Devre tatil amaçlı taşınmazın ön ödemeli satışında devir ve teslim süresi sözleşme tarihinden itibaren otuz altı ayı geçemez. Devre tatil, uzun süreli tatil hizmeti, yeniden satım, değişim sözleşmeleri ve ön bilgilendirmenin içeriği, tüketici ile satıcı ve sağlayıcının hak ve yükümlülükleri, cayma hakkı, ön ödemeli satışlar ile diğer uygulama usul ve esasları yönetmelikle belirlenir. Davalı T3 sözleşmede imzası ve kaşesi bulunmadığından kendisinin sorumlu tutulamayacağını savunmuş ise de; sözleşmeye göre malik olduğu ve dava konusu devre mülkün bulunduğu taşınmazın sahibi olduğu anlaşılmasına göre davalılar arasında organik bağ bulunduğunun kabulü gerekmektedir. Hal böyle olunca sözleşmede malik-sağlayıcı olarak adı geçen davalı T3 diğer davalı ile arasında organik bağ bulunduğu kabul edilerek her iki davalının da ödenen bedellerden müşterek ve müteselsilen sorumlu tutulmasına karar verilmesi gerekir. ( Yargıtay 13 HD si 2018/5980 E.-2018/12509 K.)...
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, devre mülk satış sözleşmesi nedeniyle davalıya verilen bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. İstanbul 6. Tüketici Mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlığın hisseli gayrimenkul satışından kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul 12. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....
A.Ş. arasındaki devre tatil sözleşmesinin tarafı olmadıklarını, 1999 yılında ... Tatil Köyünü kiraladıktan sonra devre tatil ... sahiplerine aynı hizmeti vermeye devam ettiklerini, 8.7.2003 tarihinde ise adı geçen yerin üst hakkını da alarak “...” adlı beş yıldızlı otel hizmetine geçtiklerini, bu sistemin devre tatil ile bağdaşmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, taraflar arasındaki devre tatil sözleşmelerinin feshine, davacının yararlanamadığı 2004 yılı devre tatil bedeli olan 6.469.00 YTL ile dava tarihinden sözleşme süreleri sonuna kadar devre tatil bedeli olan 45.998.00 YTL’nin reeskont faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, fazla talebin reddine karar verilmiş, hüküm, davacı ve davalı ......
KARAR Davacı, davalı ...Ş. den 19.09.1996 tarihli sözleşme ile ...... tatil köyündeki E 73 ve 74 nolu studyo lux dairelerin her yılın 37. haftasına karşılık gelen devre tatil hakkını 01.08.1997 tarihinden itibaren 31.12.2026 tarihine kadar kullanmak üzere anlaştıklarını, satış bedelini ödeyerek 05.08.1997 tarihinde sertifika aldığını, bu hakkın tapuya irtifak hakkı olarak tescil edildiğini, devre tatil ünitesini diğer davalı Voyage’nin 1999 tarihi itibariyle 12 yıl süre ile kiraladığını, her iki davalının da sözleşmeden kaynaklanan hakların devam edeceğini yazılı olarak bildirdiklerini,2004 yılına kadar bu haklarını kullandıklarını ancak 2004 yılında kendilerinden fahiş ödemeler talep edildiğini, bu talebin kabul edilmemesi nedeniyle tesislere sokulmadıklarını,bu nedenlerle; Tatil hakkının bulunduğunun tespiti ve tapunun beyanlar ve şerh sütununa tescilini, 4.620 YTL maddi ve 15.000 YTL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden tahsil tarihine kadar temerrüt faizi ile davalılardan dayanışmalı...
Hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine; diğer davalı hakkındaki davanın ise kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Davacı tarafından imzalan sözleşmede sağlayıcı ( malik ) olarak ...yazılı olup sözleşmede diğer davalı ... ... temsilcinin imzası bulunmaktadır. Davalı şirket sözleşmenin tarafı olmadığını belirterek husumet itirazında bulunmuş ise de taraflar arasındaki uyuşmazlık devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklanmakta olup davacının Yasada tanımlanan şekilde "tüketici" ve davalının "satıcı" olduğu anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, davalı ......
A.Ş. arasındaki devre tatil sözleşmesinin tarafı olmadıklarını, 1999 yılında ... Tatil Köyünü kiraladıktan sonra devre tatil ... sahiplerine aynı hizmeti vermeye devam ettiklerini, 8.7.2003 tarihinde ise adı geçen yerin üst hakkını da alarak “...” adlı beş yıldızlı otel hizmetine geçtiklerini, bu sistemin devre tatil ile bağdaşmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir....
Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut olayda uyuşmazlık sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın davalıdan rücuen tahsili isteminden ibarettir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 19/01/2023 NUMARASI : 2022/788 2023/74 DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan KARAR : T6 Tüketici Mahkemesinin 2022/788 Esas, 2023/74 karar sayılı kararı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki devre tatil sözleşmesinden kaynaklanan davanın bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 382,92 TL. kalan harcın temyiz edenden alınmasına, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
taraflar arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinin haklı nedenle feshi ile müvekkili tarafından ödenen devre tatil bedelinin bakiye kullanım süresine isabet eden miktarının denkleştirici adalet ilkesine göre güncelleştirilerek yargılama giderleri ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....