Malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması halinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketiciaçısından sorun teşkiledip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır. Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, satıcı, malın bedelinin tümünü veya bedelden yapılan indirim tutarını derhal tüketiciye iade etmek zorundadır. Tüketicinin, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakkını seçmesi durumunda satıcı, üretici veya ithalatçının, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebinin kendilerine bildirilmesinden itibaren azami otuziş günü içerisinde, bu talebi yerine getirmesi zorunludur....
Rizikonun gerçekleştiğine ilişkin bildirimin yapılmaması veya geç yapılması, ödenecek tazminatta veya bedelde artışa neden olmuşsa, kusurun ağırlığına göre, tazminattan veya bedelden indirim yoluna gidilir." Ayrıca yine aynı yasanın 1447. Maddesinde " Sigorta ettiren, rizikonun gerçekleşmesinden sonra, sözleşme uyarınca veya sigortacının istemi üzerine, rizikonun veya tazminatın kapsamının belirlenmesinde gerekli ve sigorta ettirenden beklenebilecek olan her türlü bilgi ile belgeyi sigortacıya makul bir süre içinde sağlamak zorundadır. Ayrıca, sigorta ettiren, aldığı bilgi ve belgenin niteliğine göre, rizikonun gerçekleştiği veya diğer ilgili yerlerde sigortacının inceleme yapmasına izin vermekle ve kendisinden beklenen uygun önlemleri almakla yükümlüdür. Bu yükümlülüğün ihlal edilmesi sebebiyle ödenecek tutar artarsa, kusurun ağırlığına göre tazminattan indirim yapılır."...
Aksi hâlde tüketici diğer seçimlik haklarını kullanmakta serbesttir. (5) Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, ödemiş olduğu bedelin tümü veya bedelden yapılan indirim tutarı derhâl tüketiciye iade edilir. (6) Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar, tüketicinin seçtiği hakkı yerine getiren tarafça karşılanır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/32 Esas KARAR NO : 2023/32 Karar DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 10/01/2023 KARAR TARİHİ : 12/01/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 12/01/2023 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan dosya incelemesi neticesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 25/05/2021 tarihinde müvekkili şirketin davalı .... Ticaret A.Ş'den .... plakalı ... markalı davaya konu ticari aracı satın aldığını, 13/05/2022 tarihinden itibaren müvekkili şirketin davalı şirketten satın aldığı davaya konu olmayan araçların ardı ardına bozulduğunu ve araçların ....'...
Bu durumda; objektif iyi niyet kuralları ve hakkın kötüye kullanılması yasağı hükümleri doğrultusunda davacı tüketicinin misliyle değişim talep etmesinin objektif iyi niyet kurallarına aykırı olduğu, hakkın kötüye kullanılması kapsamında olduğu, 6502 sayılı yasanın 11.maddesi gereğince davacının seçimlik hakkının misliyle değiştirilmesi olarak kullanamayacağı, ancak bedelden indirim yapılması gerektiği kanaatine varılmakla, ilk derece mahkemesinin davanın reddi yönündeki usul ve yasaya aykırı kararına karşı davacı tarafın istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK'nin 353/1- b.2 maddesi gereğince davacının davasının kısmen kabulüne, davacının satın aldığı araçtaki bedelden indirim yapılmasına, araçta meydana gelen çizik nedeniyle hesaplanan 550,00 TL tamirat gideri ve 2.000,00 TL değer azalması olmak üzere hesap edilen toplam 2.550,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı T3 den tahsiline, davacıya verilmesine...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 29/12/2021 NUMARASI : 2017/832 E-2021/874 K DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : DAVANIN KONUSU : Sözleşmeden dönme, bedelden indirim (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ : 30.04.2024 KARAR YAZIM TARİHİ : 30.04.2024 Eser sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmeden dönme, olmadığı taktirde bedelden indirim talepli davada mahkemece verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili özetle; taraflar arasında akdedilen 21.12.2015 tarihli sözleşme gereğince ... sekonder kırıcının müvekkiline teslim edildiğini, ödemelerin 26.03.2016 tarihli ihbarname ile tamamlandığını, bakımları düzenli olarak yapılmasına rağmen birçok kez arıza yaptığını, bildirilmesine rağmen davalının cevap vermediğini, ancak 24.02.2017 tarihinde kırıcının arızası nedeniyle tesisin tamamen durduğunu, tamirat sonucu 03.03.2017 tarihinde aktif hale getirildiğini, davalı ile telefonda görüşüldüğünü...
Bu durumda davalı taraf tacir olmadığından mahkemece, ceza koşulundan indirim yapılıp, usulüne uygun karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup; bozma nedenidir.’’ gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, hem davalının ödemesi gereken 3.900,00 TL komisyon ücretinden 2/3 indirim yapılarak, hem de diğer tarafın ödemesi gereken ve cezai şart niteliğinde olan 3.900,00 TL’den 2/3 indirim yaparak toplamda 2.600,00 TL yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmüne uyulan bozma ilamı gereğince bozma ilamında belirtilen hususlar harfiyen yerine getirilmek zorundadır. Mahkemece, bozmaya uyulmuş ancak bozma gereği yerine getirilmemiştir. Davalı, sözleşme gereğince kendisi tarafından ödenmesi gereken komisyon ücretinin tamamından sorumlu olup mahkemece bu bedelden bir indirim yapılamaz....
Somut olayda iş sahibinin bedelden indirim davası kabul edilerek 4.600,00 TL'ye hükmedilmiş ve karar kesinleşmiştir. İş sahibi eldeki davada takas talebinde bulunmakla birlikte davacı yüklenicinin sözleşme dışı işler bedeli olarak talep ettiği 3.187,00 TL'ye karşı çıkmış, davanın reddini savunmuştur. Bu durumda eldeki dava yönünden deliller toplanarak davacının sözleşme dışı iş yapıp yapmadığı, yapmış ise bedeli bilirkişi incelemesi ile belirlenmeden ve kesinleşen iş sahibi alacağından mahsup edilecek miktar hüküm fıkrasında zikredilmeden eksik inceleme sonucu uyuşmazlığı ortada bırakacak şekilde takas talebi nedeni ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle sayın çoğunluğun onama kararına katılmıyorum....
indirim talep ettiği halde mahkemece nesafet farkı yerine yeniden yapım bedeline hükmedilmesi doğru olmamış kararın bu yönden de bozulması gerekmiştir....
Mahkemece, bilirkişiden alınan raporda belirtilen bedelden hak ve nesafete uygun indirim yapılarak kira bedelinin aylık brüt 900 TL olarak tespitine karar verilmiş ise de karara esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli değildir....