Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Merzifon 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/392 esas, 2021/260 karar sayılı dava dosyasında verilen tapu iptali ve tescil (satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan) talebinin kabulüne karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; tapu iptali ve tescil (satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "...-Davanın KABULÜ ile, -Amasya ili, Merzifon ilçesi, Ortaova köyü, Barajaltı mevkii, -160 ada, 7 parsel, -163 ada ,1 parsel ve -165 ada, 1 parsel sayılı taşınmazlarda davalı T3 adına kayıtlı bulunan hisselerin tapu kaydının İPTALİ ile davacı T1 adına KAYIT VE TESCİLİNE, " karar verilmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.02.2011, 08.03.2012, 08.03.2012 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil olmazsa alacak, muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl ve birleştirilen davaların kısmen kabulüne dair verilen 30.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraflarca istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde taşınmazın rayiç değerinin tazmini, birleştirilen 2012/350 Esas sayılı dava satış vaadi sözleşmesine dayalı tazminat birleştirilen 2012/351 Esas sayılı dava ise, muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil istemlerine ilişkindir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır....

    Hükmü davalılar ... ve ... vekili temyiz etmiştir. Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Geçerli bir sözleşmenin ifa olanağı bulunmadığında Türk Borçlar Kanunu 77. ve 136. maddeleri dikkate alınması gerekir. Somut olayda; taraflar arasında ... 5....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar-karşı davalılar vekili tarafından, davalılar-karşı davacılar aleyhine 28.12.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, davalılar-karşı davacılar vekili tarafından davacılar-karşı davalılar aleyhine 07.04.2008 gününde verilen dilekçe ile sözleşmenin geçersizliğinin tespiti, alacak talebi üzerine yapılan muhakeme sonunda; asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın kısmen kabulüne dair verilen 14.10.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar-karşı davacılardan ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R Asıl dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen dava ise satış vaadi sözleşmesinin iptali, olmazsa tazminat isteğine ilişkindir....

        Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davalarının kabulü için aranacak ilk husus sözleşmenin ifa olanağının bulunup bulunmadığıdır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacı, davalı ... ile karşılıklı taşınmazlarını takas yapmak için anlaştıklarını, bunun için davalı ...'yı vekil tayin ettiğini, ancak ...'nın bu vekaletnamaye dayanarak 13 ve 29 parseldeki paylarını davalı ...'a satış vaadi sözleşmesi ile devrettiğini ve açılan dava ile ... adına tescilin sağlandığını, yapılan işlemlerin kendisini aldatmaya yönelik olduğunu, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını ileri sürerek, tapu iptal-tescil olmazsa tazminat isteklerinde bulunmuştur. Davalılar, cevap vermemişlerdir. Mahkemece, davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekilince süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.04.2006 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmelerine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 11.10.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, arsa sahibi ile yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği yükleniciden temlik aldığı bağımsız bölümün tapusunun iptali ile adına tescilini olmazsa tazminatın tahsilini istemiştir. Davalı arsa sahipleri ... ve ... vekili, davanın reddini savunmuş, davalı yüklenici ..., duruşmaya katılmadığı gibi beyanda da bulunmamıştır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir....

              sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil ve satış vaadi sözleşmesinin iptali isteğine ilişkindir....

                Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 146. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “Dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Kişisel borç doğuran bir sözleşme olması nedeniyle satış vaadi sözleşmesinin geçerli olması için vaat borçlusunun satış vaadinin yapıldığı tarihte tapuda kayıtlı taşınmazın maliki olması gerekmez....

                  Bunun üzerine davacı vekili tarafından 442 parsel numaralı taşınmaz olmadığı takdirde 506 parsel numaralı taşınmaz hakkında tapu kaydının iptali ve davacılar adına tesciline karar verilmesi talep edilmiş ise de tarafların murisleri arasında düzenlenen satış vaadi sözleşmesinin 506 parsele yönelik talep yönünden konusu belirli değildir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir....

                    UYAP Entegrasyonu