Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.06.2006 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 31.03.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 07.01.1994 günlü taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalılardan ... davayı kabul etmiş, diğer davalılar savunmada bulunmamıştır. Mahkemece, dava kabul edilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. 07.01.1994 günlü taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin vaat borçlusu bir kısım davalıların miras bırakanı ...’dir....

    Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/147 Esas - 2015/556 Karar sayılı mahkeme kararında belirtilmediğinden dolayı bu hisselerinde aynı satış vaadi sözleşmesine dayanılarak iptali ile müvekkili adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalılar T4 T7 T5 ve T6 vekili cevap dilekçesinde özetle; aynı satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak Gaziosmanpaşa 2....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.08.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 23.06.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 30.07.1999 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, çekişme konusu 31 ada 9 parsel sayılı taşınmazda elbirliği mülkiyet rejimi hakim olduğundan ve dayanak satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı bulunmadığından söz edilerek dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....

      Taşınmaz Mal Satış Vaadi Sözleşmeleri mülkiyeti geçirim borcunu doğuran akitlerden (T.M.Y.’nın 706. m.) olup, sözleşmede belirtilen miktar ve değerin hayatın ve günün olağan koşullarına uygun olmadığı gibi kamu düzenine ilişkin görev konusu taraf iradesine bırakılmakla sözleşmede belirtilen değerin harç kaybına neden olacağı da gözetilerek, Taşınmaz Mal Satış Vaadi Sözleşmelerine dayalı uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin dava tarihindeki değere göre belirlenmesi gerekir. Yargıtay H.G.K.'nun 29.03.2006 gün 2006/14-91-2006/115 sayılı kararında da taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali, tescil davaları ile benzer nitelikteki şufa ve tenkis davalarında da dava tarihindeki değerin esas alınması gerektiği kabul edilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali istemine ilişkin davada ... Sulh Hukuk ile Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 05.10.2001 tarihinde noter senedine dayalı olarak açılan taşınmaz mal satış vaadinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Taşınmaz Mal Satış Vaadi Sözleşmeleri mülkiyeti geçirim borcunu doğuran akitlerden (T.M.Y.’nın 706. m.) olup, sözleşmede belirtilen miktar ve değerin hayatın ve günün olağan koşullarına uygun olmadığı gibi kamu düzenine ilişkin görev konusu taraf iradesine bırakılmakla sözleşmede belirtilen değerin harç kaybına neden olacağı da gözetilerek, Taşınmaz Mal Satış Vaadi Sözleşmelerine dayalı uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin dava tarihindeki değere göre belirlenmesi gerekir. Yargıtay H.G.K.'...

          Tapu Kanununun 26 maddesi uyarınca usulüne uygun yapılmış geçerli bir satış vaadi sözleşmesi tapu kütüğüne şerh edilebilir. Tapu kütüğüne şerh edilmekle de o taşınmaz üzerinde ilişkin bulunduğu hukuki duruma alaniyet kazandırılmış ve sonradan hak kazanan üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebilir hale gelmiştir. Başka bir deyişle, satış vaadi sözleşmesinin tapu kütüğüne şerh edilmekle lehine şerh konan kişi satış vaadi sözleşmesi ile edindiği kişisel hakkını güçlendirir ve bu şerhle kazandığı hakkını sonraki maliklere karşı da ileri sürebilir. Somut olayda; davacının dayanağı16.09.2005 tarihli satış vaadi sözleşmesi tapu kütüğüne 19.09.2005 tarihinde şerh edilmiştir. Taşınmazın son maliki dahili davalı ... ... taşınmazı şerhle yükümlü olarak 13.11.2006 tarihinde satın almıştır....

            Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Somut olaya gelince; davada 06.09.1990 ve 12.09.1990 günlü satış vaadi sözleşmelerine dayanılmıştır. Bunlardan 06.09.1990 günlü olanında vaat borçlusu Mümine ve diğerleridir. 12.09.1990 tarihli olanında ise davacılar miras bırakanına satış vaadinde bulunan bir kısım davalılar miras bırakanı ...’dır. Çekişme konusu 1973 parsele ait tapu kaydının incelenmesinden vaat borçlularına intikal yoluyla değişik paylar geldiği görülmektedir. Ne var ki, bu payların tamamı veya bir bölümünün satış vaadine konu edilip edilmediği hususunda tereddüt doğmuştur. Diğer taraftan satış vaadi borçlularından ...’nin baba adı satış vaadi sözleşmesinde “Veli” olarak yazıldığı halde tapu kaydında “...” olarak yazılıdır....

              Burada belirtilmesi gereken husus, satış vaadi sözleşmesine bir ayni hak olarak tapu sicilinde kayıtlı taşınmazlar ile kat mülkiyeti kütüğünde bağımsız bölüm olarak kayıtlı taşınmazlar ve henüz kadastrosu yapılmamış yerlerde mevcut zabıt defteri veya kayıt defterinde kayıtlı eski tapulu taşınmazlar konu olabileceğidir. Yine belirtilmelidir ki, satış vaadi sözleşmelerinin düzenlendiği tarihte vaat borçlusunun satış vaadi sözleşmesine konu edilen taşınmaz veya taşınmazların tapuda malik olması gerekmez. Önemli olan sözleşmeye konu taşınmazlarda vaat borçlusunun ifanın talep edildiği tarihte tapuda malik olmasıdır. Diğer taraftan, satış vaadi sözleşmeleri doğrudan işlemin tarafı olan gerçek veya tüzel kişiler tarafından yapılabileceği gibi bu sözleşmeler verilen yetkiye binaen temsilci, vekil ya da mümessil tarafından da yapılabilir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.08.2014 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 05.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin dava konusu 827 ada 7 parsel sayılı taşınmazda davalıların, babaları Mehmet Kutlu’dan intikal edecek hisselerini ... 7. Noterliğinin 17.02.1997 tarih ve 4736 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını beyan ederek, dava konusu taşınmazda davalılar adına kayıtlı hisselerin iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir....

                  Maddelerine de aykırı olduğunu, muris Ayşe Uzun müvekkillerinin sağlığında hiç bir zaman böyle bir satışın varlığından ve satış vaadi sözleşmesinden bahsetmediğini, 2001 yılında intikal yapıldığında Ayşe Uzun' un mühür ile birlikte ayrıca parmak bastığı da ve bunun sebebinin de okur yazarlık bilmediği tespiti ile yapıldığını tüm bu aşamalarda gerek davacılar gerekse murisleri satış vaadi sözleşmesine dayalı hiç bir işlem yapmadığını, ayrıca tanıkların kim olduğu tanıklık sıfatının bulunup bulunmadığı hususunun da Noterlik kanunu gereğince ayrıca araştırılması talebinin de karşılanmadığını, açıklanan nedenlerle Çorlu 4. AHM 22/12/2020 tarih 2019/76 Esas 2020/267 Karar sayılı ilamının kaldırılmasını , duruşma talebinin kabulünü talep etmiştir. DELİLLER: Tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak açılmış olup tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu