TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 24/02/2021 NUMARASI : 2021/96 ESAS-2021/108 KARAR DAVA KONUSU : MALIN AYIPLI OLMASINDAN KAYNAKLANAN KARAR : Antalya 1. Tüketici Mahkemesi'nin 2021/96 Esas, 2021/108 Karar sayılı 24/02/2021 tarihli kararı aleyhine davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla; yapılan istinaf incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA :Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine verilen dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı Tutkal..A.Ş. internet sitesinden spiral taşlama makinesi satın aldığı, diğer davalı İtal Endüstri..A.Ş.'...
HUKUKİ NİTELENDİRME VE GEREKÇE; Tüm dosya kapsamına göre dava, ---------------sözleşmesine aykırılık iddiasına dayalı sözleşmenin iptali, isim hakkı neticesinde ödenen bedel ile sözleşme kapsamında alınan ürünler karşılığında ödenen bedelin ve ürün gönderimi yapılmaması nedeniyle ödenen bedel iadesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile maddi tazminat talepli alacak davasıdır. 5846 sayılı FSEK'nın 1 ve 1/A. maddelerinde amaç ve kapsamı düzenlenmiş olup, fikir ve sanat eserlerini meydana getiren eser sahiplerinin ürünleri üzerindeki manevi ve mali haklarını belirlemek, korumak, bu ürünlerden yararlanma şartlarını düzenlemek, öngörülen esas ve usullere aykırı yararlanma halinde yaptırımları tespit etmektir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 15/11/2021 NUMARASI : 2020/290 ESAS - 2021/1178 KARAR DAVA KONUSU : MALIN AYIPLI OLMASI NEDENİYLE SÖZLEŞMENİN FESHİ VE BEDEL İADESİ KARAR : Antalya 2....
Dava satın alınan aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı sözleşmenin feshi ve bedel iadesi istemine ilişkindir. Davacı, davalı .....'dan BMW marka bir adet araç satın aldığını, daha sonra aracı satmak için yapılan ekspertiz incelemesinde araçta değişen ve boyanın mevcut olduğunun belirlendiğini, davalılara bu konuda ihtarname gönderildiğini, ancak herhangi bir cevap verilmediğini, davacının elinde bu şekilde bir hasarın oluşmadığını, aracın teslim edilirken bu haliyle ayıplı olarak teslim edildiğini iddia etmiştir. Davalılardan .. ... A.Ş davanın yetkili mahkemede açılmadığını, yetkili mahkemenin genel yetki kuralı uyarınca Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu ileri sürmüştür. Yetki itirazı ilk itiraz olup ön inceleme duruşmasında öncelikli olarak yetki ilk itirazı değerlendirilerek yargılamaya devam olunmalıdır. Dava konusu sözleşme satım sözleşmesidir. Davacı sözleşmenin feshini ve bedel iadesini istemektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (TÜKETİCİ MAHKEMESİ SIFATIYLA) Dava, davalı bankadan kullanılan kredi ile diğer davalı şirketten satın alınan taşınmazın ayıplı olması sebebiyle konutun ayıpsız misli ile değiştirilmesi veya sözleşmenin feshi ile ödenen bedel ve yapılan masrafların iadesi istemine ilişkindir. Mahkemenin kullanılan kredinin ticari kredi olduğu yönünde açık bir tespiti bulunmadığı gibi, uyuşmazlık tüketicinin satın aldığı dairenin ayıplı olmasından kaynaklanmaktadır. Temyiz incelemesi Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesi’ne aittir. Ancak, 13. Hukuk Dairesi'nin 27.01.2015 tarihli kararı ile, davanın ticari kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olduğu belirtilerek dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. Buna göre, görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Yargıtay Yüksek Başkanlar Kurulu’na sunulmak üzere Yüksek 1. Başkanlığa gönderilmesi gerekmiştir....
AYIPLI MALAYIPLI MALIN BEDELİNİN İADESİTÜKETİCİ MAHKEMESİNE İTİRAZ 4077 S. TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN [ Madde 22 ] "İçtihat Metni" Davacı Gülsüm Güçer tarafından davalı Siemens San. ve Tic. A.Ş aleyhine 20/10/2005 gününde verilen dilekçe ile ayıplı malın bedelinin iadesi istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne dair verilen 8/6/2006 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....
DAVA TARİHİ : 08.12.2016 KARAR DÜZELTME TALEP EDEN : Taraf vekilleri - K A R A R - Davacı vekilince açılan, asıl dava sözleşmenin feshi nedeniyle menfi tespit - istirdat - zarar tazmini birleşen dava sözleşmenin tasfiyesi-ürün iadesi/bedel (eser sözleşmesinden kaynaklanan) davası sonucunda mahkemece asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, verilen kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizce 2022/3435 Esas, 2022/5849 Karar sayılı ilamı ile yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. Bu kez Dairemiz kararına karşı taraf vekillerince karar düzeltme talebinde bulunulmuştur....
Çünkü, 6502 sayılı Yasa'nın 56/3 maddesi ve yukarıda belirtilen Garanti Belgesi Yönetmeliği'nin 9. maddesi gereğince, onarım hakkı kullanılmışsa, malın garanti süresi içinde tekrar arızalanması veya tamiri için gereken azami sürenin aşılması veya tamirinin mümkün bulunmadığının anlaşılması ve satıcı tarafından da 6502 sayılı Kanun'un 11. maddesi kapsamında kalan tüketicinin bedel iadesi veya misli ile değişime yönelik talebinin reddedilmesi durumunda tüketici diğer seçimlik hakları kapsamında kalan bedel iadesi veya misli ile değişim talebini satıcı ile birlikte üretici ve ithalatçıya karşı birlikte kullanabilir....
Mahkemece, davacının sözleşmenin feshi ve bedel iadesi talebinin reddine, davaya konu ... plakalı ... ... ... marka araçtaki ayıp nedeniyle 5.000,00 TL değer kaybı ile boya masrafı 3.000,00 TL toplamı 8.000,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılardan .... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılardan ...’nin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı aldığı 0 km aracın çeşitli yerlerinde paslanmalar meydana gelmesi nedeniyle ayıplı olduğunu ileri sürerek, sözleşmenin iptali ve bedel iadesi isteğiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı ... ...... A.Ş davanın reddini dilemiş; diğer davalı, dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır....
Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşmenin geçerli olduğu, cayma hakkının taşınmazın teslimiyle başlayacağı, dosya içeriğine göre taşınmazın henüz davacıya teslim edilmediği, sözleşmenin bu aşamada askıda olduğu, davacının cayma hakkını taşınmazın teslimine kadar dilediği zaman kullanabileceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa ki taraflar arasında imzalanan sözleşmenin devremülk satış sözleşmesi olarak düzenlendiği, sözleşmenin B bendinde “SATILAN DEVRE” başlığında taşınmazın niteliği belirtilmiş olup, taraflar arasında devremülk satış sözleşmesi yapıldığı ve söz konusu sözleşmenin resmi şekil şartına tabi olduğu ve taraflar arasında imzalanan sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığından geçersiz sözleşmeye dayalı olarak tarafların verdiklerini iade edecekleri gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken az yukarıda belirtilen hatalı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....