aleyhine 11.10.2005 gününde verilen dilekçe ile men'i müdahale, kal karşılık dava tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davacının men'i müdahale ve kal davasının kabulüne dair verilen 31.7.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-k.davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydına dayalı elatmanın önlenmesi ve yıkım, karşı dav a ise taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemlerine ilişkindir. Mahkemece, tapu kaydına dayalı elatmanın önlenmesi istemi kabul edilmiş, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı istem reddolunmuş, hükmü karşı davacı ... temyiz etmiştir. Karşı davacının dayandığı 3.12.1982 günlü taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi tapuya şerh edilmemiştir....
Yerleşik Yargıtay uygulamasına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorunu elatmanın önlenmesi davasıyla değil kesin sonuç sağlayacak taksim veya şuyuun satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözülebilir. Somut uyuşmazlıkta, dava konusu 782 parselin bütünüyle davalı ... tarafından kullanıldığı çekişmesiz olduğundan davacının kayıt maliklerinden intikal eden miras payına dayanarak bu oranda elatmanın önlenmesini istemek yetkisi vardır. Mahkemece yapılan bu saptamanın bir yana bırakılarak bu bölüm istemin reddi yasaya uygun değildir. Diğer taraftan, az yukarıda sözü edildiği üzere davada ayrıca kayıt malikleri ... ve ...’nin mirasçılarının 02.02.2007 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayanılarak kazanılan payların tescili de istenmiştir. Dayanılan 02.02.2007 günlü satış vaadi sözleşmesi biçimine uygun düzenlenmiştir....
Mahkemece kayıt maliki ...’nin açtığı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemlerine yönelik dava kabul edilmiş, satış vaadi sözleşmesine dayalı istem reddedilmiş, kararı asıl davanın davalısı ve birleştirilen davada davacı ... ... temyiz etmiştir. Üzerinde idari mercilerce yıkımına karar verilen yapı bulunan 712 parsel sayılı taşınmaz paylı mülkiyet rejimine tabi olup, davacı ...’un 1/12 payı bulunmaktadır. Davalı ... ise, dava konusu taşınmazı 15.03.2000 günlü taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesiyle zilyetliğinde bulundurmaktadır. Davalı ve birleştirilen davada davacı ...’ye satış vaadinde bulunan dava dışı ... 712 parselde kayıt maliki değildir. Mülkiyet hakkı sahibi Türk Medeni Kanunun 683. maddesi hükmünce malı hukuka uygun biçimde elinde bulundurmayan kimseye karşı elatmanın önlenmesi isteminde bulunarak müdahalenin giderilmesini isteyebileceğinden, mahkemece bu olgunun gözetilmesi suretiyle mülkiyet hakkı sahibi davacı ...’un davasının kabulünde bir yanılgı yoktur....
Bağlı olduğu taşınmazla beraber satış vaadi sözleşmesine konu teşkil ederlerse de yalnız başına satış vaadi sözleşmesinin konusu olamazlar. Bu tür malların bağlı olduğu esas taşınmaz ile birlikte taşınmaz satış vaadi sözleşmesine konu olabilmeleri bir zorunluluk değil yasal bir sonuçtur. Somut olaya gelince; dava konusu 736 parsel sayılı taşınmaz tapuda kargir ahır ve ev müştemilatı vasfı ile dava dışı kişler adına kayıtlıdır. Talep, 736 parsel sayılı taşınmazda bulunduğu belirtilen kargir ahır ve ev vasfındaki binalara yöneliktir. Satış vaadi sözleşmesine konu olamayacak bir muhdesatın temliki geçersiz olduğundan, muhdesattan kaynaklanan şahsi hakkın temlikine dayanılarak elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talep edilmesi mümkün değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.10.2000 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.01.2003 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ve elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davalılar temyiz etmiştir....
Davalı, davacıların bakiye bedeli zamanında ödemediklerini ve satış vaadi sözleşmesinin 25.12.2002 tarihli ihtarname ile feshedildiğini savunmuş, birleştirilen davada ise, satış vaadi sözleşmesinin feshedildiğinin tespiti ile elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemiştir. Mahkemece, asıl davanın kabulüne, birleştirilen davada ise, satış vaadi sözleşmesinin feshedildiğinin tespiti ile elatmanın önlenmesi isteminin reddine, ecrimisil isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, taraf vekilleri temyiz etmişlerdir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre davalı-davacı ...’ın tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiş ve reddi gerekmiştir. 2- Davacı- davalılar ... ve ... temyiz itirazlarına gelince; Davacılar dava konusu bağımsız bölümleri davalı ile yaptıkları 12.02.2002 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayanarak kullanmaktadırlar....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.12.2008 ve 26.01.2009 günlerinde verilen dilekçeler ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, elatmanın önlenmesi, karşı davada satış vaadi sözleşmesinin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın tapu iptali ve tescil yönünden reddine, tazminat yönünden kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 15.09.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-karşı davada davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacı vekili, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur. Karşı davada, dayanılan sözleşmenin gabin sebebiyle iptali istenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.03.2006 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleşen dosya davacısı ise elatmanın önlenmesi ve tahliye istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine, birleşen dosyadaki istemin kabulüne dair verilen 07.03.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve birleşen dosya davalısı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, 07.11.1995 günlü taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Birleştirilen davada mülkiyet hakkına dayalı olarak H blok 13 numaralı taşınmaza yersiz elatmanın önlenmesi talebinde bulunulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre asıl dava elatmanın önlenmesi, birleşen dava ise gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, mahkemece asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verildiği; hükmün birleşen dosya davacıları tarafından her iki dava bakımından da; temyiz edildiği, davada öncelikle çözümlenmesi gereken asıl hukuki sorun olan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davası olduğu anlaşılmaktadır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....
Dava; 21 nolu arsa nitelikli ancak üzerinde iki blok halinde bina mevcut olan parselde, dava dışı müteahhit ve arsa sahipleri arasında imzalanan kat karşılığı inşaat sözleşmesi sonucu; müteahhitten gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile 5.kat 12 nolu bölümü satın alan ve daha sonra bu sözleşmeye dayalı açtığı tapu iptali ve tescil davasında 21 nolu parselde 5.kat 12 nolu bölüm karşılığı olarak pay sahibi olan davacı ile arsa sahiplerinden gayrımenkul satış vaadi sözleşmesi ile ana taşınmazda 1/20 hisse satın alan ve halen 7/240 pay sahibi olan davalı arasında elatmanın önlenmesi ve ccrimisil istemlerine ilişkindir. Somut olayda davacı; evvelce Şişli 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1993/753 Esasında görülen ve eldeki davada dava dışı olan müteahhite karşı açmış olduğu davada gayrımenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak 21 nolu parselde 5.kat 12 nolu bölümün karşılığı olarak pay sahibi olmuştur....