Davalı çekişmeye konu bağımsız bölümün zilyetliğini, iştirakçilerden Metin'dan, satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak devraldığını, taşınmazda bazı iyileştirmelerde bulunduğunu belirterek hapis hakkı tanınmasını istemiş ise de hapis hakkını ve satış sözleşmesinden kaynaklanan diğer şahsi haklarını akidi olan dava dışı Metin'ya yöneltebileceği açıktır. Bu durumda, davalının çekişmeye konu bağımsız bölümü kullanmasının haklı ve geçerli bir nedene dayalı olmadığı, davalının sözleşmenin tarafına yapmış olduğu ödemenin kayıt maliklerini bağlamayacağı varsa kişisel hakkını ödediği kişiye yöneltebileceği gözetilerek hapis hakkı tanınmaksızın elatmanın önlenmesine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine....
Somut olayda; dava konusu yeri davalının babasının 02.02.1983 tarihinde noterde düzenlenen ''Satış Vaadi Sözleşmesi'' ile E.Ç. isimli kişiden haricen satın aldığı, eksiğin tamamlanması yoluyla getirtilen kayıtlardan, Satış Vaadi Sözleşmesine konu 3100 nolu parselin E. Ç.'e ait iken, taşınmazın imarla ... ada 6 parsele gittiği ve bu parseldeki tüm payını E.Ç.'in 26.02.2010 tarihinde dava dışı S. Y. 'a satış suretiyle temlik ettiği, .... ada 6 nolu parselinde komşu 5 nolu parselle tevhiti sonucu davaya konu ... ada 11 nolu parselin oluştuğu, 09.11.2010 tarihinde de kat irtifakı kurulduğu, davalının kayıtttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı, davalının, anılan sözleşmeden kaynaklanan şahsi haklarını kendi akidine (E....
Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, karşı dava ise mülkiyet hakkına dayanılarak açılan elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Kaynağını Borçlar Kanunu'nun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanunu'nun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanunu'nun 706 ve Noterlik Kanunu'nun 89. madde hükümleri uyarınca noter önünde resen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaad alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Medeni Kanunun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptal ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir....
Davalı Hüseyin Şahin vekili cevap dilekçesinde; ecrimisil talebine dayananak yapılan satış vaadi sözleşmesi, geçersiz bir başka satış vaadi sözleşmesinin devrinden kaynaklandığından; başka bir deyişle satış vaadi sözleşmesinin dayandığı ilk satış vaadi sözleşmesi hukuken geçersiz olduğundan; ecrimisil talep edilemeyeceğini, satış vaadi sözleşmesinin kaynağının tefecilik olduğunu, davacının devraldığı satış vaadi sözleşmesinde satış vaadi borçlusu görünen; ilk satış vaadi sözleşmesinde ise satış vaadi alacaklısı görünen Durmuş Horlu, tefecilik yoluyla müvekkillerinden alacaklı olmuş bulunduğunu, müvekkillerinin korku ve müzayaka altında satış vaadi sözleşmesini imzalamış olduklarını, bu konuda tanık dinletilmesi talebinde bulunmakta olduklarını, ayrıca satış vaadi sözleşmesi bu sözde alacağın teminatı olarak düzenlenmiş olduğunu, dava konusu yer, "taşınmaz sıfatını taşımamakta" olup, muhdesat niteliğinde olduğunu, dolayısıyla satış vaadi sözleşmesi tapu siciline kayıtlı olmayan bir taşınmaza...
Davacı 09.12.2003 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile 983 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binaların her türlü hak hisselerini birleşen davanın davalısı ...'dan satın alıp devraldığını, yine birleşen dosyanın davalısı annesi ...'in boşandığı eşi olan davalı ... ... tarafından satış vaadi sözleşmesine konu meskenin işgal edildiğini, davalının anılan meskende hiçbir hakkı olmadığından elatmanın önlenmesi ve ecrimisil ödetilmesi talebinde bulunmuştur. Karşı davacı, davacı-karşı davalının annesi olan davalı ...'in boşandığı eşi olup evliliklerinin yirmi beş yıl devam ettiğini, bu süre içinde İstanbul Belediyesinin malik olduğu 983 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerine üç gecekonuda ve iki katlı betonarme binayı birlikte yaptıklarını, boşanma davası sonrası tapu tahsis belgesinin adına olmasından yararlanan ...'in tüm gecekondulara el koyup kendisini evden kovduğunu ve gecekonduları 14.10.2003 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile davalı ...'...
Davacı, paylı maliklerden ... ve ...’nin davalı ile ortak mirasbırakanları olduğunu, bir kısım ... ve ... mirasçılarından paylarını 02.02.2007 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını, ne var ki, taşınmazın bütünüyle diğer davalı ... tarafından kullanıldığını belirterek hem ... ve ...’den intikal eden miras payına hem de bunların bazı mirasçılarının satış vaadine dayanarak elatmanın önlenmesi ile tapu iptali tescil isteminde bulunmuştur. Kuşkusuz, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşların payına elatmalarının önlenmesini her zaman isteyebilir. Ancak, o paydaşın taşınmazda payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa elatmanın önlenmesi davası dinlenemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ -KARAR- Dava, mülkiyet hakkı bulunmaksızın muhdesattan kaynaklanan kişisel hakka dayalı elatmanın önlenmesi, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptali isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 23.10.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 15.07.2013 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, elatmanın önlenmesi ve tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 24.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle tayin olunan 29.11.2015 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... ile karşı taraftan davalı vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi ve haksız işgal tazminatın tahsili davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 29.04.2013 gün ve 2013/4404-6378 sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, dava tarihinde tapuda hazine adına kayıtlı taşınmazın beyanlar hanesinde muhdesat sahibi olarak belirlenen ... ile ... arasında yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciye düşen dükkan niteliğindeki bağımsız bölümün satış vaadi sözleşmesi ile satışının kendisine vaad edildiğini ileri sürerek davalının elatmasının önlenmesi ve ecrimisil isteğinde bulunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, kayden maliki oldukları 1718 ada, 6 parsel sayılı taşınmazda yer alan 9 nolu dükkânı davalının haksız biçimde kullandığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi isteğinde bulunmuşlardır. Davalı, çekişmeli taşınmazı, yükleniciden satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını ancak tapuda devir yapılmadığını, taşınmaz için zorunlu ve faydalı giderler yaptığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davacıların kayden malik oldukları çaplı taşınmazı, davalının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın kullandığı, davalının yükleniciye karşı alacak davası açma hakkının bulunduğu, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı şahsi hakkın ayni hak sahiplerine karşı ileri sürülemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı....