WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/03/2021 NUMARASI : 2015/186 ESAS, 2021/245 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali ve Tescil KARAR : Antalya 5....

Kaynağını Borçlar Kanunu'nun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanunu'nun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanunu'nun 706 ve Noterlik Kanunu'nun 89. madde hükümleri uyarınca noter önünde resen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Medeni Kanun'un 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağının bulunması zorunludur....

Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Geçerli bir sözleşmenin ifa olanağı bulunmadığında 818 sayılı BK’nın 96 ve 106. maddeleri dikkate alınması gerekir. 6100 sayılı HMK'nun 26. Maddesinin birinci fıkrasında; "Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır. Ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez, duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir." hükmü yer almaktadır. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davalarının kabulü için aranacak ilk husus sözleşmenin ifa olanağının bulunup bulunmadığıdır. Sözleşmenin herhangi bir nedenle aynen ifa edilememesi sonucu, vaat alacaklısının zarara uğrayacağı açıktır....

Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.12.2013 tarihinde verilen dilekçeyle satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede alacak talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın kısmen kabulüne, tapu iptali ve tescil talebinin reddine, sebepsiz zenginleşme davasının kabulüne, 130.000TL'nin dava tapu iptali ve tescil işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ...'den alınıp davacıya verilmesine dair verilen 22.09.2017 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı ... vekili katılma yoluyla davacı vekili tarafından talep edilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 7....

    (Muhalif) (Muhalif) KARŞI OY Dava, 23.08.1993 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Dosya kapsamına göre; 08.04.1993 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile, ... dava konusu 12 parsel sayılı taşınmazdaki hak ve hisselerinin tamamını .....'e satmayı vaat etmiştir. 23.08.1993 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile, ... 12 parsel sayılı taşınmazdaki hak ve hisselerinin tamamını bu defa .....'e satmayı vaat etmiştir. 11.10.1993 tarihinde, vaat alacaklısı ..... olan 23.08.1993 tarihli satış vaadi sözleşmesi tapuya şerh edilmiştir. 04.03.1994 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile, ... 12 parsel sayılı taşınmazdaki hak ve hisselerinden 8001/18288 payını ...'a satmayı vaat etmiştir. 22.08.1994 tarihli "düzenleme şeklinde temlikname" ile temlik eden ....., 08.04.1993 tarihli ve ...... yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tüm hak ve alacaklarını, temlik alan ...'...

      Dairemizin 21.01.2019 tarih ve 2018/5726 Esas 2019/272 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmiş, davacı-birleşen dosya davalısı ... ile birleşen dosya davalısı ...'in ortak vekilleri tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuştur. Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleşik dava; vekaletnamenin kötüye kullanılması suretiyle düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptali, aksi taktirde tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davacı taraf tanıklarının taşınmazın 2006 yılında..... tarafından ...'e satıldığı beyan edildiği bu beyanlara davacı tarafın itiraz etmediği, bu durumda davaya konu edilen satış vaadi sözleşmesinin ..... vekaleten sözleşmeyi imzalayan ... ile davacı ...'in gerçek iradelerini yansıtmadığını, haricen satın alındığı iddia edilen taşınmazın devrini temine yönelik olduğu ve muvazaalı olduğu ve satış bedelinin de ...'...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 25.06.2009 gün ve 2009/5282 - 8019 sayılı ilamiyle bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 18.10.1995 günlü taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı, arsa sahibi sıfatıyla dava dışı yükleniciyle yaptıkları 28.03.1995 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ifa ile sonuçlanmadığından yüklenici aleyhine dava açıldığını, açılan bu davanın da dinlenme olanağı bulunmadığını, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece aynen ifa olanaksızlığı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı temyiz etmiş, karar Dairemizin 25.06.2009 tarihli ilamında yazılı nedenlerle bozulmuştur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.04.2003 gününde verilen dilekçe ile tapu iptal ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.03.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 14.03.1975 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayalı 785, 786, 787, 788, 789, 790, 791, 792, 793, 794, 795, 796, 797, 798 ve 809 sayılı parsellerdeki davalıların murisi ...’ın tapu kaydındaki 4440/15840 payının 2250/15840 hissesinin iptal ve tesciline ilişkindir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir. Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

            Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.02.2010 ve 06.04.2010 günlerinde verilen dilekçeler ile asıl davada satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat; birleştirilen davada satış vaadi sözleşmesine dayalı tazminat talebi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 14.03.2018 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 04.01.2021 günü için yapılan tebligat üzerine gelen olmadı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R Asıl dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat; birleştirilen dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tazminat istemlerine ilişkindir....

              Somut olayda, davacı ile davalı ... arasında arsa payı karşılığı kat yapım ve taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin akdedildiği, davalının üzerine düşen edimleri yerine getirmeden, davacıya ait taşınmazdaki hissesini diğer davalılara sattığı, bu nedenle sözleşmenin feshi, vekaletnamenin geçersizliğinin tespiti, tapu iptali ve tescil, bu mümkün olmadığı takdirde, tazminat istemiyle dava açıldığı anlaşıldığına göre, uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde asliye hukuk mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 13/06/2016 gününde oy birliği ile karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu