Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Somut olayda; 7.12.1994 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile davalı ... ... 190 parsel sayılı taşınmazdaki hak ve hisselerini davacıya satmayı vaat etmiştir. ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 1998/133 E. 1998/638 K....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 15.02.2011 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine ve muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.11.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava satış vaadi sözleşmesine ve muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde taşınmazın rayiç bedelinin tazmini, bu da mümkün olmadığı takdirde sözleşmede kararlaştırılan bedelin güncel değerinin tazmini isteğine ilişkindir. Davacı, ... 1. Noterliğinin 25.04.2001 tarihli ve 2315 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile davalılardan ..., ... ve ...’in muristen kendilerine intikal edecek olan ......

      Noterliğinde 29.09.1999 tarihinde 10761 yevmiye No’lu Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi Yargıtay kararları gereğince 10 yılını doldurduğu için hükümsüz kaldığını belirterek karşı davalı tarafın dava konusu taşınmazda fuzuli işgalci konumuna geldiği, bu nedenle dava konusu taşınmazdan tahliye olması edilmesini talep etmiştir. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre; asıl dava, tapulu taşınmazın noter satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescili olmadığı takdirde bedelin tazmini talebine, karşı dava el atmanın önlenmesi talebine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı davalı karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

      Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 02.03.2009 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; dava dilekçesinin görev yönünden reddine dair verilen 14.05.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar, ...,... Mahallesinde bulunan 4519 parsel sayılı taşınmazda davalıya ait payın noterde düzenlenen 16.02.2000 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile miras bırakanları ...’a satışının vaat edildiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuşlardır. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar temyiz etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar tarafından, davalılar aleyhine 08.12.2010 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 07.03.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.05.2010 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanan tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 05.04.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır. Davacı 08.06.2005 tarihli satış vaadi sözleşmesi gereğince davalıları hasım göstererek dava konusu taşınmazlardaki miras paylarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalıların vekili, davanın reddini savunmuştur....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14.01.2015 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 05.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, taraflar arasında ... 5. Noterliğinin 20.07.2007 gün ve 11978 yevmiye sayılı düzenleme şeklindeki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile ... İli, ......

              Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/4 Esas, 2008/325 Karar sayılı dosyasında, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebinde bulunduğu, mahkemece davanın kabulü ile satış vaadi sözleşmesi borçluları adına olan tapu kayıtlarının iptali ile şikayetçi ... adına, bu hisseler üzerinde bulunan şerh ve takyidatları ile birlikte tapuya kayıt ve tesciline ilişkin 27.05.2008 tarihli mahkeme kararının taraflarca temyiz edilmeksizin 15.09.2008 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bu ilam ortadan kaldırılmadığı sürece haciz şerhi şikayetçi için de geçerlidir. İcra mahkemesinin, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin bu ilamının aksine haciz kaldırma yetkisi yoktur. O halde, mahkemece şikayetin reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetçinin taşınmaz hissesine takip dosyalarından konulan hacizlerin kaldırılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.01.2013 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesi nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 19.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 03.03.2015 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafın sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, ......

                  miras yolu ile intikal edecek hisse durumuna göre satış vaadi sözleşmelerindeki paylar oranında tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu