Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/709 Esas KARAR NO : 2021/963 DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 04/11/2021 KARAR TARİHİ : 02/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; İstanbul ... Asliye Ticaret Mahkemesinin... Esas sayılı dava dosyasının davalılardan ... işler tarafından Beyoğlu......

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.12.2013 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan ... iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan ... iptal ve tescil, ikinci kademedeki istem tazminata ilişkindir. Davacı vekili; davacının, davalı ... ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yaptığını, dava konusu ... İli, ... İlçesi, ......

      Dava satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil isteğinden ibarettir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.06.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 31.05.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tarafların satış vaadi sözleşmesi yapma konusunda iradelerinin birleşmediği ve davalının murisi ile davacı arasında yapılmış bir satış vaadi sözleşmesi bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/06/2019 NUMARASI : 2018/869 2019/494 DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosya incelendi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : SATIŞ VAADİ SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan kişisel hakka dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 tarih ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 Sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.04.2011 tarih ve 14 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 02.06.2011 tarih ve 27952 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....

          Satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerhinden sonra beş yıl içinde kayda işlenen her türlü haciz, ipotek ve benzeri sözleşme alacaklısının haklarını kısıtlayacak nitelikteki şerhler de sözleşme alacaklısını bağlamaz. Somut olayda; davacı tarafından ... dışındaki davalıların kardeş oldukları, davacının satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan şahsi hakkını bertaraf etmek kastiyle ve kötüniyetle birlikte hareket ettikleri ileri sürülmüştür. Davalılardan ... satış vaadi sözleşmesinin düzenlenmesinden sonraki bir tarihte ve tapu sicilindeki satış vaadi şerhini de görerek dava konusu taşınmazı 27.06.2005 tarihinde tapudan satış yoluyla devralmıştır. Davalı ..., ... 5....

            Noterliğinde 16/07/2003 tarih ve 11172 yevmiye no'lu geçerli bir satış vaadi sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmede taraflarca belirlenen bedelin davacı murisi tarafından davalı müteahhite ödendiği belirtildiği, böylece resmi sözleşmede ödendiği belirtilen bedelin ödenmediği ancak aynı değerde başka delil ile ispatı gerekeceğinden davacının satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan edimini yerine getirdiğinin kabulü gerektiği, öte yandan taşınmazın davalı ...'a satış vaadi sözleşmesinden önce 28/02/2000 tarihinde satıldığı, davacının sözleşme yaptığı yüklenicinin satış vaadi sözleşmesi yapmadan evvel 01/05/2001 tarihinde azledildiği, sözleşmenin feshedildiği, gelen tapu kaydında davalı müteahhitin ve arsa sahibi ......

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.05.2011 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.06.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 01.12.1997 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile 114 parsel sayılı taşınmazda davalıların murisinden gelen tüm hak ve hisseleri devir aldığını, bedelini ödediğini belirterek satış vaadi borçlularının hisselerinin adına tescilini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir....

                SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın dava dilekçesinde belirtmiş olduğu taleplerinin zaman aşımına uğradığını, davacı tarafından davaya konu edilen düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin tarihinin 01/12/1987 olup, düzenlenmesinin üzerinden 32 yıl geçtiğini, taşınmazın satış vaadi ile devredileceği vadedilen taşınmaza davacının fiilen zilyet olduğu iddiasının doğru olmadığını, üzerinde hiçbir yapı olmayan bir taşınmaza davacı tarafın zilyet olmasını gerektirecek bir durum olmadığını, davacının taşınmazı nizasız ve fasılasız kullanımının söz konusu olmadığını, davacı tarafın düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan borcunu ifa etmediğini, davacı tarafın davasının dayanaktan yoksun olduğunu, bu nedenlerle davacının davasının zaman aşımına uğradığının tespiti ile ve sözleşmeden kaynaklanan borçlarını ifa etmediğinin tespiti ile davasının haksız olduğunun kabul edilerek, davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet...

                UYAP Entegrasyonu