Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARAR Uyuşmazlık kooperatif ortağı olan davacının konutların geç tesliminden doğan kira tazminatından kaynaklanmakta olup, uyuşmazlığı bu niteliğine göre kararın temyizen incelenmesi görevi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 14.maddesi uyarınca 23.Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 23.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 7.2.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KİRA ALACAĞI -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; kira alacağından kaynaklanan ecrimisil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 09.02.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 21.02.2018 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 8.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 15.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Davacı bu davada davalıların taşınmazı geç tahliye etmelerinden dolayı sözleşmenin 15.maddesine dayalı olarak cezai şart mahiyetinde olan işgal tazminatı ile, inşaat yapacaklarından dolayı maliyet artışından kaynaklanan tazminat istemektedirler. Hemen belirtmek gerekirki davalılar, Vakıflar İdaresi ile yapılan kira sözleşmesine istinaden taşınmazda kiracı oldukları için fuzuli şagil olarak değerlendirilmeleri mümküm değildir. Nitekim kira sözleşmesinin 15.maddesine dayalı olarak yaptıkları icra takibine vaki itirazın iptali davası reddedilmiş ve kesinleşmiş davacıların yeniden inşaat sebebine dayalı olarak açtıkları dava sonunda taşınmaz tahiye edilmiştir. Bu durumda davalıların, önceki malikle olan kira sözleşmesine dayanarak yasal ve meşru bir nedenle taşınmazda bulunduklarının kabulü zorunludur. Davalılar yasal ve meşru bir nedenle taşınmazda bulundukları içinde davacılar gerek işgal tazminatı ve gerekse inşaat maliyet artışından kaynaklanan herhangi bir talepte bulunamazlar....

        Mahkemece, geç teslimden kaynaklanan kira kaybının 3.394,50 YTL olduğuna dair bilirkişi raporu benimsenmek suretiyle taleple bağlı kalınarak 1000 YTL.nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ...'nin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacının konut satın almak için davalı ... vekili olan dava dışı banka ile 16.2.2005 tarihli sözleşmeyi imzaladığı hususu ihtilafsızdır. Davacı ile davalı ... A.Ş. arasında herhangi bir sözleşme bulunmadığıda tarafların 2008/10991-2009/2670 ve mahkemenin kabulündedir. Davacının konutunun geç tesliminden dolayı davacı ancak kendi akidi olan ...'den talepte bulunma hakkına sahiptir. Bir başka deyişle, davacı ile davalı ... A.Ş. arasında akdi ilişki bulunmadığı için davacı davalı ... A.Ş.'...

          Sonuç olarak davacının, dava dışı ... ile imzalamış olduğu 7.9.2010 tarihli “Devir Protokolü” ve alacağın temliki hükümlerine göre, taşınmazın geç tesliminden kaynaklanan kira bedeli alacağı yönünden, davalı satıcıya karşı ancak ½ oranında dava ve talep hakkı mevcut olduğu nazara alınması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. 2- Davacı, dava dilekçesinde 24.1.2010 tarihi ile 25.3.2010 tarihleri arasındaki iki aylık kira kaybını talep etmiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda ise 17.5.2010 tarihli Site Yönetimi duyurusunda taşınmaya 1.4.2010 tarihinden itibaren izin verilmesi sebebi ile bu tarih esas alınarak 2 ay 7 günlük bir hesaplama yapılmıştır. Ne var ki, davalı 9.3.2010 tarihli teslim tutanağı ile dairenin tesliminin 9.3.2010 tarihinde gerçekleştiğini savunmuştur....

            Asliye Hukuk Mahkemesi ise, HUMK'nun 8/ll maddesi hükmüne göre kira sözleşmesine dayalı her türlü tahliye akdin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ile bunlara karşı açılacak davalarda görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. HUMK'nun 8/ll-1 madde ve fıkrasında İcra ve İflas Kanununun onuncu babında yer alan 269 ve 272 nci ve sonraki maddeleri hükümleri hariç olmak üzere, kira sözleşmesine dayalı her türlü tahliye, akdin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davalara Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir. Dosya kapsamından,davalıya ait ..., ... AVM 'nin zemin kat T04 nolu iş yerinde davacı tarafından ... markaları altında satış mağazası açmak üzere 09.06.2009 tarihinde kira sözleşmesi imzalandığı anlaşılmıştır....

              Tüketici Mahkemesi'nce verilen tapu iptal ve tescil kararı kesin hüküm niteliğinde olup, davacı, tescil edilen taşınmazın metrekaresinin - zaten resmi yazılı şekilde olmadığından geçersiz durumda olan satış vaadi sözleşmesinde belirlenen metrekareden - fazla ve farklı olması sebebiyle tazminat talebinde bulunulamaz. O nedenle davacı-karşı davalı istinaf talebinde haksızdır. Karşı dava yönünden ise; Taraflarca imzalanan sözleşmedeki ek madde 3’e göre geç teslim durumunda aylık rayiç kira bedellerinin ödeneceği kararlaştırılmıştır. Karşı dava taşınmaza ait Mayıs 2012- Ocak 2018 arası 5 yıl 8 aylık birikmiş kira bedellerinin ödenmesi ve eksik natamam inşaat nedeniyle tazminat talebiyle açılmış olsa da, mahkemece, İstanbul 3. Tüketici Mahkemesince verilen tescilin kabulü kira tazminatının reddine dair verilen kararın kesin hüküm niteliğinde olduğu gerekçesiyle kira tazminatı talebi reddedilmiştir....

              K A R A R Davacı vekili, davacının kooperatif üyesi olduğunu, kooperatiften 10 adet daire satın aldığını, davalı kooperatifin teslimi taahhüt ettiği tarihte teslimatı yapmadığını, evlerin geç tesliminden kaynaklı mahrum kalınan kira bedellerinin davalı taraftan ihtarname keşide edilmek suretiyle talep edildiğini ileri sürerek şimdilik mahrum kalınan kira geliri olan 409.500,00 TL'nin işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, davalı kooperatif üyesi olan davacıya, tahsis edilen bağımsız bölümlerin geç tesliminden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davacı, davalı kooperatifin üyesi olarak, bir kısım üyelere dairelerinin zamanında teslim edilmesine rağmen kendisine geç teslim nedeniyle kiraya verememesinden kaynaklanan kira kaybını talep etmektedir. Davacının davalı kooperatifin üyesi olduğu ve dava konusu dairelerin geç teslim edildiği hususlarında anlaşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davaya konu dairelerin davacıya geç tesliminden dolayı kira kaybı nedeniyle davalı kooperatiften tazminat talep edilmesinin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır....

                Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 07.10.2003 günlü dilekçede yükleniciden aldığı konutun geç tesliminden kaynaklanan kira bedelini talep etmektedir....

                  UYAP Entegrasyonu