WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, yükleniciden alınan, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Tahkikatın devamı sırasında davalı vekilince sunulan dilekçe ile HMK 308 maddesi gereği davayı tamamen kabul ettikleri bildirilmiş, vekaletnamenin tetkikinde kabul yetkisinin bulunduğu belirlenmiş, davanın kabul nedeniyle kabulüne dair karar vermek gözetilmiştir. Kabul beyan üzerine davacı tarafça yargılama gideri, vekalet ücreti istemlerinin olmadığı bildirilmekle hükümde gözetilmiştir....

    Dava taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri şahsi hak doğuran sözleşmelerdendir....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2018/532 ESAS- 2020/214 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının mülkiyeti kendisine ait olan İstanbul ili Beyoğlu İlçesi Küçük Piyale Mah. 1166 ada 92 parselde kain taşınmaz üzerindeki binada sahibi olduğunu belirttiği 4. Normal kattaki 4 nolu daireyi Beyoğlu 12....

      İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünden sorulduğu; ilgili idarece, 23.10.2018 tarihli yazı cevabında taşınmazın 5403 sayılı Yasa kapsamında kaldığının ve söz konusu hisselendirme işleminin yapılmasının ilgili kanun ve talimat açısından sakıncalı bulunduğunun bildirildiği, bu durumda, 6537 sayılı Kanun ile değişik sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 8/3. fıkrası uyarınca dava konusu taşınmazda davacıya satışı vaadedilen hisselerin davacı adına tescili mümkün olmadığından satış vaadi sözleşmelerinin hüküm ve sonuç meydana getirmeyeceği, sadece bir taahhüt işlemi olarak davalı vaat borçluları ... ve ...’i borçlandıracağı kuşkusuz olup açıklanan nedenlerle mahkemece, uyulmasına karar verilen bozma ilamının gerekleri yerine getirilmek suretiyle asıl davada davacı, satış vaadi sözleşmelerine dayanarak mülkiyet aktarımı isteminde bulunamayacağından tapu iptali ve tescil talebinin reddine; sadece sözleşmenin tarafı olan davalı ... ve ...’den satış vaadi sözleşmelerine konu hisselerin...

        Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.09.2012 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 04.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... vekili ve davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/04/2014 NUMARASI : 2008/214-2014/144 Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil olmazsa bedelin tahsili istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 22.01.2015 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 23. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,24.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.12.2007 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil kabul edilmediği takdirde, tazminat ve cezai şart istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın tapu iptali ve tescile yönelik kısmı yönünden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, alacak talebinin kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair verilen 08.03.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde rayiç değere ilişkin fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere 15.000,00 TL tazminat ve 3.000,00 TL cezai şartın tahsili isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine asıl davada 19.08.2014 birleştirilen davada 08.08.2017 günlerinde verilen dilekçeler ile asıl davada önalım nedeniyle tapu iptali ve tescil, birleştirilen davada satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; asıl davanın aktif husumet yokluğundan reddine, birleştirilen davanın davalı ... yönünden zamanaşımından reddine, diğer davalılar yönünden esastan reddine dair verilen 30/11/2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava, önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil, bozma sonrası birleştirilen dava satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir....

                DOSYADA YER ALAN DELİLLER VE DEĞERLENDİRME: Dava, ihtiyati tedbir talepli düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde taşınmazın rayiç değerinin tahsili, olmadığı taktirde ödenen bedellerin güncellenerek tahsili istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyadi tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, dava dışı arsa sahibi ... ile aralarında yaptıkları taşınmaz satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince 112 ada 52 parsel sayılı taşınmaz üzerine yapılacak olan binada kendisine verilecek 1. kat 2 numaralı daireyi 21.04.2012 tarihli sözleşme ile davalı ...'e 100.000,00.-TL bedelle haricen sattığını, ...’ün hileli davranışları neticesinde tapuda taşınmazın davalı ...’ün eşi diğer davalı ...’e devrinin yapıldığını, devre rağmen satış bedelinin 85.000,00.-TL'sinin ödenmediğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa alacak istemiş, yargılama sırasında alacak isteminden feragat etmiştir. Davalılar, zamanaşımı ve husumet itirazında bulunmuşlar, iddianın doğru olmadığını, davacıya yalnız 25.000,00.-TL borçlarının kaldığını belirtip davanın reddini savunmuşlardır....

                  UYAP Entegrasyonu