşuluyla sözleşmenin feshine itirazının bulunmadığını belirtmesi ve karşı davasında da sözleşmenin feshini talep etmesi karşısında sözleşmenin feshi konusunda taraf iradelerinin uyuştuğu anlaşılmaktadır. Ancak, yüklenicinin karşı dava dilekçesinde sözleşmenin ileriye veya geriye etkili feshi halindeki taleplerini terditli olarak öne sürmesi ve bu konuda taraf iradelerinin açıkça ortaya konmaması nedeniyle mahkemece bu husus taraflardan sorularak istemlerin uyuşması halinde buna göre hüküm kurulmalı, aksi halde, dosyadaki deliller ve gerçekleştirilen imalat yüzdesine göre akdin feshinin ileriye mi yoksa geriye mi etkili sonuç doğuracağı hususunda bir karar verilmelidir....

                      UYAP Entegrasyonu