Davacı vekili; dava konusu aracın gizli ayıplı olarak davalı şirket tarafından davacıya satıldığını, davacının ailesi ile birlikte tatile çıktığı esnada yolda kaldığını iddia ederek 10.000,00 TL ayıp oranında indirim bedeli ile ayıp sebebiyle uğranılan 1.000,00 TL maddi tazminat ve 15.000,00 TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
KARAR Asıl davada davacı ..., 437 ada 5 parsel numaralı taşınmazda bulunan B blok 39 numaralı dairenin maliki olduğunu, binanın 17.8.1999 tarihli depremde çöktüğünü, binanın çökmesine yapımındaki kusurların neden olduğunu, evinin yıkılmasından ve eşyaların harap olmasından dolayı manevi acı yaşadığını ileri sürerek fazlası saklı kalmak üzere 250.000.000 TL maddi, 5.000.000.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini istemiş, birleşen davada ise davacı ..., A blok 8 numaralı daireyi davalılar ...ve ...’dan satın aldığını, binanın yapımındaki kusurlar nedeniyle 17.8.1999 tarihli depremde çöktüğünü, eşyalarının enkaz altında kaldığını, manevi acı yaşadığını belirterek daire ve eşyalar için 15.000.000.000 TL ve 5.000.000.000 TL manevi tazminatın tahsilini istemiştir....
e verilmesine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, her bir davacı için 100,00'er TL manevi tazminatın 16.8.2008'den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacılar ve davalıların aşağıdaki 2. bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Tüm davacılar vekil ile temsil edildiği ve maddi tazminat talebinin tamamı, manevi tazminat talebinin kısmen kabul edildiği anlaşıldığına göre, mahkemece davacı ... yönünden kabul edilen maddi tazminat davasında bu davacı lehine ayrı vekalet ücreti; tüm davacılar yönünden kısmen kabul edilen manevi tazminat davasında tüm davacılar lehine tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir...
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, ayıplı tohum nedeniyle uğranılan zararın tazminine ilişkin olup, davacı, davalıdan satın aldığı tohumdan bulaşan hastalık nedeniyle uğradığı zararlarının tazmini istemiş, davalı zararın satılan tohumdan kaynaklanmadığını savunmuş, mahkemece, davanın hem maddi hemde manevi tazminat yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş ise de 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 58.maddesi (eski Borçlar Kanunu 49.md) hükmü uyarınca, manevi tazminata hükmedilebilmesi için, şahsiyet hakkının hukuka aykırı bir şekilde zarara uğraması gerekir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, "Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davalı tarafından davacıya satılan ve gömleklerde kullanılan metal klipslerin gizli ayıplı olması ve ayıp neticesinde ihbar olunan şirket tarafından üretilen gömleklerde klipslerin bulunduğu bölgede paslanma nedeniyle zarar oluştuğu, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda da belirtildiği üzere toplam 165.200-TL zararın ihbar olunan firma tarafından davacıya yansıtıldığı, bu kapsamda ilk hükümde belirlenen maddi tazminatın davalıdan tahsiline, davacı tarafın manevi tazminat talebinin ise koşulları oluşmaması nedeniyle reddine," karar verilmiştir....
Şti'nden müvekkiline ait araca akaryakıt alındıktan sonra araçta arıza meydana geldiğini, araçtan alınan numune ve davalı istasyonundan alınan numune üzerinde yapılan analiz sonucu yakıtın ayıplı olduğunun belirlendiğini, bu olay sonucunda müvekkilinin 21.409,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi zarara uğradığını belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Yargılama sırasında ıslah dilekçesi sunarak 16.799,66 TL maddi tazminat ve 10.000,00 TL manevi tazminatın tahsilini talep etmiştir. Davalı ...vekili; davacı iddialarının doğru olmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur. Diğer davalı ... davaya cevap vermemiştir....
Davaya konu ayıplı mal satışı nedeniyle davacı şirketin itibarının sarsıldığına dair dosyada delil bulunmadığı, dinlenen davacı tanığının sadece olayın basına yansıdığını beyan ettiği, mal varlığı zararının meydana gelmesinin tek başına manevi tazminat için yeterli olmadığı, olayda manevi tazminat şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Her ne kadar kısa kararda sehven "davacı ve davacın vekilinin yüzüne karşı" ibaresi kullanılmışsa da, duruşma zaptından da görüleceği üzere karar duruşmasına sadece davalı katıldığından, söz konusu maddi hata gerekçeli kararda düzeltilmiştir. Açıklanan nedenlerle, davacının maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
- K A R A R - Davacı, işyerine davalıdan debriyaj takımı ve debriyaj tulumunu 649.78-TL ödeyerek satın aldığını, malın bozuk ve çalışmıyor olduğunu, bu nedenle 16/02/2013 tarihinden beri kendi ticarethanesinde müşterilerine düzgün hizmet veremediğini, maddi ve manevi zarara uğradığını, davalı tarafa defalarca telefon açıp malı değiştirmelerini söylediği ve ihtarname düzenlediği halde, malı geri almadıklarını beyanla, malın iadesine, ödediği parasının kendisine verilmesine ve 1 seneyi geçen zaman zarfındaki maddi ve manevi zararının karşılanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, tazminat yönünden dava dilekçesinin açıklattırılması sonucunda; aylık 2.500-TL zarardan toplam 35.000-TL zararı olduğunu beyan etmiştir....
Davacı taraf, davalıdan aldığı mobilyaların ayıplı çıktığını iddia ederek eldeki davayı açmış, davalı taraf ise ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını, mobilyaların kullanıma bağlı zarar gördüğünü,kaldı ki ayıplı olduğu iddia edilen malların 2 parça ürünü kapsadığı,bu mallar dışında satılan diğer ürünlerde herhangi bir ayıbın olmadığını savunmuştur. Mahkemece bilirkişi raporu hükme esas alınarak mobilyalarda üretimden kaynaklanan ayıp olduğu kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı tarafça müvekkiline satılan kumaşların giysi haline getirilip yurt dışına ihraç edildiğini, ancak kumaşlardaki ayıp nedeniyle satılan giysilerin iade edildiğini belirterek müvekkilinin uğradığı maddi ve manevi zararın tazminini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın kumaşların üreticisi olan ... A.Ş'ye açılması gerektiğini, davacının basiretli bir tacir gibi davranmadığını belirterek davanın reddini istemiştir....